ağladığım için dayak yemiştim. 11 yaşında falan olmalıyım.. nefes darlığı vardı o zamanlar ağlarken nefes almakta zorlanıyordum.. annem eline bi aldı beni, sonrasını hatırlamıyorum..
komşunun odunluğunu yaktığım için dayak yemiştim
mahalle arasında top oynarken cam kırdığım için dayak yemiştim
yan mahalledeki arabanın üzerine dama tahtası şekli çizerken arabanın sahibi sağlam dövmüştü.
küçükken internet cafeye gitmiştim, annemin markete git dediği parayla. adama dedim ki 1 saat aç, 6 saat oturmuşum nasıl olduysa. annemle markette karşılaştık. eve gidince 2 tane oklava kırdı üzerimde. ulan bi tane yetmedi mi vicdansız aney.
ilkokul beşinci sınıftaydım. o sene sınıf öğretmenimiz değişmişti. yeni gelen kadın öğretmeni de sevmemiştik. neyse o zamanlar çalışkandım. ödev verilirdi yapmadan gitmezdim hiç. bir kere o gün unutmuşum. sınıfta da 4-5 kişi daha unutmuş. hepimizi çıkarttı tahtaya, sırayla herkesin içinde tokat attı. öyle bir tokat ki hala unutamıyorum. eve gittiğimde hala yanağım kıpkırmızıydı. utandığım için anneme de diyememiştim. şimdi düşünüyorum da el kadar çocuk lan nasıl vurdun. yaptığımızda hiç takdir görmemişiz, bir kere unuttuk diye muameleye bak. çocuk lan çocuk. asla unutmam o günü. asla da affetmem o hocayı. ilköğretimi okul birincisi olarak bitirmiştim, gelip bu kadın benim öğrencim arkadaşlar diye hava atmıştı üstümden. siktir git diye bi laf bilsem o zamanlar söylerdim galiba.
kardeşini döversin dayak yersin
dışarda birini döversin dayak yersin
dışarıda birinden dayak yersin dayak yersin
küfür edersin dayak yersin
komşunun camını kırarsın dayak yersin
arkadaşını 2inci kattan kumların üstüne atarsın çocuğun ayağı kırılır iyi dayak yersin
muhabbet kuşumu öldürdükleri için yorgan iğnesini kuşe kağıdın ucuna takıp elektrik borusuyla kedilere saplayarak intikam alırsın dayak yersin.
akşam ezanından sonra eve gidersin dayak yersin
babanın yeni aldığı elbiselerin 1 saat içinde ağzına sıçar eve gelirsin dayak yersin
ne arsız adammışım lan ben ne dayak yemişim küçükken.
tüpçüden tüp almıştık. para üstünü almak için beni aşağa yolladı. yanımda da komşu kızı b. c vardı. para üstünü tüpçünün çırağından alıp eve götürüyordum. b. c paranın yarısını alalım dedi. bende tamam dedim. anneme paranın yarısını verip bakkala paraları harcamaya gittik. annem paranın yarısının olmadığını farkedince beni çağırmak için pencereye çıkınca elimizdeki çikilataları gördü. olayı anlayınca annem beni eve çağırıp şiddet uyguladı. meğer daha önce paranın eksik olduğunu farkedince patronu aramış patron da payarı çırak çaldı zannederek adamı kovmuş. annem daha sonra bunu da öğrenince tekrar şiddet uyguladı.
akşam ezanında gir derlerdi ben anlamadığım için akşam ezanını saat sanırdım meğersem ezan okununca girmek gerekiyormuş.
zaten çocukken çok salak ve çirkindim burnumdaki sümükler nefes alıp vermekten baloncuk olurdu hep taso oynardım sokakta.
mahallenin büyük abileri akşamları sokakta olursam elimden tutar eve götürürlerdi beni. büyüdüm sonra onlarda büyüdü onlara abi dediğim için o kadar pişman oldum ki allah belamı versin istedim.
bu da böyle bir anımdır.
gece sokağa çıkmıştım arka parka falan gitmiştik arkadaşlarla o zamanda telefonum falan yokbeni aramışlar bulamamışlar sokağa girdiğimizde annemin bana tokat attığını ve eve koştuğumu hatırlıyorum.
aynı sitede oturulan kızlardan birine pandik atmak ve babası ile münasebete girmek. sonra tabi benim babam da adam tutup onun babasını dövdürüp işinden attırmıştı... hey gidi günler...