Bigün ramazan ayındayız ve oruçluyum ve nasıl bir sıcak var inanamazsınız lakin onunla konuşurken laf arasında beni webcamden görmek istemişti fakat bizim evde webcam yoktu fakat o istedi diye ben o sıcak ramazan gününde sırf o istedi diye 1 km yürümüştüm ve bi internet kafeye oturup webcami açtım ve karşındaydım o zaman benden daha mutlu bi insan göremezdiniz 35 dakika sonra kapatmam gerek dedi ama inanin hiç üzülmedim susadım veya acıktım ama hiç gururum kırılmamıştı tabi sonra tekrar 1 km yürüyüp o sıcakta eve gittim. Ve bu kız benim onu aldatabileceğimi düşünüp terk etti beni. Neyse iyiyim ben kendisine iyi baksın belki bir gün okur temennim bu yönde.
Sırf o istiyor diye sevmediğim yerlere gittim, sevmediğim ortamlara girdim, sevmediğim yemekler yedim, saçma doğum günleri ve yılbaşılar kutladım. Sonuç olarak ben hep mutsuzdum ama onun mutlu olması bana yeterdi. Lakin birgün ben seni mutlu edemiyorum diyerek s.ktir olup gitti. Tabii mutlu edemezsin gerizekalı.
Ilkokulda sesim gur diye andimizi ben okurdum gizem adinda asik oldugum bir kiz vardi. Andimiz bitti ve seni seviyorum gizem dedim mikrofona sonra cikmistik tenefuste meyve suyu ismarlamistim.
Benim ilk aşkım demiyim de ilk kuvvetli hislerim olan kız o ara eurovision'ı kazanan keman çalan dallamaya hayran diye keman çalmayı öğrenmişliğim vardır. Zor zamanlar geçirdik sözlük, salak zamanlar.
okulun futbol takımına girmiştim, hem de sırf dikkatini çekmek için. hoca beni ilk başta takıma almak istemedi tabi, takımdakiler uzun boylu ve iri yarı çocuklardı. bıktırıcı ısrarlar sonucu, takıma almak zorunda kaldı. ben sadece antremanlara katılıp yedekte bekliyordum. eğer oyuna alınırsam, o sahadan sağ çıkamazdım.
bir gün nedense hazır olduğumu düşünüp, kendimi ona göstermek amaçlı oyuna girdim. iki sınıf arası maç yapıyorduk. hoca yapma dese de onu dinlemedim, daldım gaza gelmiş bir şekilde. maçı, bir bacağımda burkulma ve kollarımda dizlerimde yaralarla bitirdim.
anladı onun için bunca ağrıya katlandığımı, yanıma gelip "gayet iyi oynadın" dedi. şaka gibi, üstelik gidip bir üst sınıftaki ile çıktı. belki aşık değildim ama çok sevmiştim be! ilk kez midemde kasılma olmuştu, ilk kez anlamıştım heyecanın ne demek olduğunu ..
ben yaralanmayı göze almıştım, o gidip elinden dudak boyası düşmeyen gerzeğe çıkma teklif etmişti.
liseyi bitirene kadar takımdan ayrılmadım, orta sahada da oynadım top da taşıdım hatta kaleci bile oldum. çok yara aldım, dizlerim hep yara bere içinde oldu ama ben sporu sevmeye böyle başladım. yemişim sevgiliyi falan, iyi arkadaşlar edindim. sonra voleybola başlayıp hız kesmeden sporla uğraştım. bazen iyi ki, o barbi kılıklı salakla çıktı diyorum.
Not: Arkadaslar hic kimse icin degmediginin kanitiyim ben. Ondan sonra ne oldugunu da anlatayim sigarayi biraktim, saclarimi da uzatiyorum, eski yasantimdan da cok daha guzel bi hayatim var. Birini seviyorsaniz ona yaranmak icin kendiniz olmaktan vazgecmeyin. Kimse degismez.
lise zamanıydı. doğum gününde bir tablo hediye edicektim ama param hiç yok. hergün okula gelirken aldığım simitlerin parasını biriktireyim dedim. günlerce okula aç gelip gittim gerekli parayı topladım. ama işin ilginci o aç olduğum günlerde hep bir sınıf arkadaşım "ömer ben bunu kantinden aldım ama yiyemeyeceğim sen yer misin?" deyip bana verip gidiyorlardı. tam bir hafta arkadaşlarım bana birşeyler verip durdu. tanımadığım insanlar bile. allahın işi diyelim başka nasıl açıklanır ki?
haa sonra noldu derseniz o kız benden ayrıldıktan birkaç gün sonra başkasıyla nişanlandı. bu da böyle bir anımdır işte...