yalan söylenmesine dayanamıyorum. doğru olan şey ne kadar kırıcı olursa olsun, insan dürüst olmalı. hayır, şu pembe yalan olayını es geçiyorum. hepimiz karşı tarafa evden yeni çıkmış olmamıza rağmen "yoldayım." diyebiliyoruz. fakat, ben şu iki yüzlülüğün getirdiği yalan olayından bahsediyorum.
ağzımızda sigara ile tuvalete çok sıkışmış bir şekilde dalıp, sıçma pozisyonuna girdiğimiz anda çakmağı cebimde unutmaya şerefsizim tahammül edemiyorum..
yazarların duymaya görmeye yaşamaya katlanamadığı şeylerdir. yalan, üçkaat, iki yüzlülük, tarantula, yalakalık, abazalık, haddini bilmezlik, insanı oturduğu yerde bile terleten nemli sıcak iğrenç hava, ağız kokusu, ter kokusu, kirli eller ... daha akla gelmeyen neler neler.
final haftasının başlamasına 2 gün olmasına rağmen vize dahil hiçbir dönem içi notunu açıklamayan hoca. adam notları okudum diyor, bugün sisteme koyacağım diyor ama iki gün geçmesine rağmen hala yayınlamıyor. bu tür hocaların alayının köküne kibrit suyu.