Gecenin bir yarısı Mutfaktan gelen '' pat '' diye bir ses, yavaşça tırsarak mutfağa gitmem, ve siktiğim pet şişesini çöpe atmam.
Arkadaş pet şişeyi sıkarak bırakınca, tekrar eski haline dönmeye çalışıyormuş, bu esnada acayip sesler çıkabiliyor tabi. Çok paranormal bir olaydı, asla unutmayacağım.
bir gün arkadaşımla beraber Ankara'ya gideceğiz neyse çarşıda buluştuk birer kahve filan içtik o arada cadde de banklarda oturan yaşlı bir teyze gördüm böyle dilenci gibi içimden tuttu işte giderken para verdim. neyse otogara geldik otobüsümüzü bekliyoruz o arada da sigara yaktık ayak üstü muhabbet filan ediyoruz kafamı bir çevirdim o çarşıda ki kadın tam karşımda kolona yaslanmış başı önde öylece duruyor orada şaşırdım aptala döndüm arkadaşa da gösterdim lan bu kadın nasıl oldu da bizden önce geldi filan dedi o da ayıya döndü resmen. neyse dedik olabilir yani filan dedik otobüsümüz geldi ve biz bindik otobüse ben pencereden bakıyorum kadın orada mı filan diye neyse baktım orada aynı başı önde kolonlara yaslanmış bekliyor. saat 1 otobüsleri de aynı anda perondan kalktı gidiyoruz. şöyleydi böyleydi şaşkın şaşkın Ankara'ya vardık indik otobüsten valizlerimi aldık tam gideceğiz ister inanın ister inanmayın o yaşlı dilenci kılıklı kuru zayıf kadın tam karşımızda bize bakıyordu. ben hayatım da böyle bir şey yaşamamıştım. ister paranormal durum deyin ister mallık deyin. kafamızda zihnimizde açıktı. ama yaşadım ben bunu. dedim ki arkadaşa oğlum böyle bir şey olmasına imkan var mı ? yarış motoru ile gelmesi ile ancak mümkün olabilir dedi ki geçtim onu sabahtan beri her yerde karşımıza çıkması neye işaret dedim? başımıza gelecek bir nusubet var galiba dedi. resmen kaçtık oradan bir daha da görmedik. ama yıllar geçti üzerinden halen dün gibi hatırlarım o olayı.
bi kutu vardı. içinde manevi değeri bol olan ufak tefek bi sürü eşya vardı. evde tek yaşamama rağmen bir gece baktım ki kutunun içi boş. hiç biri yok. hala kendi kendime sorarım. cevabı bulamam.
küçükken dayı oğlumda beraber abuk sabuk hareketler yapıyorduk mahallede ki kızları taşlıyoruz belediye otobüsünün önüne geçip yumurta filan atıyoruz işte yine böyle manyak hareketler yaptığımız bir günde mahallede yıkık dökük olan toprak bir ev vardı kimse oturmazdı harabe gibi böyle yani işte neyse o evin önüne geldik elimizde taşlar var bizim dayı oğlu dedi ki şu camı kırık olan camdan içeri taşları atalım bakalım hangimiz çok atacak? başladık atmaya o attı ben attım o attı ben attım derken gözleri kan çanağına dönmüş derisi mavi yarı çıplak insanımsı şey göründü birden hiç bir konuşma olmadı o an sanki zaman durmuştu göz göze geldik sonra çığlıklar atarak uzaklaştık oradan. olayı aileme anlattım gittik beraber baktık hani tinerci filan olabilir mi diye ama yok yani içerde insan artığı hiç bir şey yoktu. resmen altımıza sıçmıştık sonra o evin yakınından bile geçmedi
ilk okul 3. sınıftayım çocuğun biriyle kavga ediyordum. o beni omzumdan tutmuş ben onu. biraz böyle birbirimizi devirmeye çalıştık ama beceremedik. küçükken ben boynuma cevşen takardım (hala da ara ara takarım) kavga böyle devam ederken cevşen den bişey içime doğru hareket etmeye başladı ve tam sol parmağımın ucuna gelince ben çocuğu devirdim ve kafası yarıldı çocuğun. hala nasıl olduğunu anlayamam ama unutamam da. sonra mı ne oldu çocuğun bi akrabası geldi beni dövecekken zor aldılar elinden de öyle yırttık.
ayder yaylasında konaklarken, camdan gelen uzaylı kılıklı iri çekik gözlü yaratık ayakucumdan doğru üzerime elini uzakmak durumundayken refleks ürünü ağzının ortayerine sağlam bir topuk darbesi indirip duvara yapıştırmıştım, tabi sonrasında bir anda uyandım gerçek gibiydi rüya mı değil mi bilmem ama eğer gerçekse aydere bir daha gelmez bunlar.
