dalga geçeni silkerim baştan söyliyim. anlatıyorum;
sokakta yürüyorum baktım güzel bir gelin arabası böyle lüks bir araba. dedim ben bu araçtan mutlaka zarf kaparım. tamda bizim mahalleden geçiyor. atladım arabanın önüne. durmuyor ibne. camın üstüne çıktım resmen. camın üstünde 20metre giderken geline de bir göz atma fırsatı buldum. göz göze geldik gelinle. o da ne??? eski sevgilim amk. şimdi bana sakın kalkıp derdinizi anlatmayın. sikerim derdinizi sizin.
şu mülteci olayları ilk patlak verdiği sıralarda, durakta dolmuş bekliyordum. yüksek ihtimalle suriyeli bir kadın, yanında 2 çocuğuyla durağa yaklaştı. çocukların gözleri yemyeşil, parıl parıldı. bu sırada çocuklardan kız olanı elindeki poşetten bir şey çıkardı ve yemeye başladı.
önce gördüğüme inanamadım, daha da yaklaştım. her adım attığımda gözlerim doldu.
küçük kız, kasapların kırıntı diye tabir ettikleri, genelde sokak hayvanlarına verilen ya da çöpe atılan çiğ tavuk etini gözümün önünde yedi. işte orada insanlık da yendi gözümün önünde. bir kez daha dedim kahrolsun savaşlar diye. kahrolsun dünyanın 4 tarafını sarmış çıkarcı zihniyet.
1. küçük bir kız çocuğunun kalabalık bir ortamda annesini kaybedince dudaklarını büzerek gözyaşı dökmesi. içim parçalanıyor böyle, o kadar üzülüyorum ki.
2. yolda giderken isteyici biriyle göz göze gelmek, doğru bulunmamasına ve işe yaramayacağının bilinmesine rağmen anneden azar işite işite ona yardım etmek.
3. durumları kötü olan bir ailenin küçük çocuğunun da yaşıtları gibi sürekli istekleri olması, ailenin bunu karşılayamayarak mahçup duruma düşmesi, hep suçluluk duymaları. ama çocuğun bunu anlamayacak kadar küçük olması, anlam veremeyerek isyan etmesi.
4. önemli bir işin veya uykunun olmasına rağmen iyi biteceğine inanarak ısrarla tamamının izlendiği filmin çok eften püften bir sonla bitmesi. üstelik bir toplulukla izlenmiş ve filmi siz seçmişseniz o psikolojik baskıyı düşünmeye bile gerek yoktur.
5. çok çalışıldığı halde sınava girildiğinde elin ayağın dolaşıp hiçbir sorunun yapılamaması. üstelik sınavdan sonra, rahatlıkla çözülebilecek sorular olduğunun anlaşışılmasıyla gelen bütün çalışmanın boşa gitmiş olduğu gerçeği.
6. kardeşini kaybetmiş bir ablanın, kaybettiği kardeşi yaşında/benzeri biriyle karşılaştığındaki o iç burkulması, hiç geri gelmeyecek birine özlem duygusu.
yaşlı insanların itilip kakılması. hele ki tontonsa bu insanlar, oturup ağlanır üzüntüden.
birde hayvanlara işkence yapılması. insanın şunu yapanları tren yoluna bağlayası geliyor ki o bile az.