sevgisiz şehirlere, kötü kalpli kralın öğretileri dikta edildiği mevsimler de kana boğulan toprak. bitiş çizgisine doğru koşan atın, masum kaderidir üzerinde bulunan bomba. ölümün acziyetinden kurulan düşlerin patavatsızlığına yağmurla gelen koyu renkli otomobiller, bir ağıt ki tüm mevsimlere yabancı, yaşanmışlığa karşı. hiçliği armağan ediyorum gözlerine, eylül'ün orta yerinde. değersiz yaşama, kısır yaşanmışlıklara yorgan marifetinde sarılıyorum. atlar bitiş çizgisine değil özgürlüğüne doğru koşarken anlıyorum, ihtimaller üzerine bahis tutmamayı. bir şarkı besteliyorum senin için, dünya dursun ve sen geri dön.
Bu akşam gelmek istememden maksat ne vücudunla yenişmek, Ne de iffetsiz saçlarına bir kara fırtına deşmek. Tek istediğim düşsüz, deliksiz bir uyku yatağından. Azabın meçhul perdelerinden süzülüp geçsin.
yıllardır istediğim şeyi yapıyorum: barış bıçakçı'nin ankara'sina gidiyorum. gözlerimi kapatıp ender, çetin ve nihal gibi o eğimli yolda yürümek istiyorum. tunalı hilmi, sakarya, dost kitabevi ve aspava. artık kitap cümlesi olmaktan daha fazlası olacaklar benim için. buraya heyecanli hissediyor emojisi gelecek.
Uzunca bir zaman sonra ilk defa sesini duydum bu gün. iri ve güzel gözlerini, yine ilk defa gördüm. Bu gün yaşadığım günde bir tuhaflık vardı. Geçmişi yaşıyor gibi, fevkalade bir dejavu.
Hiç birşey yapmak istemedim. Tüm gün seni düşündüm. Tuhaf tuhaf baktın, e malum herşey ortada idi. Bir insan hata yapabilir, aynı hatayı tekrarlıyor ise bu kendi seçimidir derler. Arada kaldım, hata ve seçim arasında bildiğin araftı.
iyi ki gittin, çok güzel günler yaşamışız seninle.
Sevmediğim çayı sayende özlediğimi hissettim.
içtim ince bir beli olanından bir tane.
Nasıl birşeydik biz, neye benziyorduk?
Nasıl bir tanımdır, buruk bir heyecandı, kabul edelim ki, çok acıklı bir ressamdık biz.
Seni hiç bir zaman unutmayacağım.
Hayatımı sana borçlu olduğumu unutma.
Gerçekten sana borçluyum herşeyi.
Seni seviyorum demek isterdim, ama aştık o konuları biz.
Ne olur kendine iyi bak. nasıl bir kadınsın sen bilmiyorum.
Issız bir arazide yaşıyorum. köpekleri besledikten sonra 3 metrelik yılan tarafından kovalandım. Evet tarafından. depar atarak kaçtım. Şimdi sokak hayvanı derken neyi kastediyoruz ona göre yani. Kafam karışık. Kafam güzel. Hepinize iyi geceler.
ulan bir gün şuraya mutlu bir ruh halimle gelip olumlu şeyler yazacağım amk.
bu başlığı her gördüğümde melankoli kaplıyor her yanımı. ne tesadüfse tam da öyle olaylar sırasında geliyor başlık. yazmayacam lan bu sefer yine dipteyiz işte nokta.
Beni çok seven bir sevgilim vardı. Sevgisi zamanla kıskançlık krizlerine dönüştü. Üzerimde epey baskı kurmaya çalıştı. Her seferinde özür diliyor, normale dönüyorduk. Sonra bende bir patlama oldu. Saçma bir şeyden tartışma çıkarttım ki benden ayrılsın diye. Baya diretti ayrılmamak için ama sonunda pes etti.
Kendim ayrıldığım zaman vicdan yapacağımı bildiğim için bu sefer böyle denemek istedim. iyi mi oldu kötü mü oldu bilemiyorum. Ama şimdi ne yapıyordur acaba; üzgün müdür ya da mutlu mudur diye de düşünüyorum sürekli.