Okula başladığım yıllardı.
Köyde taşımalı eğitim yapılıyordu ve servisler tıklım tıklım dolu oluyordu.
Yer olmadığından küçük bir iskemlede en ön köşede kapı ile şoför koltuğu arasında oturuyordum .
Hemen önümde ise üç-dört tane orta okullu kız ayakta dikiliyor arabanın içinde tamamen kaybolmama sebep oluyorlardı. Eteklerinin suratıma nasıl çarpıp tozları ile beni boğduğunu iyi hatırlıyorum.
Bu şekilde okula gidene kadar ilk bunalımımı yaşamıştım.
hayat o zamanlar çok boş geliyordu. sanki hissizlik gibi ya da bir şey hatirlayamamak gibi. yokluk nasıl tanımlanabilirse o kadar anlatabilirim size durumumu. ancak daha sonra öğrendim ve hatırladım o zamanlar portakalmisim. portakalmışım sayın sözlük.
portakal...
satilmisim kirli çıkarlar uğruna, 3-5 kuruşa, özensiz pazarlarda.
ve yenmişim sözlük bey.
hayır hayır yenmedim, yendim. ben hiç bir şeyi yenemem ki zaten. yendim ben.
babam yemiş beni, sıfatı batasıca.
sonra tabi sevimsiz agucuk bugucuklar.
oysa bu yürek unutur mu dostu, düşmanı. bir gün ben de seni yiyeceğim babaaa!
* 17 ağustos 1999 depremi ve bazı yobazların askerlerin * denizde içki içip alem yaptığı için bunların olduğunu söylemeleri,
* 12 kasım 1999 gölcük depremi
* galatasaray\'ın efsane yılları,
* barış mançonun ölümü,
* milenyum ile ilgili çeşitli söylentiler. * hatta o yıllar aldığımız çamaşır makinasının * kullanım kılavuzunda "çamaşır makineniz 2000 yılı sorununa karşı uyumludur" yazıyordu. (bkz: http://webarsiv.hurriyet.....tr/1999/11/15/156966.asp)
* pokémonlar ve tasoları,
* yarı platonik aşkım *
* mesut yılmaz\'ın gidişi * , bahçeli-ecevit koalisyon hükümetinin gelişi.
5.sınıftan 6.sınıfa geçtlğim yıldı. o zamanlar çocuklar arasında müthiş popüler olan küçük plastik mermilere sahip tabancadan bende almak istiyordum. Teşekkür belgesi aldığımdan dolayı babamdan aldığım o zamanın parasına göre 500000 liraya gidip o tabancadan almıştım.. Hey gidi günler heeeyyy *
2) eğitim öğretim hayatımın boktan yıllarından birisiydi. o eski ve sokağından köpek eksik olmayan evdeydik.
3) yaz gelince yine bir bok yapmadım tabii. teyzemler gelmişti. hatta 17 ağustos depremi olduğunda bizdelerdi. depremden sonra daha kırsal bir alanda oturan büyük teyzemlere gitmiştik. açık havada uyumak çadırda kalmak falan süperdi. çocuklar için süperdi yani. yılın geri kalanı eğlenceliydi.
- dsp-mhp-anap koalisyonunun kurulması; ecevit'in başbakan, devlet bahçeli ve mesut yılmaz'ın başbakan yardımcısı olmaları.
- enrique iglesias, shakira, jennifer lopez, ricky martin, britney spears, cher gibi yıldızların kariyerlerinde zirve yaptıkları ve en iyi albümlerini çıkardıkları yıl olması:
Malum buyuk deprem felaketi yılıdır. Ancak benim soyle bir anım vardir o yıla dair:
Anneannemin koyundeyiz. Ben daha 10 yasindayim. Birinin dugunu var ve dugun sokakta yapiliyor. Deprem olali da 1 ay ya oldu ya olmadi. Köyün imami camiden hoparlor ile köy halkina sesleniyor
-bu aksam deprem olacaktir.
Haberi alan koy halki dugunu cok kısa bir sure icerisinde terk ediyor. Neyse biz de eve gidiyoruz. Babamlar evdeki koltuklari bahceye cikariyor tedbir olarak. Neymis orada uyuyacakmisiz. Koy yeri sinek minek her yer. Neyse o gece oyle geciyor. Deprem filan olmuyor tabi. Ama hala aklimdadir o gece dugunu olan bahtsiz cift.
3 yasımdaydım hayal meyal hatırlıyorum kıştı annem inatla bana çorap gıydırmeye calisiyordu ben inatla gıymıyordum ve bi anda deprem hıssedıldı annem beni ve coraplari alıp fırladı ve dışarı çıkıp çorapları gıydırdı bende çorapi gıymeyıp annemi uzdugum icin deprem olduğunu sandim ve kendımı sucladım 18 yasıma girdim yazın bile çorap giyerim bilinç altıma nasıl ıslemısse artık.