Mitral kapak genişliği dir. Askerden muaf yedim bu hastalık yüzünden. Hiçbir şey yok ama aniden sıcak veya soğuğa çıkınca ağrı oluyor. Küçükken dizanteriye yakalandığım için olmuş.
Bir halı saha maçında topa yetişeyim derken düşmüştüm. Tam kıçımın üstünde sol yanıma doğru kayarken sağ ayağımı yere değdirmemle birlikte dizimde inanılmaz bir acı hissetmiştim. Bu, yaşadığım en kötü bedensel acıydı.
Ameliyat olmam gerekiyor..erteliyorum.ama canım çok acıyor.
üç Gündür doğru dürüst birşey yemedim, yine ağrı dinmedi. Acıle gidip bir serum almam gerekiyor herhalde.
rabbim herkese şifa versin. Neren ağrısa canın orda.
Gözlerim enfeksiyon kapmıştı. Acıdan günlerce ağladığımı biliyorum artı bulaşıcıydı. Bana da bir başkasından bulaşmıştı. Sonra 18 yaşında geçirdiğim su çiceği bedenimin tamamının ağrımasına neden olmuştu.
Çoğunlukla düşme kaynaklı acılar yaşadım. Bazıları epey komiktir ama onları yazıp da şimdi burada mileti üzerime güldürmeyeyim.
En ilginç olanı şöyleydi: Evde bilgisayar başında oturuyorum ve bir yazılımla uğraşıyordum. Oturduğum koltuk da süspansiyonlu olan şu tekerlilerden. Neyse ben baya bi konsantre olmuşum işlere ve koltuğun sırt kısmına da baya bi yaslanmışım yaylanıyorum. "küüüt" diye bir ses çıktı, koltuğun sırt kısmı kırıldı ve olduğum yerde ters takla atarak kafa üstü yere yapıştım. Kafamı tutarken bir de baktım ki sırtım kanıyor. Kırılan kısmın içindeki demir sırtımı baya bi yarmış! O anda benim tansiyon yerlerde... insan oturduğu yerde düşüp de bu kadar acı yaşayabilir mi yani!
Bir dönem geçirdiğim hastalik yüzünden ayağa kalkamıyordum, yemek yiyip su icemiyordum. En kötüsü de o durumda doktorun çubuğu ağzımdaki yaralara acımasızca bastırdığı anlardır.
Çocukken Erkeklerle oynarken Kolum kırılmıştı üç yerden. Baya acımıştı ama sulugözler gibi ağlamamıştım. Cesur gözükmek için sıktım kendimi. Sonra hastanede yıktım ortalığı tabi..
Dis fakultesinde dolgu yaptirrirken son sinif ogrencisiydi heralde cok derin degil dedi ignesiz yapilan dolgu tabi sonra bakti derin biraz aciyacak derin dedi ama ben o sarsintiyi beynimin derinleriklerinde hissettim sonra dolgu yapalim dedigi dislerede gitmedim o acıdan yanindaki 3 mu 4 mu ne sinifinda ogrenci vardi onada gosteriyor pulpayi gordunmu pulpayi gordunku pembe bak diyor gordu amina kodum yalniz o ogrencilerin basindaki asistanlar daha kotu bisey gostermek icin disimde sov yapiyor orospu cocu git ananın dişinde şov yap piç.dolgu yapan ogrenci bana gore o asistan dan iyidir ogrenciler daha dikkatli davraniyor en azindan.
2010 yılında enka'da baketbol oynarken, kolum iki rakip oyuncu arasında sıkıştı. arkamda duran beni perdeleyen oyuncu ile, topla gelen hücum oyuncusunun aksi yönde hareket etmeleri ve kolumun da tam ikisinin arasında olması nedeni ile kolum, tam dirsekten çatırt diye arkaya doğru kırıldı.
çatırtı resmen salonda yankılandı. o acıdan daha büyük bir acı hissetmedim diyebilirim. uzun süre, rüyamda o anı görüp uykumdan sıçramışımdır. şu an dirseğimde hala o olaydan kalan bir kemik parçası duruyor, kırılıp kenarda bir yerde kalmış, hiçbir ana kemikle teması yok, etin içinde durduğu için bir yerle kaynayamamış duruyor öyle sap gibi. 10 sene geçti, nemli, serin havalarda arada sızlıyor, inceden ağrıyor onun dışında bir sıkıntısı yok. haliyle kırılan kolumla çok ağır şeyler kaldırmıyorum, mümkün mertebe zorlamıyorum kolumu.
On yedi yaşlarındayken kuzenlerimle aquaparka gitmeye karar vermiştik, birimizde güneş kremi vardır illaki kafasıyla çıktık yola. Saat on iki civarı havuza girdik, altıda çıktık; Duşa girene dek her şey muhteşemdi, duşta hafif bir sızı hissettim. Arabaya bindikten sonra ağlamaya başladık tabii acıdan, tavuk gibi kızarmıştım. Bir hafta yattım öyle kımıldamadan, güneş alerjisi midir nedir alnımda bir şişlik oluşup dudaklarıma kadar inip dudaklarımı patlatmıştı. O günden beri yaz kış güneş kremi sürerim.*
Hayır hepimiz açık tenliyiz onu geçtim, ben bir de ekstra çilli olarak cilt kanseri riski açısından birinci sıradayım neye güvenerek saatlerce güneşin altında dolandım merak ediyorum. O günden sonra omuzlarımda ve kollarımda da çiller çıkmaya başladı. Şükür ki bundan daha büyük bir fiziksel acı yaşamadım lakin o gün çektiğim acı bile bana yetti, daha büyüğüyle karşılaşmamayı temenni ediyorum.
Bir keresinde de denizde zıplarken(?) sert bir şekilde tuğlaya basmıştım ve ayağım yarılmıştı, bacağımı sürüyerek tekrar denize girmeye çalışmıştım ortalık kan revan tabii.. Başıma ne geliyorsa bu deniz ve güneş aşkından geliyor, atın ölümü arpadan olsun !*
kronik otit* hastasıyım, östaki borusunun tıkanıklığı süresince yaşadığım ağrıları çekmemek için utanmasan ağustos sıcağında bile bere ile gezecek durumdayım.
