rahmetlinin ördüğü son çorap, ergen ayağıma küçük gelmişti. babama yeni kardeşler yapmasın diye hediye ettim. "ne yapayım bunu?" sorusuna verdiğim cevap ile ilk dayağımı yedim. o gün bugündür ören bayanın torunuyum.
sen sen sen sen sen sen ve sen: çok içmişim, kızı arayıp senin ağzını yüzünü tövbe tövbe. neyse işte ayık olacaksın böyle bohtan nickimsi almayacaksın. ne anlattım burda ben şimdi, çok manasızım amk hep sen hep sen hani nerde ben diyorum sadece. ne diyorum amk gece gece ya ben gidiyorum zaten bir boku anlatamıyorum da.
aslında ben bir şey anlatmak istememiştim sözlük. o gün öylesine bir gireyim diye açtım sözlüğü, lan baktım eğlenceli bir yere benziyor. ben geç bile kalmışım keşfetmekte. neyse alelacele bir nick lazımdı, o anda da oben filmini izliyorum tam. ne olsun ne olsun derken balon olsun dedim. rengarenk balonlar vardı çünkü ekranda. ve ben o balonlardan bir tanesi olup gökyüzüne süzülmeyi çok isterdim be sözlük. işte bu yüzden renkli balon oldum çıktım.
dark karanlık ve kötüyü temsil eder well ise iyi ve temizliği iki karakterin beraber telfuzu.
ve azraille karıştırılan kapşonlu ve gözleri kırmızı hayali bir karakterin adıdır.
peygamber efendimiz bir hadisinde aynen şunları söylüyor.
pirincin içindeki siyah taşlardan değil beyaz taşlardan korkun. işte bu beyaz taşları ayıklamaya çalışıyorum. çok zor ama olsun.
ben şahsen kendi nickimle yaşamlarımızdaki absürd boşluğa dikkat çekmek istedim.. bu hiçliğin bizi gün be gün yiyip bitirmesine ve en nihayetinde bizi de kendi içine almasına daha ne kadar seyirci kalacağız diye sordurtmaktı insanlara nickimi yazarkenki amacım.. dikkat edilirse her entrymde benzer uyarılar, yakarışlar derinlerde saklı..
ama çok dikkat etmek gerekiyor..