hepsinden de keyif almıştım.
hepsinden de uzaklaştırma almıştım.
okulun yarısı uzaklaştırma alarak geçti.
ama en güzeli de şuydu herhalde:
lise müdürüm bana "sen öğrenci değilsin hiçbir şey kazanamazsın" demişti.
odtü - kimya mühendisliği kazanmıştım.
gerçi bir sene okuyup bırakmıştım ama olsun göt etmek için de güzel bir aksiyondu.
onu göt etmek çok hoşuma gitmişti.
sınav sonuç belgesini ptt'yle evine kargoyla da okula göndermiştim.
saçma bir şey değildi bu ama pullara para vermiştim belki o saçma olabilirdi.
namı diyar, antalya kaleiçinde geçti lise hayatım. bir ton aptallıkla, saçma sapan davranışlarla ve bilimum piçliklerle. ama en maddi açıdan zarar vereni (başkasına) şuydu sanırım: rent a car tabelası çalmak.
arkadaşlar evet rent a car tabelası çalmak. nedeni de yok. 3 hatun yan yana yürürken, bir baktım rent a car tabelası bana bakıyor. tabelanın ait olduğu yerin en üst katında bir adam biriyle telefonda konuşuyor. sök gitsin lan dedim, içimdeki anarşist o zamanlardan beri varmış herhalde. tabelayı onu duvarda tutan dört çividen zorla ayırdıktan sonra, arkadaşlarımın ve sahip bey adamın aynı anda 'napıyosun sen, napıyosun' naraları eşliğinde sokakta yokuş aşağı koşmaya başladım. arkadaşlarım arkamda. bir de telefonu düşürmüşüm. koşup hemen geri aldım, adam aşağı inesiye toz olup uçmuştuk. yaş 15 mantığı bir de o tabelayla fotoğraf çekinmiştim. hayır bir amacı olsaydı keşke amına koyim. adama bir ton zarar vermiş oldum başka bir bok olmadı.
Yan sınıf kendi arasında son ses veda partisi yaparken okulun şalterini indirmek.
Bu neyse de tam o sırada okul müdürü ve birkaç hoca eskiden morg olan laboratuvarda kilitli kalmışlardı elektrikle ilgisini çözemesem de. Koridorlarda müdürün gelecek nesillere kazandırdığı küfürler dalga dalga yankılanmıştı.
hayko cepkin hastasıydım. hatta bir numaralı fanıydım. konserlerinde onunla konuşup, sarılıp öperdim. deli gibi seke seke şarkılarına eşlik ederdim. terleyip terleyip boynum boğazım tutulurdu. 1 hafta kafamı yana çeviremezdim. kendime inanamıyorum.
okulun en güzel ve en çok arkası olan kızıyla msn'de konuşurken, yanlışlıkla ona kaşar demem. hoşlananları ve kızı koruyup kollayanlar dahil 25 kişi tarafından erkekler tuvaletine çekilmem. tabii hepsi sırasıyla oldu. gruplar halinde. bütün ders aralarım tuvalette geçmişti o gün.
edit: aslından kasten dedim amk. ama hala tuvalet travmasından dolayı yanlışlıkla diyorum. *
arka bahçeye bakan pencereden rastgele tükürüp müdürün o kel kafasına gelmesi. ardından müdürün peşinde 20-30 öğrenciyle tüm sınıfları basıp suçluyu yakalama çalışmaları. hayatımın en korkunçlu günleryidi tüm kamera kayıtları ipuçları aranmasına rağmen benim yaptıgım ortaya çıkmadı.yine de güzeldi.
Hocalara diğer hocanın ağzından aşk mektubu yazmak, çorap badi ve toka uyumu, küfürlü konuşmayı marifet sanmak, okuldan kaçıp sigara içmeye gitmek, dersleri sallamamak, boş boş gezmek, kitap okumamak vs. Harbi malmışım ya.