o gece her gün yaptığım şeyi yapıyordum. kütüphanede çalışıyordum. sonra bu köprüyü askerlerin kapattığı haberi düştü. ilk ekşi'de görmüştüm. kısaca olayları tetkik ettim. sonra da bir entry girdim. bunca yıllık tarihçiyim, böyle darbe olmaz, temalı bir entry idi. sonra hiçbir şey olmamış gibi okumalarıma devam ettim. yarım saat içinde kütüphane karıştı. herkes ayaklanmaya başladı. kuzey kantinde büyük ekran bir televizyon vardı. o an internet öldüğü için haber alamıyorduk. sadece tv'den takip edebiliyorduk. işte tsk , açıklaması geldi, sonra abdullah gül falan konuştu. sonra çıktım biraz sokaklarda turladım. gözlem yapmak için. boğaza yakın bir yerde kalıyordum. her tarafta müthiş bir gürültü vardı. savaş uçakları saatlerce hiç eksik olmadı başımızdan. ortam savaş alanı gibiydi. büyük telaş vardı. biraz dolaştıktan sonra odama döndüm. gürültünün şiddeti daha da arttı. öyle büyük gürültü çıkarıyorlardı ki -zaten bunun sonradan sonik patlama diye bir etki olduğunu öğrendik- birkaç defa gerçekten de bombalandığımızı düşünmüştük oda arkadaşımla. ayağını bastığın zemin zangır zangır titreyince insanın aklına başka bir şey gelmiyor. bazı kadın arkadaşlar ağlıyorlardı. müthiş bir gerilim vardı. sonra gece boyu takip ettik internet üzerinden. öyle.
Eşim hamileydi, ulan böyle işin içine sçayım darbe oldu dedim, stresten sancılar erken başladı, hastaneye gittik doğum yaptı. Çocuğun adını Darbegül koyduk.
Ermeni sevgilime oral operasyon yapıyordum efendim. Şahsen kalitesiz ve duygusuz türk hanzolarından sonra gerçek bir beyefendiye kendimi sunmak ilaç gibi gelmişti.
uzun süredir kız işlerine ara vermiştim ve artık zurnanın son deliğine geldiğimi hissettiğim an bir kız arkadaşımı taksimdeki evime davet ettim. ( daha doğrusu hep davet ediyordum ama bu sefer kabul gördüm diyelim ) O kadar uzun sürmüştü ki bu konulara verdiğim ara, öğle saatlerinden beri hazırlık yapıyordum. Askerler yolu kapattı.
O gün ankara'daydım. jetler çok yakından uçmaya başlamıştı, haliyle ses rahatsız ediyordu sonra pencereye yöneldim ve karşıdaki komşu da aynı şekilde penceredeydi ve adam jetlere haykırıyor bir maç izletmediniz huur çocukları bu ne gece gece diye.
Sonrası trt1, darbe bildirgesi, Tayyip: halkım sokağa çıkın biraz can istiyorum sizden, darbe engellendi.
En çok anlamadığım da darbeden sonra Tayyip'in açıklaması oldu
Allah sehit olmayı nasip etsin falan demişti
Tabii ki bunu 300 koruma ile gittiği konuşmada yaptı.
Çok sevgili tayyip bey 4,5 g yardımı ile vatanı soysuzlardan kurtarırken bütün ailemle cephede yerimi almış, savaşıyordum.
Tankın altına bez tıktım ve tank durdu.. filmlerde bile böylesi mucize olamaz. Allah isterse her şey oluyormuş. Erdoğan asla saklanmamıştı, gözlerini dinlendiriyordu gemiciklerinde.
yazar arkadaş tankın altına yatıp tankı durdurabileceğini düşünen kişilerle aynı kafayı yaşamıştır. galatasaray formasıyla demokrasi nöbeti he. hangi demokrasiyse..
evde oturuyordum. darbe dediklerinde korktuk önce.. daha sonra reis'in sözleri çok etkiledi beni.
''milletçe meydanlarda toplanıyoruz. halkın gücünün üstünde güç yoktur''
lafından sonra galatasaray formamı giydim. elime türk bayrağımı alıp sitenin bahçesine indim. ve ilk inen bendim aşağıya. ama biraz endişe vardı tabi.
sonra diğer bloklardan da ineler oldu. 14-15 kişi toplandık. öyle bir enerji patlaması oldu ki, o gece bizi tank değil f16 lar bile durduramazdı. ne geceydi be.