"Deli misin kendinin farkına var yanında gezmeye utanırım" demişti alaz hanım. Nurkevser ise refleksiyle bana hissettirmişti şöyle olmuştu hiç unutmadım, yürüyen merdivenlere binmiştik ve önümüzdeki kız bana uzun uzun bakmaya başlamıştı ve nurkevser bunu farketti hemen kızın önüne geçip sert bi bakış atmıştı sonra kız sırtını dönüp gitmişti hatta hatırlıyorum bana baktığını biliyorum ama ben kötü maksatlı değilde öyle bakıyor diye düşünmüştüm. Ama Allah da biliyor alaz hanımın lafları beni yerin dibine sokuyordu gerçekten utandırıyordu hatta yığınla iltifat etmesi yetmiyormuş gibi bunlar sana az bile diyordu. Allah biliyor utandırıyordu aşırı bi şekilde.
"festival gibisin katılabilir miyim?" bu kulaklar bunu gerçekten duydu. Evet.
edit: Bu en güzel iltifat değil de en salak iltifat olmuş ama neyse artık.
iltifat değil ama hitabı yazabilirim. okulun kafesindeki abla bana "sarı papatyam" diye sesleniyor. gün içinde duyduğum ilk güzel şey oluyor genelde, sıcak bir "günaydın" ile birlikte.