Net olmam, kararsız kalıp kimsenin vaktini çalmam.
Mış gibi yapmam; seviyorsam da sevmiyorsam da kimsenin oturup bunun üstüne düşünmesine izin vermem hemen belli ederim.
- iflah olmaz bir iyimserim. Kötü şartlara ya da kötü bir duruma adapte olmam çok kısa sürüyor.
- Herkese eşit ve adaletli davranmaya çalışırım; kendime bile... Bir yamuğum varsa, kendime ceza verebiliyorum.
- Borcuma sadığım. Birinin bende parası kalmışsa, gece rahat uyku uyuyamam.
daima pozitif olmaya çalışmam, bunun aslında gerçekleşen kötü duruma karşı işe yaramayan bir inkarcılık olduğunu bilirim.
yağcılık yapmam, bir şeye ihtiyacım olursa ve karşıdaki kişiyi tanımıyorsam ilk önce kendimi tanıtır sonra ''şöyle bir şeye ihtiyacım vardı, yardım edebilir misin?'' diye sorarım. hiç ''güzel abim, ablam'' muhabbetlerine girmem. bana yapana da soğurum.
çok yıkıcı durumların duygusallaşmadan üstesinden gelebiliyorum. o konuda biraz ruhsuzum.
Sevdigim cok huyum var ama en sevdigim durust ve adaletli olmam.
Kendimi bildim bileli dogruyu soylemekten kacmadım ve her ne olursa olsun adaletli davrandım.
Samimiyet, içtenlik. Yeşilçam filmlerindeki gibi.
insanlara iyi gelme, bazen aspirin bazen şeker gibiyim.
Konuşkan, girişken olduğum için anlatacaklarım bitmez.
Çok yönlü olmam. Edebiyat, futbol, tiyatro... öyle gider.
En küçük şeylerden zevk almam, en küçük şeylerle mutlu olmam, her daim halime şükredip yaşayıp gitmem.
Uysal, sakin, uyumlu, hoşgörülü, anlayışlı, dost canlısı...
Ben de amma kendime düşkün çıktım. Fırsat bu fırsat.
Asla Yalan söylemiyorum.
Hayır söylemek istiyorum ama aklımda tutamıyorum ve mutlaka ortaya çıkıyor, daha beter rezil oluyorum. O yüzden çok uzun yıllardır yalan söylemiyorum kimseye.
her zaman aynı duygular içinde olmuyorum ya o yönümü seviyorum. yani şöyle. hayatın değişik gündemi sonrası yaşanmışlıkların kahrını, üzüntüsünü çekerken, beni güldüren, o an için neşeli olduğum durumlarda demiyorum ki " ulan dün neredeyse ağlayacaktın, bugün neye gülüyorsun" diye. hani anlatamadım belki ama, her şeye rağmen olayı var ya o galiba işte.
