yazarların çoğunun salladığı ve akla "hayallerde yaşıyor bazı i.neler" kalıbını getiren yerlerdir. ulan hepiniz bu kadar marjinalseniz neden kimse parkta birbirinin elini tuttuğu zaman öküz gibi izliyorsunuz? neden röntgenliyorsunuz her geçen çifti öpüşürler mi diye? ulan çoğunuzun eline daha xx kromozomlu herhangi bir bireyin eli bile değmemiştir bundan eminim. bu yüzden bu ülkede bu kadar çok cinsel açlık var zaten...
özet: icraate geçemeyince dile vuruyor. salla babam salla. zaten hepimiz inandık.
ulan sözlüğün yarısı liseli diğer yarının büyük bir bölümü liseden henüz kurtulmuş üniversiteli genç. evdeki çekyatta sevişse öpüp alnına koyacak adamlar gitmiş yok şu avmnin bilmem ne kabini yok mek danıldsın tuvaleti yok bilmem neyin bilmem nesi. hay yalanınıza sokayım. hele apartmanın ikinci katı yazan varki ona hiçbir şey demiyorum bile. ulan burası türkiye be. yemez öyle şeyler. ha sevişmiş olabilirsin bir ihtimal ama onunda en ilginci odandaki çekyat değilde salondaki kanepedir. yemeyin bizi. fantezilerinizi yerim lan sizin.
otel barı. fransa'da küçük bir otelin resepsiyonunda duran kızla birkaç saatlik muhabbetim sonrası teklif etmem ve kabul etmesiyle bir anda vuku bulmuştu olaylar. yukarıdaki odama çıkamazdık çünkü hala çalışıyordu. resepsiyonda ortalık yerde olamazdı zaten. otele giren kişiyle elim sikimde bakışmak istemiyordum. köşedeki bar tezgahının arkasına geçip sakin sakin sevişmiştik. şansımıza gelen giden de olmadı. heyecanıyla, tutkusuyla 10 numaraydı.