genelde başkasının hıncını çıkarırdı annem. bu yüzden hep sebepsiz yere dayak yer neden yediğimi anlayamaz, hem ağlar hem de düşünüp çözümleme yapmaya çalışırdım. annemle babam kavga ederdi. kapı aralığından bakardım ve annem ağlayarak kapıya doğru gelirdi. kapı açılınca karşısında beni görür "ne ayak altında dolanıyorsun be" diye şamarı indirir yatak odasında yatağa kapaklanırdı. ben bir yandan tokatın acısıyla ağlarken bir yandan da düşünürdüm, içimde bir çıkmaz büyürdü:
iç ses: lan ne oldu şimdi? neden ben tokat yedim. babam annemi itti, annem ağladı. babam küfretti annem daha çok ağladı, annem babama vurdu babam da ona vurdu. sonra annem kapıdan geçerken bana vurdu...eee nasıl ya...yok yok başka bir şey var..şimdi önce annem babama bağırdı sonra...
düşün düşün boktur işin. ama sonra annem hemen gelir kucaklar, öper ve özür dilerdi. ben bunu da anlayamazdım. maldım ben küçükken.
vakti zamanında teyzemin bana evdeki çocuklara gofret al diye verdiği 10 lirayla, ebesinin amı kadar abur cubur almıştım. e tabi, tatlı tatlı yemenin acı acı sıçması olurmuş. eve gelirken bazılarını gümlettiydim ama evdeki kargaşa sırasında sıçmıştım. annem götümden kan gelene kadar dövdüydü.
bkz: adamın götünden kan alırlar kamil kan
bkz: gemide.
ilkokuldan cikista atari soluna gider aksam 10 a kadar durdum diye. Bir kerede yine atari salonuna gitmek icin dukkandan para asirirken babam yakalamisti. *
amcamla evlerimiz birbirine yakındı. annemde beni ekmek almaya yollamıştı. ama ben amcama gitme dediği halde gitmiştim sonra eve geldiğimde herkes benden ekmek bekliyordu ve dayak yemiştim. aslında çok dayak yemiştim ama bir anda hepsi birden aklıma gelmiyor tabi.
en güzel elbiselerle tuğla taşımaya gittim işi de bitiremeden kaçtım.para kazanmak zormuş orada öğrendim.Beni o halde gören babam şu inanılmaz soruyu sordu:
-Üzerine ne yaptın.
ben-tuğla taşıdım ( bir de gurur var nedense)
-Para nerde?
-Ben:sessizlik.
Sonra başladı ve bir şey daha öğrendim yüzey küçüldüçe basınç artarmış (arkadaş küçük ellerden öyle bir güç).
envai çeşit kişilerden envai çeşit yenilen dayakların nedenleridir.
ulan düşünüyorumda, fazla yedim ben. evet evet. fazla dayak yedim. akrabalardan, onların yaşça benden büyük kızlarından, anneden, babadan, abladan...
her birinin nedeni farklıydı tabi, ama ben yediğim dayakla ortada kalırdım.
peder bey; bir gün ben böyle şımarırken, gülerek oyuncakların yanında debelenirken tuttu herif koca plastik kamyonu fırlattı bana, ayağım acımıştı, tabi başka yerimde acımıştır da ben hatırlamıyorum. ama o ayak...dağıldı kamyon böyle yeminle, paramparça oldu, ağladım...
bir teyzemin kızları; evet, bunlar 3-4 tane psikopat kız, şimdi her biri meslek sahibi, okudular filan. ama benim gözümde birer psikopatlar. öğle vakti zorla uykuya yatırırlardı, ulan uykum yok der direnirdim, dik başlıyım ezelimden! dayak...öyle böyle değil! evire çevire. çok sağım solum morarırdı, ağlardım, ağladım...
başka 2 teyze kızı; çocuğuz, illa ki hoplar zıplarsın. birgün dozu kaçırıp bu iki genç kuzene sardım, ama çok abartılı değil. bunlar beni kovaladılar evin içinde, yakaladılar, ulan bir dövdüler! yeminle donuma kadar parçaladılar, çırılçıpla ağlayarak attılar evin bir köşesine. suç bendeydi sanırım ama ben gene ağladım...
annem; her erkek çocuk gibi ben de yedim annemden dayak. ama kadın allahı var iyi döverdi, küçük bir oklavası vardı, sopayı çekerdi. ama bir bayram gününde yediğim dayak var ki, hiç unutmadım. sırf sofradaki yemeklerden birini sevmediğimden dolayı yemedim diye sofradan kovuldum. yetmedi, tekme tokat sağlam bir dayak yedim, ağladım...
ablam; aramızda 3 yaş vardı ama yeri geldi mi korur kollar, mahallede daya yedirtmez benden yaşça büyük olan çocuklardan, ama kendi dövmeye geldimi elinden geldiği kadar döverdi işte, ağlardım...
diyeceğim şu ki, çocuğa sebebi her ne olursa olsun aşırı şiddet uygulanmamalı. ufak cezalar verilebilir makul seviyelerde, ama ara sıra olmak şartıyla.
benim gibi tekme tokat manyağı çocukların çoğunda bir değersiz hissediş ortaya çıkar sonra çocukluk döneminde.
ölsem de kurtulsa herkes gibi düşünceler yankılanır o tek rakamlı yaşa sahip bedenlerin içinde.
ve daha da kötüsü sakin olmaz şiddete maruz kalan çocuk ilerde.
bakma, ben iyi çıktım şu hale geldim, psikopat olmadım.
hafif şiddet meyillisi oldum belki, bu kadarla kurtardım.
lütfen duyarlı olun, çocukların günahı suçu yok, tertemiz geliyorlar dünyaya.
zindan etmeyin, zaten kaç güzel yıl geçirecekler ki dünya denilen zindanda...
kavgacı olmam. dedem rahmetli derdi hep, makedonya'dan gelirken bu kafirin tohumunu da alıp geldik belli ki, bu deliden adam olmaz diye. dedem gazlardı babam döverdi. * dedemin dediği de çıktı be. benden adam olmaz. heeey duy saffet aga bak torunun adam olamadı daha, rahat mısın şimdi. *
komşunun oğluyla evden kaçmıştım. daha doğrusu parka kaçmıştık. *. sonra o yavşak beni parkta bırakıp gitmişti. evin yolunu kaybetmiştim. olaydan sonraki dayağı unutamadım.
edit: (bkz: anket mi o)
sakarlıklar dayak sebebiydi bizim evde. kırılan şeyin değeri ve büyüklüğüne göre küfrün şiddeti değişirdi. gepreyyen diye başlayan küfürler büyük bi şey kırdım demekti.