haziran'ın başlarında altlarında ki kocamaan markasını çözemediğim arabaların üstündeki eşyalarla ülkemizde belirirverirler.
arabanın içindeki kadro bellidir; bir adet göbekli bıyıklı anadolu kaplanı, anadolu ile avrupa arasına köprü kurmuş iki cami arasındaki anne, ayağında sandalet ve çoraplarıyla beliriverilen iki yada üç çocuk.baba ve çocuklarda atlet-gözlük ikilisi kesindir.babanın atleti kahverengi tonlarda göbekten dolayı hafiften kısa, çocuklarınki ise beyaz yada siyah slim şeklindedir.
baba'nın sürekli olarak yaptığı "oğlum türkhhkçee gonuşun evladıım" uyarıları annenin "iş biş dighee mıgh" tarzı anlam veremediğimiz tepkileriyle kesilir.ve baba hariç tüm aile anneeaa,yaa mal,vallahii kelimeleri dışında almanca'yla devam eder.biz almanca biliyoruz havaları eşliğinde diğer tüm türk aile mal mal merak dolu bakışlarla onları dinler.almanya'da sadece onlar yaşıyordur.çokta yaşanılası bir ülkedir vesselam.neyse yemedik biz.
anne'de ki hal ve tavırlar başlı başına tez konusudur.öncelikle baba'yı eline almış, çocuklarına saddam rejimi uygulayan,çıkısındaki altın ve para miktarının belli olmadığı,eşini dostunu "bizim orda bole deeyiilkiee" nidalarıyla inettirip,bezdiren kadın tipidir.
dedik ya avrupa ile anadolu arasında gidip gelmiş tavır içerisindedir.o kayserili şivesini almancası ile kapatmaya çalışır.kısa saçlıdır,pantolon giyer,altınlarını gösterir... kısacası kocasıyla ilgili tüm umudunu yitirmiş tek amacı yıllaaar boyunca çıkısına gizlediği paralarıyla türkiye'de ki eşe dosta hava atmak olan klasik kadın türüdür.
çocukları ele alırsak, annenin muhteşem eğitimden geçmiştir.rap dinler hatta rap yapar yada yapmaya çalışır.arkadaşlarına sürekli olarak almanya'da yaşadığı (boktan) hayatı, eğlendiğini ıvırını zıvırını anlatır.bir süre sonra bayar.kısaca geçilesidir...he bu arada çocuğun gereksiz derecede eşyası vardır.bisiklete binerken kaskı,dizliği... maç oynarken kramponu,tekmeliği falan.o kıskandırır işte.
baba ise en muhteşemidir.onun için nerede yaşadığı önemli deği ülkesine ne zaman döneceği önemlidir.hanımına istediği zaman diş geçirir ancak genel olarak çocuk,ev işleri konusunda işin nirvanasına ulaşmış kadının eline bırakır her şeyi.o sabah gidip akşam gelen yıllar boyu biriktirdiği parayı çocuklarının çatır çatır yemesini bekleyen garip babadır işte.akrabalarına samimiyetle,canla,başla bağlıdır.böyledir işte... "ulan siz yediniz beni" lafı en çok kullandığı laftır ki eşi yanında olmadığı zamanlarda bir kere kullanmadığı görülmüştür.
