ateşle oynamayı çok seven bir çocuk olaraktan annemin dolabına girip elbiselerini tutuşturmuştum ne dayak yemiştim ama hak etmiştim evi yakıyordum nerdeyse.
misafire gelen çocukla taso, bilye oynamıştım. hep ben kazandım sonra kazandıklarımı ona geri satıp tekrar oynadım. bu döngü böyle baya bir devam etti akşama doğru gidecekleri zaman bu zırlamaya başladı. babam mahçup bir şekilde almaya çalışırken, en son ''senin mi? senin mi? kimseye vermem ben'' dediğimi hatırlıyorum. gözlerimi açtığım da sinirden baygınlık geçirmiştim sanırım ama abim, annem bayılmadığımı bir saatir ağladığımı söylüyordu.
edit: varoştum napayım hayatım da hiç o kadar çok parayı bi arada görmemiştim. yıl: 2003, bütçe:40 tl
Ortaokula gittiğim zamanlardi, yine yaz tatili olmuş, memleketteki evimize gitmiştik. Günlerden bir gün bahçede akşam yemeği sofrasinda masaya karpuz geldi. Bende o sıralar karpuz hiç sevmiyorum , yemiyorum , ne akla hizmetse , her neyse babam bir çatala karpuz batirip agzima doğru uzatti , zorla yedirdi , bende geri tükürdüm. Babam senmisin benim verdiğim karpuzu yemeyen diye bir tokat atti , O anı cok iyi hatirliyorum bahçemiz az meyilli olduğundan ben en az 5-6 kere yuvarlandim, durduğumda baktim ki burnum kaniyor. işte o gün bugundur karpuzun dunyadaki en iyi meyve oldugunu biliyorum ve o gunden sonra babam bana birkere bile vurmadi , kizmadi bile ...
ilkokul 2'deyken bir kızın bana 439874374 kez hayvan diye bağırması sonucunda, şuurumu kaybedip kıza bir tokat atmamdan dolayı öğretmenimin babamı okula çağırması... evde de "sen kızlara nasıl el kaldırırsın" diyen babamın bana tokat atması. hala haklı olduğumu düşünüyorum.
Çaydan nefret etmem sebebiyle bulaşıklarını bile yıkayamazken, ablamdan yediğim dayaklar akabinde üzerime bir bardak çayı döküşü, unutulmazlarım arasındadır.
kızların eteklerini çekiştirmek,cam kırmak, daha sayamayacağım bir sürü şeyi tamir edicem diye kırıp dökmek bozmak, kumsalda bikini ile güneşlenen ablaların bikini üstlerini cıkarmak vs vs...
kapının önünde top sektirdiğim için annemden dayak yemiştim aman başı ağrıyormuş . ulan anne ne yani top sesi be ne kadar gelebilir ki eve kesin canın sıkkındı beni dövdün ama fena dövdün. uyarmadı değil !
babamın ilkokuldayekn beden eğitimi öğretmenim olması, sözlü yaparken sağımı solumu karıştırıp baba ya yapamıyorum dedıkten sonra, buarda baba yok öğretmenim diyeceksin oğlum deyişi, banane ya babamsın diye üsteleyince kulağıma ve avuç içime tespihiyle vurması, akabinde dayaktan kaçıp ağlaya ağlaya eve gitmem babamın eve gidip bana dalması. tespihi tercih ederdim.
son ders beden eğitimi olduğu için önlüğü çantaya basmam ve eve gelince çıkarmayı unutmam sonuca ertesi sabah kırış kırış bir önlüğü çantayla çıkarmam sonucu babam tarafından arkadaşların ne der diye kızmasıyla yediğim dayaktır.
dikiş aldırırken böğürerek ağladığım için babamdan bir tokat yemiştim, sonra daha da çok böğürmüştüm. hala aklımdadır.
bir de annem küçükken dövmüştü sebebini hatırlamıyorum, bütün gece tek ayak üstünde beklemiştim, şimdi söylüyorum anneme kadın hala vicdan azabı çekiyor, kıyamam.
bi keresinde yolda giderken kollarımı sallamadigim icin dayak demistim. oysaki benim amacim o kolların sallanmamasi icin uğraşmaktı. sonra kardesim öne gecti bende ona bakarak kollarımı sallamaya başladım. baska birseye sinirlendiğinizde bunu çocuklardan çıkartmamayi öğrendim o gün. babama hersey icin teşekkürler.