illa ki tüm yazarların sahip olduğu yıldır. "çöküşüm hiç olmadı" diyebilen ya yalan söylüyordur ya da farkında değildir. herkesin çöküşünün başladığı bir yıl vardır.
benimki de liseden sonrasıdır denebilir. yani 2010 sonrası. uzaktan baksanız yapılması gerekenleri yapmışım gibi görünüyor, hep yukarı gidiyor gibiyim ama aslında hep daha aşağı gittiğimi hissediyorum.
not: hiçbir şey zamanla düzelmez. zamanla düzelir diye beklersiniz ama düzelen her zaman yalnızca acıların rotası olur.
Tam olarak 2005 Temmuz yada Ağustos ayı. Askerden yeni gelmişim hayallerim var o zamanlar yine hayvanlar gibi ders çalıştığım bir gün cep telefonuma gelen bir "merhaba * " mesajıyla olaylar gelişmeye başladı.
2007. o seneden sonra o kadar büyük bir hızla dibe indim ki, indiğim nokta çok karanlık ve burada toplumun hiçbir ferdi yok. burada kaos var, burada en son noktada ulaşılacak tabusuzluk var. aslında bu bir kişisel çöküş müdür yoksa kişiye dönüş mü.
2014 çöküş miladı diyebilirim artık daha zengindim ama hiç bişey eskisi gibi olmayacaktı kendimi iyi hissetirecek hiç bi sebep yoktu hepbi eksiklik burukluk bu böyle devam edip gidecek.
Bir daha asla eskisi gibi olamadım,hayata ve insanlara karşı şüphe ve güvensizlik duydum.
Yaşadığım şehirden, okuduğum okuldan,çevremdeki herkesten ve her şeyden nefret ettim,korktum.
Tek taraflı duyulan huzursuzluk sadece sizden harcıyor, bir şeyleri eksiltiyor. Sadece sizi yıpratıyor. Sizi huzursuz eden insancıklara hiçbir şey olmuyor, en çok da buna yanıyorum.
iş hayatına ayrıldığım dönemden bu yana olan dönem. Çaba sarfedip, başarılı oluyorsunuz. Ve sonra tekrar bir başarı ve yeni bir çaba girişimi. En zorunlu hallerinden.
Sorgu sual soruyor, sonrasında anlamsızlığa takılıp kalıyorsunuz. Neden, amaç ve yaratılış ilişkisini kuramıyorsunuz. Bu böyle kısır bir döngü şeklinde sürüp gidiyor.