biliyorum şimdi daha doğmadan ne bu samimiyet diyeceksin bebeğim ama olsun. samimi bir giriş olsun istedim. anneler ve çocukları arasında öyle çok mesafe olmamalı müdür. müdür dedim de daha cinsiyetin bile belli değil sana nasıl hitab edeceğimi şaşırdım be annem. neyse çok uzatmadan konumuza geçmek istiyorum.
bak hocu er geç birgün doğacaksın ve benim en kıymetlim olacaksın orası belli. ama ne kadar kıymetli de olsan bazı konularda anlaşmamız lazım. bir kere benim gece uykularım önemlidir. uykumu alamadığımda çok agresif olurum ve söylediklerimden de yaptıklarımdan da mesul olmam. onun için gece uyuyan bir bebek ol. sonra öyle ota .oka nedensiz ağlayan çocuklara tahammul edemem. bir nedeni yoksa ağlama rica ederim, kafa bu lan şişiyor en nihayetinde.
sonra biraz büyüyüp konuşmaya başladığında zamane veletlerinden olup yaşından büyük laflar edip dumura uğratma bizi. ergenlikti, ilk aşktı, gereksiz bunalımlardı.. bunlar da senin güdümlü anne terliği yemen için yeterli nedenlerdir hacım benden demesi. okulunda öğretmenlerinden hep olumlu şeyler duymak isterim ayrıca. veli toplantına katıldığımda örnek veli olarak parmakla gösterilmeliyim diğer veliler tarafından. okul bitipte iş hayatına atılma vakti geldiğinde "anne ben sanatçı olucam yada anne ben futbolcu olcam" gibi saçma fikirlerle çıkma karşıma. adam gibi bir meslek sahibi ol canımı ye. he sen yine de sanatla sporla uğraşacaksan sen bilirsin yapma demiyorum bir hobi olarak yine yap ama o kadarla kalsın. evlilik meselesine gelince.. elbette onaylamayacağım bir damat/gelin adayıyla çıkma sakın karşıma yoksa çok pis bir kaynana olur hayatı dar ederim size şimdiden söylüyorum..
neyse hafız şimdiden çok fazla detaylara girmek istemiyorum. bu söylediklerim senin gözünü korkutmasın. zaten gelmen için daha çok zamanın var. bu zaman içerisinde düşün taşın ve "evet ben bunları yapabilirim" diyorsan buyur gel. beklemedeyim tamam.
Henüz adını bilmiyorum, tipini de bilmiyorum. Muhtemelen bana benzediğin için isyan ediyorsundur. isyan etme bi sakin dur. Kız kardeşini düşün. O ne yapsın?
Yıllar evvel annene "Hayatım inşallah çocuklarımız sana benzer" dediğimde büyük bir istekle "Ay inşallah aşkıaam" demişti. Keşke daha bir ciddiyetle deseydi bunu da dua yerine geçip Allah tarafından kabul edilseydi. Neyse oğlum. Mesele bu değil... Senin hakkında şu anda dediğim gibi hiçbir şey bilmiyorum. Tek bildiğim bugün 18 yaşına girdiğin. Henüz doğmadın, anneni de emmedin hiç. Bana baba bile demedin.
Şimdi belki daha portakal fidanının üzerinde bir yapraksın. O fidan büyüyecek ağaç olacak, meyve verecek. Sen de bir çiftçinin, o nasırlı elleriyle dalından koparıp kasaya dizdiği sıradan bir portakal olacaksın. Belki taa Antalya'dan sırf bunun için kilometrelerce yol kat edip pazartesi pazarında diğer arkadaşlarınla beraber yer alacaksın. Annen seni aldığında muhtemelen sana hiç dikkat etmemiş olacaktır. Muhtemelen muadillerine göre daha ucuzdun ve kiloya daha çok giriyordu senden... Umarım alınmamışsındır
Annenle beraber seni çok istiyorduk. Sen daha doğmadan odan, yatağın, oyuncakların her şeyini hazırladık. Annen biraz ileri gidip bissürü klasik müzik CD'si aldı marketten. Sana hamile iken dinletecekmiş. Ne kadar da şanslısın! Bu hem ruhsal dengen hem de zihinsel gelişimin için çok iyi olacakmış. Aldığı çocuk gelişim kitabında okumuş. Ben de inandım annene. Annen çok hevesli kitaba göre çocuk yetiştirmeye. Ben bırak, yapma, olmaz dedikçe annene daha bir hırslandı. Bir deha doğuracağını sanmaya başladı. Oğlum hiç olmazsa bu 18 yaşına girdiğin günlerde liseden mezun olabilecek kapasitede bir çocuk ol.
Oğlum, şu anda on sekiz yaşına girmiş bulunuyorsun. Ben de muhtemelen 44-45 yaşındayım. Ve bu yazıyı sana 23 yaşını doldurup 24'e bastığım bir yılbaşında yazıyorum. Yani şu anda ne bir oğlum ne de bir karım var. Sadece masanın üstünde duran ve annemin gribimin geçmesi için yemem gerektiğine inandığı meyveler ve bir tane de portakal var. Bilmiyorum belki portakalın yalnızlığı belki de başka bir neden sana bu mektubu yazdırmaya itti beni.
