-annemin öğretmen, babamın müdür olduğu okulda basketbol potasına tırmanıp o yuvarlak halkaya oturmam. 1 saat boyunca beni oradan inmem için ikaz etmeleri, en son annemin sinirden ve korkudan ağlaması.
-camiden kaçıp parkta oynarken salıncaktan inmeyen kıza taş atmam, kızın da ağlayarak gidip annesi ile gelmesi. Orada çocukluk aşkımın yanında dayak yemem.
-komşuların evlerine tehdit içerikli mesajlar yazılmış kağıtlar bırakmam, 1 ay sonra mahalledeki psikopatın ben olduğu anlaşılınca annemden dayak yemem.
-misafirliğe gittiğimiz evdeki çocuğun beni odasında zorla öpmeye kalkması, öpmeyince de kafama sandalye ile vurması ardından salondan erkek kuzenimi çağırmam ve çocuğu bir güzel dövmesi. Ebeveynler ise cocukla odada kitapları incelediğimizi sanıyorlardı. Ben 8, çocuk 8, maganda kuzenim de 10 yaşındaydı.
pek bozuk bir anket cumlesi olsa da gecmisten gelmesi nedeniyle cekici bir baslik. eve girmek istemeyip komsu teyze ile bahceye gittigim icin sopa yemistim. annecigimin gerekcesi alismamdan korkmasiymis.
okulun popüler kızıyla seviyeli bir ilişki içinde olmak. üst sınıflar futbol oynuyoz ayağına az mı morarttı bacaklarımı bee! ama olsun bana aşkın tanımını yaptıran kız için değer.
masının üstüne çıkıp avizeyi döndürüp döndürüp yere düşürmüştüm. babam beni tuttuğu gibi kolumdan yatak odasına fırlattı resmen. ışığı kapattı sonra da karanlıkta kaldım annem gelene kadar. o gün bugündür karanlıktan korkarım.
bir de 4 5 yaşındayken evden kaçmıştım. yanda dershane inşaatı vardı. kimsecikler yoktu. oraya oynamaya gittim. sonra annem buldu beni doğru eve götürdü babam sinirden köpürmüş bir halde annemin elinden çekti beni salona götürdü kapıyı da kilitledi. korkudan altıma etcektim nerdeyse.. babam bana nereye gittin diye sordu. yan tarafa dedim. ardından tokat.. neden gittin diye sordu bu sefer büyük taşlar gördüm onlara bakmaya gittim dedim yarı ağlamaklı bir halde.. bir tokat daha. ağlamaya başladım. niye ağlyorsun diye sordu babam, yanağım acıyor dedim. bir tokat daha.. sonra ne oldu tam hatırlamıyorum. salondan nasıl çıktım falan.. ama yıllar sonra babamla bu olayı konuştuğumuzda, bana, beni bulamayınca çok korktuğunu, polise falan gittiğini söyledi hatta. bizim evimiz sahile yakın. denize gidip boğulduğumu veya da arabanın birinin çarptığını düşünmüş. öyle diyince hak verdim adama.. senin de bir gün çocuğun olacak dedi anlarsın beni.. sanmıyorum dedim.. benim çocuğum olsa ben aynı şekilde yapmam. korkumun hırsını tokatlarla yatıştırmam dedim. sustu. bu konuşmadan bir kaç gün sonra da babamı kaybettik zaten..
bi keresinde yolda giderken kollarımı sallamadigim icin dayak demistim. oysaki benim amacim o kolların sallanmamasi icin uğraşmaktı. sonra kardesim öne gecti bende ona bakarak kollarımı sallamaya başladım. baska birseye sinirlendiğinizde bunu çocuklardan çıkartmamayi öğrendim o gün. babama hersey icin teşekkürler.
dikiş aldırırken böğürerek ağladığım için babamdan bir tokat yemiştim, sonra daha da çok böğürmüştüm. hala aklımdadır.
bir de annem küçükken dövmüştü sebebini hatırlamıyorum, bütün gece tek ayak üstünde beklemiştim, şimdi söylüyorum anneme kadın hala vicdan azabı çekiyor, kıyamam.