ekmek almaya diye çıkıp, 5 saat sonra eve gelince ekmek yerine sizi yiyorlarmış onu öğrenmiştim. (mahalle maçı vardı ne yapsaydım, mahalleyi mi satsaydım)
masanın altına girip çarşafla etrafımızı kapatıp kamp ortamı kurmuştuk abimle. herşey çok güzel ve zevkli gidiyordu ki kamp ateşi yakmaya karar verene kadar. az kalsın evi yakıyorduk bir anda çarşaf tutuşmuştu. hem dayak yedik hem de banyoya kilitlenme cezası almıştık. dayak neyse de o banyo cezası beni öldürüyordu. karanlık ve buz gibi.
Bir kitabı 1 haftadan uzun sürede okuduğum için.. Şaka şaka.
Dükkanın kapısına sabahleyin "bütün ürünlere %25 zam" yazmıştım.Babam bunu dükkanı kapatırken farkedince kötü oldu az.
Ulen harbiden yahudilerin kanı bozuk galiba.*
8 ya da dokuz yaşlarındaydım. okulda ders bitince etüt olurdu. günün birinde öğretmenin bir işi çıktığı için etüt iptal oldu . e öyle olunca ben de ver elini eve gittim. gittim ama annem evde yokmuş. kadıncağız beni etütte bildiği için karşı apartmandaki teyzemgile gitmiş. ben de baktım annnem evde yok kapı komşumuzun evine girdim. tabi etüt bitimine annem almaya geliyor normalde. kadın bir gidiyor , arıyor tarıyor bulamıyor. perişan halde gözleri yaşlı eve dönmüş. ben de bizim kapının sesini duyunca çaldım zili , tabi annem ağlıyor çocuğu kayboldu diye. babamı falan arıyor. ben kapıyı çalınca kapıyı açtı ve beni görünce "neredesin saatlerdir arıyorum seni" diye önce sarıldı ama sonra da bir tokat patlattı. ama bence kendi canı yandığı için patlattı.
dayımın oğlundan dayak yemiştim. Eve geldim babama söyledim, belki gider döver diye, adam dayak yedim diye beni dövdü üstüne bide git o çocuğu döv gel dedi. Gittim, dayı oğlum, insafsız pezevenk ağzımı burnumu dağıttı. Bak elim ayağım titredi gene.