Bir kaç sene evvel arkadaşlarla takıldıktan sonra gece geç saatte eve doğru yürümeye başladık,gır gır şamata eğlenerek moda sahilden kadıköye doğru ilerliyoruz bilen bilir yaz aylarında moda sahil saat kaç olursa olsun kalabalık olur,neyse daha sonra nasıl, ne ara anlamadan kendimi halit ağa caddesinde buldum ve arkadaşlarımdan kimse yanımda yoktu baya mala bağlamıştım,şaşkın şaşkın kaldırıma oturdum ne olduğunu anlamaya çalıştım ama beynim fikir üretemiyordu bende eve gittim.
bizimkilere bir iki gün sonra olayı anlatıp ne olduğunu sorduğumda çok sarhoş oldugumu ve beni apartmanın önüne kadar bıraktıklarını söylediler, bayada dalga gectiler ama ben hala o gün ne oldugunu tam hatırlamıyorum.
Okulda elim kanadi diye lavaboya gittigimde kapi açikti birden işiklar kapandi ve kapi kapatildi. Ben 3,5 bi sekilde sinifa koşarken tum sinif arkamda sırıtıyordu. iğrenç lise şakaları.
Arkadaşıma uzun zaman önce verdiğim borç aklıma geldi, ne zaman verir acaba diye düşünürken bir baktım beni arıyor aman tanrım didim, heyecanla açtım bir daha borç istedi dürrük.
bir sabah erken uyandim. turkiye' ye mesaj cektim amk. biraz para lazim dedim. normal degil bu durum dediler. lan dedim nasil normal degil, inisli cikisli bir hayat iste amk. iniyoruz cikiyoruz. yok dediler, para normal degil. lan sicayim iste bunlar hep bell's.
bir gece kıyıda oturmuş denizi seyredip sigara içiyordum ki birden sikim kalktı. yaşadığım tek paranormal olay budur. destur destur diyerek kalktım, gidip güsül abdesti aldım.
Rüyaların çıkması, rüyamdaki belli başlı kişilerle sürekli konuşmam ve bana 'uyanınca bunu unutma' 'uyanınca bunu yap' 'uyanınca bu numarayı ara' demeleri.
Hoşuma giden şeyler ve korktuğum şeyler de hemen rüyama giriyor. Mesela arkadaşla konuşsak ben ayrı eve çıktığımda birlikte eşya alırız şunu şöyle bunu böyle yaparız diye ve bu benim hoşuma giden bir şeyse gecesinde rüyamda görürüm, aynı konuştuğumuz şekilde hem de.
Yalnız kaldığım zamanlar bir ev telefonu sesi ve ardından cep telefonumun mesaj sesini duyuyorum. Yalnız ne çevremde bir telefon, ne de cep telefonumda mesaj oluyor.
Önüm açık ve çok geniş bir inşaat önünde bekliyordum.Bana doğru yürüyen iki erkek vardı yaklaşık 50 metre mesafe uzaklıktan... telefonum çaldı taş çatlasın 15 saniye bir görüşme yaptım.Döndüğümde yoklardı.
Bi araca binmiş olamazlardı çünkü O bölgeye araç girmiyordu.Alan geniş koşsalar dahi gözden kaybolmaları imkansızdı.Olaya hiç paranormal bakmadım ama hala da çözemedim...
içimden geçirdiğim ve önemsiz olan şeyleri bir zaman sonra gerçekleşiyor ya da bir zaman sonra başka türlü bir bağlantı kuruluyor.
Örn: hiç dışa vurmuyorum sadece içimde şu x kişiyi de görmedim diyorum içimden geçiriyorum birdaha üstüne düşmüyorum bile ama dışarı çıktığım an o kişiyi görüyorum (en çok olan bu)
Oturuyoruz annemle boş boş içimden köftede olsa yesek diye düşünüyorum ama hiç önemsemiyorum annemede söylemiyorum, 2 dk sonra annem canım köfte çekti diyor.
Bilmiyorum ama bu benim hayatımda nerdeyse hep oluyor, ilk zamanlar tesadüf diyordum ama çoğu zaman oluyor bu bana.
Bu konuda çok ciddiyim milyonlarin bacisi resmini paylaşmisti herkes laf atıyor tabi bende gülüyorum o an karnıma birisi böyle eliyle kavrayip sıkıp bıraktı bi doğruldum etrafa bakıyorum.
Gece uyurken bir şeyin ayağınıza dokunduğu hissi. Ayak baş parmağıma bir şeyin dokunduğuna yemin edebilirim. Uyanma sebebim de bu. Yoksa bu saatte ne işim var.
edit: depremmiş beyler... uyanma sebebim ve korkum buymuş.
gece saat 1'de uyudum. saat 3,5 gibi gözlerim açıldı. o da nesi. ulan benim odamın ışığı yanıyor amk! o kadar eminim ki ışığı kapatım da yattım. sarhoş da değildim. bizimkiler de odama gelmemiş. bu paranormal olaydır aga. sabah namazına yakın vakitte oldu işte bana sabah namazını kıl mübarek mesajı mı veriyorlar acaba.
