insanın yaşı ilerledikçe güzelleşiyor. Tıpkı bir şişe şarap gibi. Bazı insanlar yaşını gizler, yaşlanmaktan korkar ya hani. işte hepsi birer budala. insan için hayatına eklediği bir sene bile hediye gibi aslında. Bir sene öncemle bugünümü kıyasladığımda kendimi gördüğüm nokta beni mutlu ediyor. Bir sene önce kafama takıp hayatı kendime zehir ettiğim ufacık problemlerin üstüne basıp geçmenin, insanları hayatımdaki değerine göre derecelendirip ona göre muamele etmenin, karşımdaki insan benimle paragraflarca kavga ettiğinde "hasiktir lan." diyerek mesajı okumadan silmenin, herkesi kendi seviyesinde bırakabilmenin verdiği özgürlük gerçekten çok güzelmiş. Beynini pazarda bedavaya vermeye kalksa yine de alanını bulamayacak insanların komplekslerinden biriken zehri üstünüze kusup deşarj olmalarına izin vermeyin gençler. Çünkü hayat o insanlardan daha güzel.
içimde adını koyamadığım bir sıkıntı var bir şeyler eksik ve o eksik şeylerin tamamlanması için zaman lazım ama ben ne kadar katlanabilirim ki bu eksiklik hissine hayır ne eksik bilsem yine bir nebze rahatlayacağım bilmiyorum işte ismini söyleyemiyorum yada benim kelime hazinem o duyguyu tarif edecek bir kelimeye sahip bilemiyorum altan bilemiyorum.
Bugun meteor yagmuru var. Saatte 100den fazla olmasi tahmin edilmis. Ve istanbul'da isik kirliliginin olmadigi hicbir yer olmadigi icin izleyemeyecek olmak beni ziyadesiyle uzuyor.
Gonul gozumle gorur muyum dersiniz. Umarim.
Ben öldüğüm de sakın üzülme. Sadece size bıraktığım mirasımla mutlu olmaya çalışın. Size düşüncelerimi ve sözlerimi bırakıyorum. Üç altın kuralımı size veriyorum ve bu hayattan gidiyorum. Sevgi,Saygı ve Sadakat.
Uykusuz gecelerin sabahını bana sor
Yaşanmamış yılların eyvahını bana sor.
Bana sor, yalnızlığı ayrılığı bana sor.
Mutluluğu bilirsin, mutsuzluğu bana sor.