safsatadan ibarettir. Pek az öğrenci sabah erken kalkıp ders çalışır. Genellikle geç saatlerde yatıp ders çalışmak tercih edilir ki yanlıştır. Çünkü insan saat gece 1.00'den sonra verimli çalışamaz.
vize ve final zamanın da en çok kullanılan cümledir. kadaşlarla birlikte yemek yapılır, bir güzel yenir. plana göre sıradaki eylem ders çalışmaktır ama yemek sonrası sigara ile başlayan muhabbet saatlerce sürer. hele ki dindar-ateist ya da venüs projesi-kapitalizm muhabbeti dönüyorsa gecenin bir yarısına kadar gider. sonra tam çalışacakken bir film takılır ve izlenir. film biter, saat sabahın 3 ü olmuştur. "zaten uyumucam, çalışıp öyle girerim sınava." alternatif bir plandır. ve tabi ki tutmaz çünkü tam notların başına oturmuşken uyku kapıyı çalar. "sabah kalkar çalışırım ya nedir ki" şeklinde bir cümleyle biraz gamsızlık biraz da vicdan azabıyla yatağa gidilir. sabah sınava yarım saat kala kalkılır, dolmuşta notlar gözden geçirilir, bir kızla kesişilmiyorsa tabi ki.
gerçekleştirebilene helal olsun.
her zaman söylenip hiç uygulanmayan bir hadisedir. iç rahatlatmak için öğrenci kişisi kendini kandırır. uyuyunca da her şey sona erer. saat çalar, kapatılır ve huzurla uykuya devam edilir...
'yatayım yarın erkenden kalkıp ders çalışırım' diye sunulan ancak hayata şu şekilde geçen klasik öğrenci önermesi;
'yatayım yarın erkenden kalkıp tekrar yatarım'
uykusu gelen kişinin kendisini o an rahat yatması için motive ettiği cümledir. yarın büyük ihtimal erken kalkma diye birşey olmayacaktır. ama yarın erken kalkıp çalışma imkanı olması fikri bile insanı rahatlatmaktadır.