Küçükken gece 10 civarı karşı evin damında bembeyaz bir şey gördüm. Öyle gördüğümü sandım falan değil açık açık gayet net gördüm. 20-30 saniye ona baktım. Korkudan donakaldımıştım. Sabit bir hızla soldan sağa doğru ilerliyordu. Karanlığa girerek kayboldu.
17 yaşımdaydım.evin uzun koridorunun bittiği noktadaydı odam.babam yurtdışında ağabeyim askerdeydi, evde annem ile yalnızdık. annem uyumuştu, ben de odama gidiyordum.kapıyı açtım içeri girdim ve yatağıma uzandım, kapı açıktı. kapının yakınında duran küçük plastik bir top vardı, daha doğrusu duvara asılı portatif potanın basket topuydu o, hani turuncu olanlarından. top bir anda koridora doğru kendiliğinden gitmeye başladı ve benim gidişini gördüğüm topa gelişine vuran biri, topu resmen üstüme doğru abanmıştı, çığlıklar arasında kendimi sakınırken gol sevinci yaşayarak balkondan atlayıp gitti. o korku sırasında yüzünü de görmüştüm, prekazi'ye çok benziyordu.o gün bugündür gelişine gelen toplara vuramıyorum.
Çok küçüktük mahallede top oynuyoduk eski kullanılmayan bir kümes vardı. Top kümesin arkasına kaçmıştı. Arkadaşım emir de topu almaya gitmişti. Arkaya gitmesi ile gelmesi bir oldu. Ağlıyordu bir yandanda kekemeliyordu. Ben söyle kafamı uzatman ile arkada böyle saniyelik bir şey gördüm hemen kayboldu. Aynı hacıbumbalaya benziyordu havada bağdaş kurmuş.
Not: ulan arkadaşımın ağlaması gitsin diye taşla yıkmıştık o kümesi çocukluk ne güzel, ne temiz idi.
Küçükken upuzun bir koridorumuz vardı. Benim yatağım o koridora bakıyordu. Ne zaman koridoru görecek şekilde uyusam rüyamda koridorla ilgili kabuslar görüyordum.o rüyaları hala hatırlıyorum.
kpss alan sınavında 15 20 cm önümden bir ses adımı fısıldadı baktım etrafa hocalar mı bir şey diyor, hiçbir şey yok boşluk. o kadar net duydum ki o sesi, hiç korkmadım ama evet dedim söyle cevap hangisi dedim ciddi ciddi içimden:) boşluğa baktım tık yok hiçbir şey yok. hiç böyle bir şey olmamıştı daha önce herhalde dedim kafayı yedim ve sınava devam ettim.
1- eski evin tüm şehri yukardan gören balkonunda sigara içerken karşı tepenin altında duran evlerin hizasında siyah dumana benzer buluta benzer bi' şey gördüm. bi süre takip ettim şeffaftı yani arkası görülüyordu. önce duman sandım ama uzun süre dağılmayıp şeklini koruyarak hareket etti. bi süre sonrada aniden hiç dağılma olmadan pat diye kayboldu.
2- yaklaşık 2 hafta önce sabaha karşı yine balkondayken bir anda müthiş bir ışıma hissettim. tıpkı hemen gözünüzün dibinde çok çok kuvvetli bir flaş patlamış gibi. bir anda gece beyaz diğer bütün her şey siyaha döndü. 20 yaşındayım hayatımda o günkü kadar irkildiğimi hatırlamıyorum.
3- yine balkondaydım. her zaman evin önünden tek tük geçen martılar o gün bir anda karşıdan sürü halinde gelip tam bizim balkonun seviyesinde benimle aynı hizada dönmeye başladılar. 50'yi aşkındı sanıyorum. çığlıklar atarak dakikalarca döndüler. o gece uyuduğumda bugün bile aklımda tazeliğini koruyan ve beni çok fazla etkileyen bir rüya gördüm. hayatta olduğumu unutturan kısa anlardı.
4- balkona çıktığımda şaka şaka balkon yok artık ne zaman balkona çıksam başıma bi şey geliyo arkadaş. duvar ördürüp kapattıracam ikisini de.