bir rakı masasında aziz nesin,neyzen tevfik ve atatürkle olmak isterdimdi.
atatürk:
-ne içersiniz?
neyzen:
-iki tane kiloluk rakı içerim ben.susuz, mezesiz.yalnız bir de ekmek versinler.
aziz nesin:
-ant içerim ben!vatanımı milletimi son zerresine kadar koruycama...
atatürk:
-ne kadar içti bu???
-çok içti atam,artık içmesin o.
atatürk:
-evet artık içmesin.söyle sana ne getirsinler das alte leid?
ben:
-aman atam sizin yanınızda içmek ne haddime.
atatürk:
-hadi söyle söyle...
ben:
-e madem bana da bi aslan sütü ozaman.
neyzen:
-ekmeğim nerde kaldı?
ben:
-ahaha ben biliyorum bu hikayeyi.şimdi sen rakıyı kaseye boşaltıp içine ekmek banarak yiycem değil mi?
neyzen:
-sananeki.
ben:
-ne demek sanane bu benim hayalim bikere.
aziz nesin:
-ant içerim ben!
atatürk:
-bire efendiler,sessiz olun az.
ben:
-tamam hadi bitsin artık.
en başta kesinlikle hayko cepkin olması gereken içilesi, muhabbeti tatlı ünlülerdir. ve hayko cepkin dedik madem o zaman beraberinde tek gerçek vardır.
(bkz: yeni rakı)
hoş sohbeti ve şen kahkahası için; saba tümer
muhteşem sesi ve yorumuyla rakımıza keyif katması, masamızı şereflendirmesi için; müzeyyen senar
esprileriyle güldürmesi, bilgileriyle bizi donatması için; metin akpınar
siyaset ve toplum hakkındaki görüşlerini aktarması için; levent erden
ufkumuzu açması ve bizi farklı dünyalara götürmesi ayrıca harika diyalogları ve muhteşem sinemasını anlatması için; quentin tarantino (ve çevirmeni tabii)..
ne desem şaşırıyordu. beni yordu. o kadar şaşırttırgaçlı biri değildim ki sevgili a! e, bi türlü anlattıklarımdan tatmin olmuyordu. "ask for more" mottosu olmuştu sanki.
sorduğum sorulara bi türlü yanıt veremeyen ı... işin kötüsü yüzü de kızarmıyordu!
mavrakar olduğumu söylerler. lakin her söylediğime gülünmesi de hoş değilmiş. hem de böylesine berbat bir efektle. hayır i, olmadı dostum. o beni gözünde fazlasıyla büyütmüştü. şişirmişti. "hiç gerek yok bunlara. sakin sakin içelim" dedim. abardıkça abardı.
sanırım benden pek hoşlanmadı ö; ve de ya da anlattıklarımdan. istenmediğim yerde durmazdım. durmadım.
abartılı tepkiler veriyordu u, evrenin sırrını söylemedim ki! ne bu heyecan könk?
ve gözü yaşlı ü... melankoliyi ben de severim ama sulu gözlülükle arasında kalın bir çizgi vardır dostum.
hepsiyle de içtim.
...
iş ki alkollere meze olacak muhabbetleri karşılıklı olarak tatlı tatlı edebilmekti. edemedik. tadımız kaçmıştı. kaçtım.
defne sarısoy...
edit: yazımı eh ıste dıye oylayan yazar, yanı caylak fln degıl de yazarsan nıye boyle yaptıgını da lutfen yazabılırmısın? çunku bu kadını tanıyorum, defalarca aynı ortamı onla paylaştım, ee sen bu entrynin nesine oeh diyorsun onu merak ettim.