ciddi ciddi ilk bölümünü izlemiştim denk gelmiştim daha doğrusu bunlar neyin kafasında ya demiştim sonra baktım baya sardı sonuna kadar izledim ben de.
şimdi bi de işler güçler var tabi uzuncana sürsün o da baştan sona izledim diyim bikaç sene sonra.
"Her biri sana ne kattı?" derseniz, açıklamaya karakter yetmeyebilir. Ama kendimi ifade etmeye çalışacağım izninizle. Rica ediyorum sonuna kadar gelin.
-Misal house md, annem de kanser olduğu için "finali" gece izleyerek ve dolayısıyla izlerken hüngür hüngür ağlayarak geçirdim.
-Misal ekmek teknesi ile aile bağlarının koparılamaz, ve bizi biz yapan taşların temeli olduğunu ve asla kırılamayacağını öğrendim.
-Misal fringe ile, yaratıcılığın sonsuz olduğunu 'bir kez daha' gördüm.
-Misal misfits ile sövmeyi öğrendim.
-Misal dexter ile iç güdülerimi nasıl yönlendireceğimi ve kontrol edeceğimi öğrendim. -Misal the walking dead'de olası bir zombi istilasına karşı, mal zombilerin önündeki bir engeli zıplayıp geçemediğini öğrendim.
-Misal switched at birth'de ailemde nasıl gördüysem, orda da, sevginin ve anlayışın kan bağıyla alakalı olmadığını öğrendim. herkes sevebilir.
-Misal prison break'ta olaylara daima farklı açılarda bakabileceğimi ve her zaman 2. bir seçeneğin olduğunu öğrendim.
-Misal touch ile aşk'ın cehennem gibi de cennet gibi de geçirilebileceğini ve tüm her şey olmasa da başlıca olaylarda kendi kararlarımızın kaderimizi şekillendirdiğini öğrendim.
-Misal how i meet your mother'da gerçekte gay olsa bile, bir rolün hakkını dünyada en iyi şekilde veren barney'den "TÜRKiYE'DE kız tavlayamama tekniklerini" öğrendim. *bazıları işe yaradı ama çaktırmayın.
-Misal mentalist'te... patrick jane bir numarasın adamım. iç çatışmaların ve vicdan azablarının nasıl üstesinden gelinebileceğini öğrendim.
-Misal Two And A Half Men'deki jake... yarım adam nasıl olunur öğrettin bana. Yarım zekalı olsa da, olmasa da hayattan nasıl zevk alınır iyice öğrendim.
-Misal true blood'da kan nasıl emilir onu öğrendim. söverek, sevişerek. şaka şaka. zaman geçirmelik diziydi. sadece insanların yalan söylemekten kaçamayacaklarını gördüm.
-Misal Lie To Me'de, kişisel gelişim kitaplarından öğrendikten sonra, gerçekten vücut tepkilerinin ne anlama geldiğini görsel olarak öğrendim. Ama asıl nokta, onları yorumlamak değil, "doğru" ve tüm durumları gözden geçirerek yorumlayıp, nedenlerini araştırmak olduğunu öğrendim.
ve aklıma gelmeyen onlarcası. Evet hepsini de izledim. Pişman olduklarımı yarıda kestim listeye de yazmadım. Ancak unutmayın sadece her dizi değil, dünyadaki her şey siz anlam verdiğiniz kadar var.
How ı met your mother,
merlin,
house,
kuzey güney,
dudaktan kalbe, (iki kere)
Aşk-ı memnu, (iki kere)
Hatırla sevgili,
bitmeyen şarkı....
Doktorları belki bininci defa yayınlıyorlar ama azimliyim izlemeyeceğim.