yazarların en çok özlediği yıllar

    24.
  1. 2002 yılı. anaokuluna gidip en güzel masa ve sandalye kapma yarışı yapardık hep kendi aramızda. her gün mis gibi yemekler yerdik. tuvalete bile ponçik hizmetli abla götürüyordu. öyleli yıllar yani.

    neyse gördüğüm ve duyduğum kadarıyla da o zaman insanlar çok daha samimi ve mutluymuş kendi içlerinde. söyleyeceklerim bu kadar. teşekkürler.
    42 ...
  2. 50.
  3. 90'lı yılların tam sonu, 2000'li yılların tam başlarıydı özlediğim yıllar. yaz ayı sebebiyle aklıma geldi şimdi. babamın çalıştığı kurum, çalışanlarını belirli sıra dönemleriyle antalya'ya 15 gün tatile yolluyordu. o yıllarda bize geliyordu sıra. 8 , 9 yaşlarında falanım. açık büfe vardı, oyun parkı vardı, deniz vardı. daha önemlisi annem babam abim de yanımdaydı. mutluydum. kamp yeriydi. küçük bir diskosu vardı. geceleyin biz çocuk arkadaşlarla oyun oynarken, candan erçetin'in unut sevme beni adlı parçası çalıyordu. hoşlandığım bir kız çocuğu arkadaşım olmuştu, aklım ermiyor tabii ama masumca işte. hani yaz biter, arkadaşlıklar dağılır, herkesi ailesi götürür ya, o duygu ile mi neydi, unut sevme beni parçası çalınca içimi hüzün kaplamıştı. hani her güzel şeyin bir sonu var önermesini ilk orada az da olsa aklım ermeye başlarken tatmıştım. güzel günlerdi. yaz ayını çok sevmem normalde ama farklı yerleri görmek güzeldi işte, ne bileyim.
    11 ...
  4. 55.
  5. 2005 yılını özledim mesela. 13 yaşındaydım. 2000'lerin başlarının 5 senesi geçtiği için, o güzel yılların son demiydi. daha henüz rtaokul yılımdı. ama okula giderken kulaklıkla, rafet el roman'ın " deli dolu hayat geldi geçti bu aşk bu bahar oldu bitti, deme bana ne olur sevdiceğim hasretinle yanıyorum" şarkısını dinliyordum.
    7 ...
  6. 57.
  7. 2000+ olmayan her tarihtir. millet mıyır mıyır konuşuyor yok efendim doksanlar şöyle kötüydü seksenler böyle berbattı. asıl son güzel yıllar onlardı. milenyuma girdik gireli her şey boka sardı iyice. tamam teknoloji ilerliyor hayat dahada kolaylaşıyor ama sıkıntılarda teknoloji ile beraber doğru orantılı artıyor.

    kazandığın paranın pul kadar değeri yok artık. seksenlerden doksanların ortalarına kadar insanlar aynı eve 2 maaş soktukları zaman ev falan almayı düşünebiliyorlardı. bir kısmı alıyordu da zaten. sen şimdi evine 3 maaş girerken para biriktirerek ev falan alabiliyor musun bir bak bakalım. hayatın hızı da aynı şekilde ilerledi tabi. günler su gibi akıp geçiyor. farkında olmadan 30 ları 40 ları geçiveriyorsun artık.
    7 ...
  8. 5.
  9. 19.
  10. ne şimdi ne gelecek...nedense hep "geçmiş" odaklı yaşıyoruz, sürekli geçmişe özlem duyuyoruz ve şimdi'nin değerini bilmiyoruz. bazen kızıyorum bu halime; ama hasrete de söz geçmiyor işte.

    biraz geçen yılı özlüyorum, arkadaşlarım vardı, beraber çok yoğun çalışıyorduk, onlardan alanımla ilgili çok şey öğrendim. bunun yanı sıra onlarla beraber çok güzel anlar geçirdim, çok güldüm, yanaklarım ağrıyana kadar güldüğümü bilirim onların yanında. evet, özledim hakikaten onları.

    sonra biraz da 3 yıl öncesini özlüyorum. ilk ve en son o zaman sevdim, sevildim. hayallerim oldu geleceğe dair hem de hiç endişe duymadan. bir daha da olmadı. ondan sonra kimse tarafından gerçek anlamda sevildiğimi hissedemedim. bir adım gelene on adım gidecek kişiyim, ama nedense bir adım yaklaşan olmuyor. sevmeyi sevilmeyi özledim. beklemekten başka çare yok. allah elbet bu imtihanı da geçmemi nasip eder.

    biraz da 4 yıl öncesini özlüyorum. üniversite 3.sınıf da benim açımdan güzel geçmişti. biraz daha dingin, huzurlu, mutluydum. bir de o zamanlar hem reel hayatımdan hem de buradan tanıdığım birkaç arkadaşım da vardı, onları da özlüyorum, evlenip çoluk çocuğa karıştılar, anne oldular, çocuk bakıyorlar şimdi.

    bazen de lise yıllarını özlüyorum; tek derdim üniversitede istediğim bölümü kazanmaktı, gelecek kaygısı vardı beraberinde, başka da derdim yoktu.

    ve sanırım seneye de bugünümü özlerim. çalıştığım yerdeki arkadaşlarımı çok seviyorum; yaptığım her hareketimi anlayışla karşılıyorlar, çok sabırlılar, ancak artık ayrılma vaktimin geldiğine inanıyorum ve birkaç haftaya kadar başka bir kurumda çalışmaya başlayacağım, orada bu kadar anlayışlı arkadaşlarım olmayacak belki de ve alışması da benim için zor olacak.

    hasret ile imtihan olmak zor. inşallah geçmişi özletmeyecek güzel günlerimiz olur hep.
    5 ...
  11. 31.
  12. 20.
  13. 58.
  14. hazır son günlerde evde çok vakit geçiriyorken aklıma gelen yıllardır. ilkokuldayken sabahçıydım. ertesi gün erken kalkacağım için öğleden sonra uyuyup, akşam uyanıp saat 20:00'da o star tvnin eski logosu eşliğinde bir demet tiyatro dizisini ve 21:45'de ki şampiyonlar ligini şifresiz rahat rahat izlediğim günleri, yılları özledim.
    4 ...
  15. 39.
  16. 2000 ve öncesidir.

    istemsiz hüzünlendiren bir konu.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük