yavuz bülent bakiler

entry110 galeri1
    51.
  1. bir beyinsizinde şiir yazabiliyor olduğunu kanıtlar bu adam(!)...
    1 ...
  2. 52.
  3. --Alıntı--

    Anadolu

    Ben Anadoluyum...
    Yıllar yılı susuz kaldım, yıllar yılı aç...

    Şükrederek, kalktığım sofralarımda
    Ya soğan ekmek olur, yahut bulamaç.

    Hastalarım ölüm yataklarında
    Ne doktor yüzü gördüm, ne ilaç.

    Zaman zaman nankör çıktı büyütüp okuttuğum,
    Gölge vermedi çok kere diktiğim ağaç...

    Devlet denince hep vergi geldi aklıma
    Jandarma deyince kırbaç...

    En gümrah ırmaklarım boşuna akıp gitti
    Üç beş adım ötesinde toprağım vardı kıraç.

    Gittim, yiğitçe döğüştüm gazâ meydanlarında
    Ne tak-ı zaferler istedim, ne taç...

    Savaşta çiğnetmedim hilâli düşmanlara
    Barışta düştü üstüme gölge gölge haç...

    Yolsuz, okulsuz köylerim, kasabalarım hâlâ
    Alın terine muhtaç...

    Ben Anadoluyum, acılı, mahzun;
    Bende bitmez tükenmez dert kulaç kulaç...

    Yavuz Bülent Bakiler
    --Alıntı--
    0 ...
  4. 53.
  5. 54.
  6. türkçe dilinin savunucusu azeri kökenli sivaslı şair ve yazar. ingilizceyi türkçeden kurtarırken asla arapçayı tutmamıştır yanında.

    üsküpten kosovaya kitabı ile evlad-ı fatihan ı bizlere hatırlatmış yazardır ayrıca.

    şu sözlükte yazar olsaydı, nice yazara dilbilgisi ve türkçe kullanımındaki hatalarından dolayı feci ayarlar verirdi.

    gözlerin istanbul oluyor birden şiiri fenadır. iyi bir abidir kısaca.
    3 ...
  7. 55.
  8. Bizim Türkümüz

    Bizim türkümüzde gurbet var artık.
    Hasret var, yürek var, toprak var balam
    Gönlümüzü sımsıcak alan topraklar
    Tiyan-Şan, Kadır-Gan Dağları'na dek uzar
    Kim demiş vatanımız Edirne'den Kars'a kadar.

    Kerkük'te kurşunlar ansızın bizi vurur
    Sürüklenir sokaklarda başsız cesetlerimiz
    Zulüm bir hançer gibi içimize oturur
    Bir mağara devrinden arta kalan insanlar
    Kerkük'te kan kusturur...

    Uzar gider bir sessizlik içinde
    Bir uçtan bir uca Türkistan toprakları
    Beyaz altın dediğimiz pamuk tarlalarına
    Çöreklenir yedi başlı kızıl yılan
    Baş kaldırsa esarete yeni bir Osman Batur Han
    Bebekler bile vurulur beşiklerinde
    Kana boyanır Türkistan.

    Basmış kanlı çizmeler toprağına bir defa
    Çiğnenmiş kara kalpaklar, temiz duvaklar
    Susmuş minarelerinde mübarek ezan
    Prangaya vurulmuş bir mahkûm gibi çaresiz
    Boynu büküktürkülerde güzelim Azerbaycan.

    Bir kanlı ağıt söylenir şimdi Kırım'da
    Biz duyarız Kırım'ın öldüren feryadını
    Bir büyük destanla birlikte yeniden yazacağız
    Kırım topraklarına Kırım Türkünün adını.

    Balkanlarda büyük, öksüz kubbeler
    Minareler, şadırvanlar, kervansaraylar
    Bizi söyler, anlatır Mimar Sinan'dan beri
    Üsküp'te, Estergon'da, bir atar damar gibi
    Davullar, zurnalar ve serhat türküleri...

    Yüzyıllardan beridir Altaylardan Tuna'ya
    Bizim türkülerimizdir söylenen
    Konuşan dil, bizim dilimizdir
    Renk renk, nakış nakış uzayan toprak değildir
    Kilimlerimizdir...

    Yine bir dağ gibi, bir dev gibi doğrulacağız
    Yeni bir ruh doğacak toprağımızdan
    Tanıyacak bizi dünya yeniden heyecanla
    Burma bıyığımızdan, kalpağımızdan.

    Bizim türkümüzde gurbet var artık.
    Hasret var, yürek var, toprak var balam
    Gönlümüzü sımsıcak alan topraklar
    Tiyan-Şan, Kadır-Gan Dağları'na dek uzar
    Kim demiş vatanımız Edirne'den Kars'a kadar.
    1 ...
  9. 56.
  10. Cebeci istasyonunda bir akşam üstü
    incecikten bir yağmur yağıyordu yollara
    Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
    Sıcak bir kara sevda
    Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
    Acımsı, buruk.
    mühürlenmişti ağzımız bir sessizlik içinde
    Sessizliği üstümüzden atamıyorduk
    Bir saçak altında kararsız, yorgun
    Saatlerce duruyorduk
    Kimse görmüyordu bizi

    Cebeci istasyonunda bir akşam üstü
    Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
    Cebeci istasyonunda bir akşam üstü
    Bir başka türlüydü bu insanlar
    Sen bir başka türlüydün
    Gözlerin yine öyle bir bilinmez renkteydi
    Gözlerin gözlerimde erimekteydi
    Bir mermer heykel gibi yanımda duruyordun
    Beni bırakma diyordun

    Meyhane sarhoşları gibi sırılsıklam
    Bir yalnızlık duyuyorduk
    Ağlıyordun, ağlıyordun...

    Cebeci istasyonunda bir tren
    Nefes nefese soluyordu
    Gerilmiş bir keman teli gibiydik

    Ankara Kalesi'nde bir eski çalar saat
    Bilmem kaça vuruyordu
    Bir yağmur yağıyor inceden ince
    içimizdeki binbir düşünce
    Harmanlar misali savruluyordu
    Islanmış bir ceylan yavrusu gibi
    Tiril tiril titriyordun
    Gitsek gitsek diyordun.

    Yüreğimin atışından deli gönlümce
    Sırıl sıklam, paramparça, permeperişan
    Türküler söylüyordum
    Ağlıyordun, ağlıyordun...

    Şimdi, şimdi seni düşünüyorum
    Cebeci yollarında rüzgarlar esiyor, serin
    Paramparça düşmüş gönül ufkuma
    iki yıldız gibi gözlerin
    Gel Ey ciğerime saplanan hançer
    Gel ey yüreğime oturmuş kurşun
    Göçmen kuşlar gibi çok uzaklardan
    Gel artık
    Ne olursun
    0 ...
  11. 57.
  12. BEN SARHOŞ DEĞiLiM KORKMA!

    söylenenlere inanma
    ben sarhoş değilim korkma diyorum
    bir mum gibi tek başına karanlıklarda yanma
    çok uzaklardan çıkıp geldim aç artık kapıları
    odalara saklanma

    ben sarhoş değilim korkma diyorum
    beni böyle ağlatan yüreğimdeki gamdır
    başım göğsüme düşmüşse sallanıyorsam
    yorgunluğumdandır

    ben sarhoş değilim korkma diyorum
    bir varmış bir yokmuş gibiyim sanki
    suçluysam gel bağışla utandır beni artık
    sensiz yapamıyorum inan ki

    ben sarhoş değilim korkma diyorum
    dökemiyorsam eğer içimi bir bir
    konuşamıyorsam susuyorsam gidemiyorsam
    seni sevdiğim içindir

    ben sarhoş değilim korkma diyorum
    beni böyle yapayalnız bırakıp kaçma
    ya gel tut ellerimden geceye karşı
    ya hiç kapıları açma
    beni böyle yapayalnız bırakıp kaçma
    ben sarhoş değilim korkma diyorum.
    0 ...
  13. 58.
  14. Nasıl ağlamıştın öyle akşam sokaklarda.
    Birden nasıl büyümüştü içimde yerin?
    Japon türkülerine benziyordu gözlerin
    Sen japon türkülerini bilmezsin...

    Pişman oldum yaptığıma o günden beri
    Gel gitme çocuk!
    Buruk bir acı çöker yüreğime geceleri
    Nereye bu hazin yolculuk

    SEN PiŞMANLIĞI BiLMEZSiN...

    Gözlerin olmasaydı, beni ağlatmasaydı
    Alıp giderdim başımı uzak iklimlere yarın
    Hani bahar gelince pembe güller açar ya
    Senin de öyle mektupların.

    Şarkıların, türkülerin en güzel olduğu yerden
    Ne olursun bir ses getir bana yetecek.
    Seni güzelliğin mi alıp götürdü birden?
    Ama bu yalnızlık beni hep kahredecek.

    Burası istanbul mu böyle yosun kokulu?
    Gel gitme vakit erken.
    Gel Beyazıt Kulesi'nden türküler söyleyelim.
    istanbul bu kadar güzelken

    Şimdi Japon türküleri söyleniyor gel!
    Rüzgar gibi uzaklardan, yelken gibi denizlerden
    Gel bırakma sokaklarda böyle yapayalnız beni
    iSTANBUL BU KADAR GÜZELKEN.
    1 ...
  15. 59.
  16. Azerbaycan Yüreğimde Bir Şah Damardır

    Kuşluk vaktine kadar geceler boyu
    Savrularak okuduğum yine Şehriyar
    Ala ceylanlara benzer hep
    Azeri türküler, dinlediğim tar

    Ayrılmaz başımdan bırakmaz beni artık
    Selamsız sabahsız bir efkar
    Ve yüreğim bin yıllık destanlarla tutuşur
    Büyür Azerbaycan kadar

    Azerbaycan Dedem Korkut şafağı
    Mübarek dilimi süt gibi sağar
    Bazen rüzgar olur iliklerimde
    Bazen yağmur gibi üstüme yağar

    Götür beni Aras
    Al beni Hazar
    Oğuz'u Oğuz'dan başka kim anlar
    Yaram derin merhemim yok vaktim dar
    Bir destan yazar gibi yaz beni Hazar
    Duy beni Bahtiyar
    Duy beni Şahmar

    Geçen zaman üstüne dökülen kan üstüne
    Kılıç kalkan üstüne
    Ve ağzı köpüren yeleli atlar üstüne
    Benim bir yeminim var
    Azerbaycan yüreğimde bir şahdamardır
    Ben Yakup gibiyim uzun yıllardır
    Onda Yusuf'umun kokusu vardır
    Ve hasreti gönlümde büyük Türkistan kadardır
    Ayettir kitabımda bayrağımda rüzgardır
    Azerbaycan yüreğimde şahdamardır

    Şimdi Azerbaycan’da mevsim bahardır
    Türküleri yine,baştanbaşa efkardır
    Düşlerime yağan kardır
    Boynu bükük bir diyardır
    Yardır
    Ağzı köpüren atlar üstüne yeminim vardır
    Azerbaycan yüreğimde bir şahdamardır

    https://www.youtube.com/watch?v=Ig1M1plEbNU
    0 ...
  17. 60.
  18. Konuştukça güzelleşen insanlardan ne güzel konuşur.
    1 ...
  19. 61.
  20. Bizim türkümüzde gurbet var artık.
    Hasret var, yürek var, toprak var balam
    Gönlümüzü sımsıcak alan topraklar
    Tiyan-Şan, Kadır-Gan Dağları'na dek uzar
    Kim demiş vatanımız Edirne'den Kars'a kadar.

    Kerkük'te kurşunlar ansızın bizi vurur
    Sürüklenir sokaklarda başsız cesetlerimiz
    Zulüm bir hançer gibi içimize oturur
    Bir mağara devrinden arta kalan insanlar
    Kerkük'te kan kusturur...

    Uzar gider bir sessizlik içinde
    Bir uçtan bir uca Türkistan toprakları
    Beyaz altın dediğimiz pamuk tarlalarına
    Çöreklenir yedi başlı kızıl yılan
    Baş kaldırsa esarete yeni bir Osman Batur Han
    Bebekler bile vurulur beşiklerinde
    Kana boyanır Türkistan.

    Basmış kanlı çizmeler toprağına bir defa
    Çiğnenmiş kara kalpaklar, temiz duvaklar
    Susmuş minarelerinde mübarek ezan
    Prangaya vurulmuş bir mahkûm gibi çaresiz
    Boynu büküktürkülerde güzelim Azerbaycan.

    Bir kanlı ağıt söylenir şimdi Kırım'da
    Biz duyarız Kırım'ın öldüren feryadını
    Bir büyük destanla birlikte yeniden yazacağız
    Kırım topraklarına Kırım Türkünün adını.

    Balkanlarda büyük, öksüz kubbeler
    Minareler, şadırvanlar, kervansaraylar
    Bizi söyler, anlatır Mimar Sinan'dan beri
    Üsküp'te, Estergon'da, bir atar damar gibi
    Davullar, zurnalar ve serhat türküleri...

    Yüzyıllardan beridir Altaylardan Tuna'ya
    Bizim türkülerimizdir söylenen
    Konuşan dil, bizim dilimizdir
    Renk renk, nakış nakış uzayan toprak değildir
    Kilimlerimizdir...

    Yine bir dağ gibi, bir dev gibi doğrulacağız
    Yeni bir ruh doğacak toprağımızdan
    Tanıyacak bizi dünya yeniden heyecanla
    Burma bıyığımızdan, kalpağımızdan.

