Marsta ölmeyi çok isterdim. Bi kayaya yaslanmış gök yüzünde parlayan dünyaya bakarak herkesten ve herseyden uzakta usulca huzur içinde ölmeyi isterdim.
bir çoğunun aksine hasta yatağında götü boklu, bakıma muhtaç bir şekilde değil aksine arkasından "daha dün gördüm sığır gibi sağlıklıydı" diyecekleri bir son. mutlu olmasına da gerek yok.
yazarların bazen kendileri bazen ise bir başkaları için düşündükleri ölüm şekilleridir. bazı örnekleri aşağıdaki gibidir;
1. cayır cayır yanan bir kalasın inşaatın altından geçerken kafasına denk gelmesi ve kan kaybı devam ederken acılar içerisinde yanarak ölmesi.
2. mutfakta patates kızartması yapmaya çalışırken kızgın yağın üzerine dökülmesiyle yapılan çırpınmalar esnasında ayağın kayması sonucu geriye doğru düşerken masanın sivri köşesinin beyincik kısmına denk gelecek şekilde hızlıca çarpmasıyla oluşan ölüm.
3. köpeğini dolaştırırken köpeğin tasmasını çıkaran kişinin köpeği bir sebeple göz ucundan kaçırması sonucu paniğe kapılıp koşarken araba çarpması ile gerçekleşen ölüm.
4. ayaklarına ağırlık bağlanan kişinin denizin ortalarına bırakılması sonucu oluşan ölüm.
5. siyanür ile hızlıdan sahip olunan ölüm.
6. giyotin kullanılarak verilmiş bir ölüm.
7 ve diğerlerini ecele bırakıyorum. o çok daha fazla türleri bulabiliyor.
