116.
-
Yer yer beyaz, gunes goren yerler bugday. Siddetine gore esmere kadar yolu var.
114.
-
Şempanze poposu.
Peşi sıra gelen yaz aylarında beach de allah ne verdiyse güneşe meydan okuyan cahil eyleminden sonra kavuşulan ten rengi. Şimdi ben yanmadım diyeni ;
(bkz: yalancıyı siksinler mi)
112.
-
buğday. ama güneşe çıkınca çabucak bronzlaşabileninden. tam bir akdenizli'ye yakışacak şekilde.
111.
-
Beyaz. Lisede lakabım yine susturulamayan avrat idi. Çok konustugumdan dolayı. tamam bununla bir alakası yok.
109.
-
Afedersiniz de sarıdır. Alman sarısı.
106.
-
esmer ama beyaz olmak isterdim.
104.
-
buğday entry nerde diyo aha burda olum.
102.
-
Ruh beyazının bir ton koyusu. Flaşla aram hiÇ iyi olmadı, edward cullen gibi parlıyorum.
99.
-
Beyaz. Alabildiğine beyaz. Güneşin altında da kırmızı. Utanınca da pembe. Bronzlaşma falan bilmem ben. Hiç bronzlaşamadım ki.
97.
-
Beyaz,bembeyaz.invisible.
95.
-
Yer yer koyulaşmış olmakla birlikte süt beyazı.
(bkz: ezine peynir)