yavşak berberin elinde heba olan kaliteli yazar

entry1 galeri0
    1.
  1. hüznü sola taranmış birisi...

    çok düşünür o erkek, "olsam mı olmasam mı" diye traşını. hep bir ikilem vardır hep bir acabalar...

    "kızlar beni beğenir mi?"
    "uzatsam daha mı iyi" der...

    sonra gözleri o berberin camlarına ilişir, default olarak david beckham, bradd pit ve bir avuç ılık tipli erkekleri görür.
    hepsinin de varlıkta da yoklukta da gideri vardır.

    -benim bunlardan ne eksiğim var! diye motive olur, o artık berberin koltuğundadır...

    sol dirseğine dirseğine bir çıkıntı yaslanır, sabreder; zira onlar gibi olmak zordur, inanç ve azim gerektirir(bunun telkini esnasında sağ kolunda hisseder o çıkıntıyı...)
    berberi ona göre senseidir, onun çektirdiği eziyetle feraha çıkmasını sağlayacaktır. berber kararlıdır, sürtürmekte beis görmemekte; işini özenle yapmaktadır.

    "saçlar yıkanacak mı" diye soru sorar sensei...
    "-yok ağbi, eve gidip banyo yapacam" zaten diyip, kibarca reddeder, ama jöleye ve föne her zaman ılımlı yaklaşır.

    sensei, eline aldığı ustalığını sergilemesini sağlayacak aletler ile fırçasını geriye doğru döndüre döndüre, saçlarından geçmişi üfürürcesine gezdirir. boyun eğmeyi gerektirir tarak zira, kolay değildir fön çektirmek; kafa bir öne bir arkaya meyillenir sürekli...
    son olarak sistem kutsanmayı gerektirir, o kutsal şişelerde, guruların binbir güçlükle elde ettiği dp parfümü vardır. 2 bilek hareketiyle buluşturur vücudunu o asil suyla...

    hüznü artık geriye taranmıştır o yağız delikanlının, "ağbi borcum ne kadar" diye sorar senseisine.
    senpaisi gelir yanına, "ağbi sağetler" olsun der... zaten senpai olmak bile tüm bildiklerini unutmaktır. (sağetlar ne lan?!)

    sensei, kendinden emin bir şekilde, "10 lira versen yeter" der, haklıdır aslında... sensei olmak ticari zeka gerektirir. yoksa ne işi var pazar pazar dükkanda; yasak değil midir pazar günü iş yapmak hem..?

    delikanlı çıkmıştır tapınaktan ve tekrar gözü cama ilişir;

    "hay s*kiyim! hiçbir zaman burada gördüğüm bir avuç ibne gibi olamayacağım" diyip yoluna koşar adımlarla devam eder ve senseisi ona gerçekleri göstermiş olmanın bilinci ile senpaisine,

    "oğlum sakal suyu getir" der...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük