bir tercih yapmam çok zor. Çoğunlukla ilgili olduğum konulara yöneldiğim için Aldığım derslerin %90’ını büyük bir istekle takip ederdim. Hocalarını da çoğu zaman çok beğenirdim. Şimdi hangisinin ismini versem ismini vermediklerime ayıp olur. Ama bunlardan özellikle Bir iki tanesi benim için çok farklıdır.
Bu hocalarla lisansüstü seviyede tanıştım. Yaşları biraz geçkin hocalardı ve çok sayıda önemli esere imza attıkları için saygınlıkları üst düzeydi. Bu hocaların derslerine giderken dahi içimi bir huşu kaplardı. O hocalardan ders almış olmanın bir büyüsü vardı. Tarikat ayini gibiydi dersler, en azından benim için. Zaten lisansüstü seviyede dersler daha bir muhabbet havasında geçer. Bizde mesela bir masanın etrafında toplanır, tartışma yaparız. Öyle hocanın derse girip tahtaya yazmaya başladığı bir düzen yoktur. işte hocanın derse gelişi, Ders boyunca herkesin çıt çıkarmadan hocanın anlattıklarını can kulağıyla dinlemesi... bana bir başka gelirdi. Çünkü akademi hoca talebe ilişkisiyle yürür. O an şunu hissediyorsun. Çok büyük isimlerin öğrencisi oldum, bu bir şeReftir. Ama O orada kalmamalı. Bir gün ben de esaslı çalışmalar yapacağım ve alanda önde gelen otoritelerinden olacağım, diye düşünürsün. Ben de bir gün x hocanın öğrencisi Olarak burada doktora öğrencilerine ders vereceğim, onlar da beni can kulağı ile dinleyecek. Çıt çıkmayacak sınıfta. Bir zamanlar benim hocalarımı dinlediğim gibi. Ve bir gün benim yetiştirdiğim öğrenciler De bir gün benim oturduğum yerde oturacak. Bu böyle sürüp gidecek.
Küçüklüğümden beri beni etkileyen hep Bu çeşit motivasyonlar olmuştur. Para, şöhre, Makam, güç gibi motivasyonlar hep ikinci planda kaldı. Daha çok törensel olan beni içine çekti. Hani a beautiful mind filminde bir sahne vardır. Koca koca profesörler nash’in önüne kalemlerini bırakırlar. Bu tarz bir duyguyu hiçbir para yaşatamaz.
Histoloji ve Embriyoloji-Prof.Dr.Ahmet Çevik Tufan
Bu hoca sayesinde iyiki gelmişim dedim bu fakülteye.Derslerini hayranlıkla dinlerdim,sanki bir tiyatroda gibiydim derslerini dinlerken.
Hele ki hocam bize ilk dersinizde yani 2014'te "merhaba 2020'liler" diye hitap etmeniz açıkçası benim için anlatılmaz bir şeydi.Var olun Hocam!
Edebiyata giriş- (bkz: Nuri sağlam)
Bir hoca bu kadar öğrenci sever, dersi öğrenci üzerinden işler mi? Aşırı karizma olan bu hocamız muhabbete asla hayır demez, vakti boşsa sizinle saatlerce sanat felsefe gündem konuşabilir. Dersleri sohbet içinde geçer ve sınavlarında daima kısa ve net cevaplar bekler. Bir iki cümleyle kendini açıklamanı ister.
Adam gibi adam Nuri sağlam