O an baktığım yerde gazeteciler var.
Birazda kuru kalabalık. Yerde üzeri gazetelerle Kaplanmış bir ceset.
SONRA sabah okula gittim. En yakın arkadaşımın sınıf arkadaşı trafik kazasında ölmüştü. O gün nöbetçiydim.
Sınıfça izinlilerdi o gün. CenazeYe gittiler. Ayılanlar bayılanlar oldu.
Spor salonunun balkonunda o ' nu gördüm. Elinde diskman vardı. Müzik dinliyordu kulaklıkla. Arkadaşıma " bu kim daha önce hiç görmedim okulda ama bu gece rüyamda gördüm " dedim. Adınu söyledi , biraz anlattı. Pek kimseyle konuşmazmış öyle. içine kapanıkmış. Zeki çocukmuş ama. Okula yakın oturuyorlarmış.
ARadA olup biteni anlatmayacağım ama bizim çocuk yedi ay sonra intihar etti. Sırlarla dolu bir şekilde. 17 yaşındaydı. GazeteDen öğrendik istiklal marşı sırasında. Pazar günü akşam 17' den sonra evlerinin camından atlamış. Bembeyaz giyinmiş. Üzerinde gazeteler örtülü bir ceset vardı işte gazetenin ege ekinin manşetinde.
Okuldan yanlış fotoğraf almıştı bir de gazeteciler. ÜmitlenmişTik. Adı soyadı , okulu , sınıfı doğru ama okul fotoğrafı o değildi. Evlerini aramış yıkılmıştık. Rüyamdaki gibi değil mi ama ?
Ramazan ayında halamlar ile yan yana evlerde oturduğumuz zamanlarda. Annem , halam kalkınca duvara vururdu. Karşı tarafta " bizde kalktık, uyanığız " mahiyetinde duvara vururdu. Bir gece uyuyakalmışız. Böyle duvara vuruyorlar. O sesle uyandık hepimiz. Ayıldık. Annemde "uyandık " anlamında vurdu baya duvara , sonra halamlarda vurdu. Sahur yaptık. Ertesi gün bahçede konuşuyor annemle halam . Halam dedi ki : " . .. , uyuyakalmışız eğer sen duvara vurmasaydın bugün oruçu aç tutuyorduk, allah razı olsun " .
Biz şok olduk kaldık tabi. Annem dedi ," ... abla bizi siz uyandırdınız gece?" Böyle biraz konuşuldu. Sustu herkes. ilginçti.
GEçen senede bu zamanlar çok hastayım. Ne olduğu da bulunamıyor. istanbul' da çare bulamadım izmir ' e geldim artık ailemin yanına. Hastaneye yatırdıkları için Eşimde geldi buraya. Hastaneden yeni çıkmıştım hemen hemen.
Ben kötü haldeyim diye yer yatağında uyuyoruz. Gece uykuda, arkasına sanki sert bir cisimin ucuyla kafamın arkasına vuruyordu birisi. O acı ile fırladım yataktan. Kapımız kapalıydı soğutucuyu açmıştım çünkü saatini kurup. Biri şaka yapıyor sanıyorum çünkü. Işık kapalı ama sokaktan lanbalardan aydınlık geliyor odaya. Saniyede kalkıp arkamı dönüp bakmama rağmen kimseyi göremedim. Eşime baktım. Zaten ben o haldeyken asla bana öyle bir şaka da yapmaz da öyle derin uyuyordu ki. Tek kolu yastığın altında. Baygındı resmen. Telefonu aldım saate baktım saat 03.00 civarı. Titremeye başladım ama dermanım da yok. Eşimi uyandırsam bir daha uyuyamayacak. Biraz bakındım. Titredim , çarşafı yüzüme çektim uyudum. Kafam hala acıyordu. Sonra ben bunu hayra yorayım ve anlatmayayım kimseye dedim. Sabah kalktık. Öğle oldu. Eşim dedi ki : " gece kafama biri vurdu sanki. "
Kaç kere vurdu ? Nereye vurdu diye sordum. Ona da bir kaç kere vurmuşlar. Aynı benim gibi. Ne oldu ne bitti hiçbir zaman anlayamayacağız. Zaten o aylarda çok garip olaylar yaşamıştık. Hastalığımın öncesinde ve sonrasında.
Benim gibi hocalara , büyüye inanmayan kadın inanmaya ve şüphelenmeye başlamıştı. Üç ay tamamen bulanık gördüm. iki gözmde de pupil ödem teşhisi vardı. Görme keskinliğim 0.5 falandı iki gözde de. Hareket edemiyordum. Sadece bacaklarımda sıkıntı yoktu yani. Başım dönüyordu. Altı ayda biraz düzeldim toplamda. Hala daha çok korkuyorum yine olacak diye.
O gece kafama vurulduktan sonra işte ben hayra yordum. Şifa geldi dedim. iyi bir varlıktı dedim . Bitti dedim.