sol framede anket başlıkları görmekten nefret ediyorum ve biraz da protest tavırla onlara bişeyler yazıp insanların suratında en az monalisanın suratındaki kadar tebessüm bırakmaya çalışıyorum.
(bkz: george wilhelm friedrich hegel)
diksiyonumun bozuk olması
saçımın dalgalı olması
dişlerimin düzgün olmaması
özgüven eksikliği
yerine göre fazla ciddi veya fazla neşeli davranmak
ve bütün bunları sadece sanal ortamda tanımadığı kişilerle paylaşabilmek. çok ilginç.
herkesi ve her şeyi affetmek.
istemiyorum bunu, hatta intikam dedikleri şeyi de merak ediyorum artık. soğuk yenen bir yemekmiş diyorlar, ben zeytinyağlıları severim onlar da soğuk yenir. öyleyse neden hiç intikam alamıyorum be sözlük.