düşünmek.
lanetim bu, aynı anda bir sürü şey düşünüyorum. sanırım bu yüzden takıntılı oluyorum ve insanlar beni olduğum gibi kabullenmekte zorlanıyor.
kusura bakmayın insanlar, ben de memnun değilim bu durumdan.
tamamen alışkanlık
bana bu alışkanlığı kazandıran kız şimdi yok ama olsundu... ondan geriye bir bazı yerlerde kullandığım takma adım bir de uyku problemim kaldı geriye
2 sene olacak aklımdasın hala insafsızın kızı, vicdan azabı çek ulan!
gecem gündüzüm, saçım sakalım gibi birbirine karışmış. uyuyunca uyuduğumu anlamıyorum, uyanıkken bilincimle hareket ettiğimin farkında değilim.
gurbetteyim, soğuk ve karanlık bir odada yapayalnızım. kafamdan hikayeler uyduruyorum. yıldızım, mükemmel sessizliğim benim... burada her şey aynı. özlediğim birkaç şey var. lise hocamlarıma duyduğum nefret, gitarım, kütüphanemi çok özledim, hemingway'in ilk basılmış kitapları. rus müziklerini ve yağmurda moda sahili boyunca yürümeyi özledim.
ben... hayal kurmayı da... şimdi de kuruyorum. ama o zamanlar hayalin gerçekleşip gerçekleşmemesi umrumda olmayacak kadar uzak bir ihtimaldi. açık hava hapishanesinde gibiyim. insanları kurmalı , yemekleri plastik gibi.
melisa çiçekleri burada yok. berbat kokulu akasyalar var sadece. melisa kokusu seni bana hatırlatmadığı için, seni aklımdan hiç çıkarmamaya çalışıyorum. sesini, yüzünü, kokunu...
burada geceleri ayın karanlık tarafı da görünüyor. sabaha karşı venüs paphos'ta batıyor. venüsü seviyorum. bunları seni endişelendirmek için yazmadım. sadece söyleyebileceğim tek insan sensin. acınası haldeyim. sağlığım yerinde değil. ben... seni özledim.
Çünkü kardeşim dediğim insan aradı davası var, tecavüze yeltenen adamı mahkemeye verdiği için. Ve işin komik tarafı haksız görüldüğü bir davada kendine yapılan bu iğrenç şeyi savunmakla uğraşıyor.