aceleci yaşam tarzıdır. hep acelem var a.q. 24 saat yetmeyecek sanki. milletin yılı 365 gün de benimki 310 gün sanki. akşam yürüyüşünde bile hızlı yürür mü bi insan..? deliyse yürür demek ki. saygılar.
" hayır " demeyi beceremiyorum sözlük. değer verdiklerime tavrımı koyamıyorum. ne kadar kırılsam da belli etmeden onlar mutlu olsun diye uğraşıyorum. sonra patlayınca benden kötüsü olmuyor.
çabuk inanmam, çabuk vazgeçmem, hemen yeni biriyle çıkmayı çözüm sanmam, hata yaptığımı bile bile hala iyi veya farklı bir sonuca çıkmaya çalışmam, çabuk yumuşamam, benden her özür dileyeni affetmem, intikam için en sevdiğim insanları bile etrafımdan uzaklaştırıp bir tek ona zarar verememem, kısacası ben hayatımın hatasını yapıp onunla çıktıktan sonra kendimden nefret etmeye başladım ve sorun şu ki kendimden nefret etmemi sağlayan adamdan bir türlü nefret edemedim. (bkz: allah belamı versin)
Sürekli başkalarının yanlışlarını düzeltmek istemem. Bu belki kötü bir özellik olmayabilir ama bir süre sonra karşımdakini rahatsız ettiğini düşünüyorum, o yüzden pek sevmem bu özelliğimi.
çok çabuk sıkılırım, dikkatimi bir yere veremem ve oldukça da tembelimdir. bunlardan da kendi içinde çelişen bir kişilik olduğum ortaya çıkar. o da ayrı bir sorunsal.
sarhoş olduktan sonra uyumaya yakın bir karın ağrısı başlıyor. ne kadar kötü birşeydir. her seferinde tamam artık yok içmeyeceğim diyorum sırf bundan dolayı.
kullandığım eşyadan tutun da, bulunduğum ortama kadar çabuk sıkılırım. bir akşam eğlenmeye çıksam en az 5 farklı mekanda bulunurum. çok sık araba değiştiririm. bir giydiğimi ikinci gün giymem. z
gurur... fazla gurur göte vurur. yalnızca bunu biliyorum.
ses tonum. öyle bi ses tonum var ki diksiyonum ne kadar iyi olursa olsun hep lafımı 2 kez tekrarlıyorum çünkü karşı taraf anlamıyor. bazen dayanamayıp karşımdakine sinirleniyorum. keşke şunun bir çaresi olsaydı.