yakaladığım solucanları ikiye bölüp gülüyorum sözlük. bir de toprağı eşeleyip kaç çeşit böcek bulurum diye her yeri kazıp kazıp geri dolduruyorum.
(bkz: köylü)
anaokulumda öğretmenime yardıma gelen stajer ablalarla ormanda maceracılık oyunu oynarken hep eteklerinin altına bakıyoruz sözlük. kısacık giyiyorlar bir de timsah yürüyüşü yapıyorlar. bizim suçumuz yok.
oturma odasindaki butun sari koltuklarin altina burnuma sondaj yapa yapa cikardigim sumukleri siliyorum sozluk. bir de annemle babamin yatagina yatinca ''bu dizilerdekiler yataga yatinca yorgan neden hep kipirdar? ben de yaparim ki.'' diye yorgani tekmeliyorum. ayrica okulda, beslenme saatinde onume gelen kibrit kutusu buyuklugundeki peyniri cope atiyorum hep salak gibi. buyuyunce cok sevecegim, o ayri.
çok mutsuzum sözlük,deliği bir türlü tutturamıyorum
altıma kaçırdığım günlerin telafiside olmuyor bazen
mahallede saklambaç oynarken, oyun bittiği halde saklandığım yerden çıkmadım kimse beni fark etmedi, çok yalnızım.
okuma yazmam olduğu için sek sek kutularına sayıları yazma işi bana düşüyor hep kimse bi bokum yapmıyor, bizim mahallenin görev dağılımı çok kötü sözlük işte bu benim moralimi bozuyor.
uykum geldi şimdi yatıyorum ya pai pai sözlüküm