Ancak hayallerde kalmaması için eğitim almayı düşünüyorum mühendislik eğitimimi tamamladıktan sonra. Sonra da ver elini sayın seyirciler bir son dakika haberi ile karşınızdayız...
Avukat olmamı babam istemişti, oysa hep gönlümde yatan meslek psikolog du. Avukat olana kadar, garson-satıcı-bulaşıkçı vs bir kaç işte daha çalıştım. Evet.
Ev hanımlığı be.
Sabah erkenden çoluk çocuk okula, eşin gitsin işe. kalk ev temizliği ütü falan yap mis. Öğlen olsun akşam yemeğini hazır et, süslen püslen güne git. Akşama kadar sarmalar pastalar kısırlar. Akşam gelsin herkes eve. Kur sofrayı diz güzelim yemekleri. Yıka bulaşığı. Demle çayını. Ayağında terlik üstünde pijama sonra aç dizini izle.
Yok geç kaldım ofise yok şu oldu bu oldu.. her şey kontrolün altında. Gez toz eğlen. Çalışsan da ütü bulaşık bir gerçek çalışmasan da.
Davranışları çözümlemeyi, onlara anlam yüklemeyi çok severim. Genelde yanılmam da... dert dinleyip çözüm üretmek, başkaların hayatına dokunup onları mutlu edebilmek ve bunun işin olması ne güzel duygu.
Yazarken bile okulu bırakıp psikolog olasım geldi.
Nikah memurluğudur. Hep istemişimdir. Olayın en çekici tarafı mutlu insanlar. Girdiğiniz ortamda yalnızca neşeli insanlar olur. Daha pozitif ve eğlenceli bir iş aklıma gelmiyor.
Bir mizah dergisinde sabaha kadar çizmekti.
L-manyak dergisindeki 'hatıralar geçidi' adlı bölüm çok hoşuma giderdi.
Bir Dergide ona benzer bir bölüm açıp, yazıp çizecektim aklım sıra.
Sonraları bir kadın çizdim, onun gibi bırakıp gitmeyecekti.
Saklayıp gömdüm, kimseler sevemeyecekti falan filan...