    Bizim türkümüzde gurbet var artık.
    Hasret var, yürek var, toprak var balam
    Gönlümüzü sımsıcak alan topraklar
    Tiyan-Şan, Kadır-Gan Dağları'na dek uzar
    Kim demiş vatanımız Edirne'den Kars'a kadar.
    0 ...
  21. 62.
  22. yağmur güzeli adlı şiiri yazan kişidir.
    0 ...
  23. 63.
  24. Ak şemseddin

    ''Geceler nasıl tedirgin
    Geceler Nasıl karanlık, uykusuz derin.
    iki yıldız gibi her gece Allah'a uzar ellerin.
    Ellerin mübarek mübarek.

    Bak
    ölüm hem yakın, hem ırak.
    Gel sıvazla sırtımı dualar okuyarak
    bilirsin bizi tek tek..

    Birazdan top sesleri sarar etrafımızı
    Tutar zamanları bir ince sızı
    Gel sıklaştır safımızı
    Ayet ayet- yürek yürek.

    Sendedir akşemsettin bu bitmeyen nur
    içimizde serin serin akseden huzur.
    Huzur ki kubbelerden, minarelerden duyulur
    gelme gitme ürkek ürkek .

    Uzat ellerini artık öpsünler birer birer
    sipahiler, vezirler, beyler, yeniçeriler..
    hazır sefere ordular, hazır gemiler.
    gemiler yelken yelken, gemiler direk direk

    Ellerin mübarek mübürek.
    bilirsin bizi tek tek.
    Gel sıklaştır safımızı Ayet ayet- yürek yürek.
    gelme gitme ürkek ürkek.''

    şiiri (bkz: Fethi Gemuhluoğlu)'na ithaf etmiştir.
    0 ...
  25. 64.
  26. Ataturk hakkinda 100 kadar kitap okuduunu soyleyen dinlerken keyif veren yazar ve sair.
    Edit
    2 ...
  27. 65.
  28. kendisinin konuk olduğu bir programda şiir okumanın bahtiyarlığını yaşadığım kişi.
    1 ...
  29. 66.
  30. değerli bir yazar. katılmadığım görüşleri de olsa takdir ederim.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/969979/+
    0 ...
  31. 67.
  32. "Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik
    Bir güzellik doğuyor gecelerime
    Martılar konuyor omuzlarıma
    Gözlerin, istanbul oluyor birden"

    Dizelerinin yaratıcısı. Müthiş bir şiirdir.
    4 ...
  33. 68.
  34. Atatürkçü kemocanların Atatürk'ü tam olarak anlayabilmek için okumaları ve dinlemeleri gereken büyük bir yazar ve entellektüel kişi.

    Evet gerçek atatürk ü o'nu okuyarak anlayabilirsiniz.
    1 ...
  35. 69.
  36. ülkücü diye görmezden gelindiği kesin. ama kalemi öylesine işleyicidir ki.
    2 ...
  37. 70.
  38. programı vardı stv de bi ara sözün doğrusu diye , paralelci diye içeri mi attılar diye geldim başlığa .
    1 ...
  39. 71.
  40. Başucu şairi. Kim ne derse desin Efsanelerden biridir benim için.

    Sözde, senden kaçıyorum dolu dizgin atlarla..
    Bazen sessiz sedasız ipekten kanatlarla..

    Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla..
    Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla..

    Adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla..
    Yüreğimin başına noktalarla.. Hatlarla..

    Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla..
    Sözde, senden kaçıyorum doludizgin atlarla.

    Ne olur bir gün beni kapında olsun dinle..
    Öldür bendeki beni..
    ..Sonra dirilt kendinle!

    Çarpsan karasevdayı en azından yüzbinle..
    Nasıl bağlandığımı anlarsın kemendinle..
    Kaç defa çıkıp gittim buralardan yeminle..
    Ama her defasında geri döndüm SENiNLE..

    Hangi düğüm çözülür.. Nazla.. Sitemle.. Kinle..
    Ne olur bir gün beni, kapında olsun dinle..

    Şaşırdım kaldım işte, bilmem ki n'emsin..?
    Bazen kızkardeşimsin.. Bazen öpöz annemsin..
    Sultanımsın susunca, konuşunca kölemsin..
    Eksilmeyen çilemsin..
    Orada ufuk çizgim, burda yanım yöremsin..
    Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin..

    Çâresizim.. Çâremsin..

    Şaşırdım kaldım işte bilmem ki neyimsin...
    4 ...
  41. 72.
  42. o kadar aymaz varken kendisinin eleştirilmesini yanlış bulduğum aydın kişidir.

    yaşa be amca.
    1 ...
  43. 73.
  44. Milliyetçi görünümlü islamcıdır. Şahin görünümlü doğan gibidir.
    0 ...
  45. 74.
  46. 75.
© 2025 uludağ sözlük