ilk alkolle tanıştığımda 16 yaşındaydım. Lise çağlarında körpe bir delikanlı iken piknikte kız arkadaşlarımızla beraber içmiştik. Fakat kız arkadaşlarımız bizden haşin çıkmışlardı.
Net olarak tarih vermem gerekirse 27 Aralık 2008 yaş 25.
O zamana kadar ne bok yemeye bekledim ben de bilmem.* johnnie walker ve chivas regal o gün bugündür hayatımın sevinçli günlerinde yanımda.
8dir yılbaşında black label içen dayımın mide haritanı görmek istiyormusun demesi üzerine denemem ve cidden viskinin mideme kadar geçişini hissetmem.sonradan içtiklerim hiç aynı şeyleri hissettirmedi.swh
1.
şimdi babam dalga geçmek için boş bira şişesini bana vermiş. ben de nasıl bir açlıklan şişeyi aldıysam ayaklarımdan destek alarak şişeyi ağzıma götürmüşüm. babam bu unutulmaz anı fotoğraflamış tabi. o zamanlar kokusu yetiyordu azizim.
bir de rakı içen muhabbet kuşumuz vardı onu sonra anlatırım.
ilkini hatırlamıyorum küçüktüm. ama böyle içmeyi öğrendikten sonra yaşım 15 tatildeyiz açık büfe var ya bizde türküz hmnngh babam git kendine bira al vermezlerse sana ben işaret ederim dedi tamam dedim. bana bira vermeyecek barmeni ayakta sikerim ki 17 yaşıma kadar her tatilde çocuk bilekliği takmama rağmen alkolün dibine vurmuşumdur neyse aldım birayı iç iç dedi alkolden zarar gelmez ama sigara içme dedi. sigara hariç her şeyi içebilirsin dedi o an benim kafamda ot, kubar, taş her şey döndü kast ettiği şey sadece alkolmüş o başka hikaye neyse bana sigara uzattı. şimdi baktım parliament her ne kadar yanlış yazsam da çok severim bu sigarayı hatta bıraktım hala severim. normalde kimsenin uzattığı sigarayı siklemem ama parliamentse alırım. seviyorum amk ne var. kendim pek parliament almazdım çünkü çok içince normal sigara gibi oluyor büyüsü bozuluyor. baktım babam sigarayı tutuyor sigarayla saygı olmaz dedim pakete uzandım babam okkalı bir siiiiiikttiiiirr lan dedi. o gün anladım ölene kadar babamın yanında sigara içemeyeceğimi.