lisede tavanda bulunan ayak izleri, ülkenin eğitim sistemi, ülkenin adalet işleyişi, sözlükte hala rte ve atatürk karşılaştırması yapan yazarlar, evet.
insanlar karşısındakini bilerek kırmayı nasıl beceriyorlar? abi ben birini kırsam sen de beni kır, lütfen kır hissettiklerini hissetmek istiyorum diye yalvarırım. adamlardaki lükse bakar mısın.
Hasta yakınları bu kadar zemzem suyunu nerden buluyor da olduk olmadık zamanda gelip ağzında tüp olan hastaya zemzem suyu içirme konusunda ısrar ediyorlar?
tivitırda milletin sürekli birilerini dürtmesi, cevap yazması, bıkmadan usanmadan kendi reklamını yapması, belli bi takipçiye gelene kadar ezik ezik ona buna yamanması, 75 bin kişiyi takip etmesi, aklında sürekli biyerlere bişeyler yazmak olması, fenomen denilen (bu bahsettiğim anlamsızlıklar arasında, piyasa ortamında var olmuş, yani bomboş) tiplerden bi yıldız alınca sevinmesi.. Başka herhangi bir şeyle uğraşmak yerine vazgeçmeden bununla uğraşılmasını hiç anlamyorum.
başlığı okudum, kendim diye bağırıp başlığa girdim ve hemen alttaki arkadaşı görüp oh çekip bastım artıyı. yalnız değilim.
edit: bunu yazana kadar araya başka entryler girmiş ama olsun.
cevap kendim.
iki lafından biri diğerine çeliştiği halde bir şey bildiğini sanan ve bu laflarının savunduğu şeyi ve kendisini(özellikle kendisini) yücelttiğini sanan insanlar.
yahu ben neden ankara özlemiyle yanıp tutuşuyorum? Gitmeden önce başladı bu. Niye böyle diye bi bahane bulup gittim. Herkes "sen sevmezsin" dediydi ama gayet sevdim. istanbul'dan daha bile sakin. Daha düz. Ne olacağı belli az çok. Bence insanları da güzeldir. Bir kayfecin olur, alırsın kitabını okursun. işine gider gelirsin. Bence çok güzel. Ama niye böyle içime doğarak başladı bu sevgi, hiç anlamıyorum.