Oğlum ben senin yaşını geçeli 5 sene oluyor. Muhtemelen ikimizin yaşadığı ilk on sekiz sene aynı olacak. Senin de üniversiteye kadar kız arkadaşın olmayacak. Benim seni sürekli zorlamamdan dolayı sürekli ders çalışacaksın ve okul arkadaşlarınla zaman geçireceksin. Eğer beni dinlersen muhtemelen askeri okullar sınavına hazırlanacaksın, istemiyorsan yapma oğlum. Ben pilot olamadım diye sen olmak zorunda değilsin. Hatta beş yaşından itibaren sana sadece uçak oyuncakları da almış olsam onlarla bile oynamak zorunda değilsin... istediğini seçmekte özgürsün oğlum. Ama yine de sigortası, ikramiyesi, itibarı olan bir meslek seç. Devlete daya sırtını. Bak benim gibi öğretmen ol da demiyorum. istiyorsan ol ama zorla seçtirdin bana baba deme. Kız kardeşini de fazla sıkma, kızlar daha sakin ağırbaşlı oluyor, biraz onu örnek al.
Annen şu anda ne yapıyor gerçekten bilmiyorum. Kadınları anlamak zor zaten oğlum. O yüzden sana tavsiyem fazla da anlamaya çalışma. Neyse, merak ediyor olabilirsin. Deden şu anda kumanda elinde halıya uzanmış Karadeniz TV izliyor. Babaannen de yakın gözlüğünü takmış el işi yapıyor. Halana çeyiz hazırlıyor. Halan da şu anda işte çalışıyor. Az sonra işten çıkacak önüne gideceğim. işten alıp eve getiriyorum. Kardeş işte oğlum gözün hep arkada kalıyor. Sen de kardeşine çok iyi göz kulak ol. Bu arada belki göremeyeceksin onu, dedemi... Senin büyük babanın babası oluyor. Tanımanı isterdim oğlum. Hani memlekete gittiğimizde o büyük meyve ağaçları var ya hepsini o dikti. O ağaçların gölgesinde onlarla oturmuşluğumuz var. Bunlar sana çok uzak şeyler şimdiden ama ne yapayım söylemesem olmazdı.
Oğlum şu sıralar seni düşünüp senin için hazırlık yapmak istiyorum. iyi bir eğitim alıp iyi bir yerde görev yapmanı istiyorum, para biriktireyim diyorum uyar mı? Sadce eğitimin için ama. Allah sağlık sıhhat versin bir sıkıntın olmazsa o senin eğitimin için harcanacak. Ama sen de güzel bi bölüm kazan tamam mı? Mesele sadece para değil emek demek. Umut demek. Neyse bu para pul işleri canını sıkabilir, raad ol sen! Baban halledecek pek çok şeyi.
Neyse bu mektubu okuduğunda annen, ben, kız kardeşin ve sen inşallah bir arada oluruz.
Doğum günün kutlu olsun oğlum...
bebiş dedim alınma. sen doğmadan don biçmek istemedim. adın ne oldu bilmiyorum ama annen koymuştur emin ol. babana söz hakkı verirler mi yavrum. ah nedir bu anandan çektiğim. bi dövmediği kaldı.
bir gün gözlerini dünya denen gezegene açacaksın oğlum. umarım bu dünyaya geliş seni hiç bir zaman pişman etmez.
iyi bir annen olacak oğlum, sana söz veriyorum.
kendime eş seçtiğim gibi sana anne seçtiğimin bilincinde hareket ediyorum oğlum, yüremeyen ilişkilerimden birisi olmayacak senin annen.
benim güzel oğlum,
sana çok iyi bakacağıma söz veriyorum. hayatında hiç bir şeyin eksikliğini yaşamayacaksın. deden beni nasıl eksik bırakmadıysa bende seni hiç bir şeyden eksik bırakmayacağım oğlum.
sen doğana kadar "savaş" ın bir yavrusu bizim evimizde olacak oğlum, hayvan sevgisini henüz bebekken kavrayacaksın.
mutlaka bir yabancı dil öğrenip, bir sporla profesyonel denecek kadar uğraşıp(bunu senin yeteneğin ve ilgin belirleyecek) bir de enstrüman çalacaksın oğlum. bak bu benim içimde kalan ender ukdelerden birisidir.
sende kalmasın istiyorum oğlum.
birlikte büyüyeceğiz, kaç yaşında olursam olayım dünyaya geldiğinde birlikte büyüyeceğiz oğlum.
ben sana hem baba, hem arkadaş hem de kardeş olacağım oğlum.
söz veriyorum sana.
erkek sözü.
bu kavramı da iyi öğrenmeni istiyorum oğlum, erkek gibi davranmak önemli.
oğlum ben bu yazıyı henüz "çocuk" sayılabilecek bir yaşta yazdım.
neden bilmiyorum, öyle içimden geldi.
aklın ermeye başladığında bunu okuyacağım oğlum bu benim sana vaadlerimdir.
ve gerçek olacaklar.
senin adın belli benim için, annen itiraz etmezse sana ne diyeceğimi bile biliyorum.
seni bekliyorum oğlum, sen benim hayatıma anlam katan olacaksın.
gel oğlum, çok gecikme.
