En başta yalnızlığın göstergesidir. O yastık yeri gelir sevgili yeri gelir bir sırdaş, arkadaş olur. Bazen gözyaşlarınıza bazen hayallerinize şahitlik eder. Her gece de yaptığım iştir arkadaş. Ileride eşime değil de yastığa sarılarak uyur muyum diye korkmuyor da değilim.
sevgilinizden ayrıldıktan sonra gece yatakta yapabilceğiniz en şevkatli eylemlerden birisidir. herşeyi onda arar insan. bir tüy parçasından medet ummak kimi zaman insanı rahatlatır kimi zaman onu aratır.
sıcak yaz geceleri yapıldığı görülen eylem. yastığın alt tarafı vücut ile temas etmediğinden yatakta serin kalan ender yerlerden biridir, bu noktada elleri yastığın altına sokarak serinleme işlemi yetersiz kalır ve yastık göğse sıkıca serinlenir, sabahleyin aile tarafından "bence buna güzel bir hanım bulalım, yastığa sarılıyor ehe ehe" esprileri yapay bir tebessümle geçiştirilir. yastığa kadın muamelesi yapacak kadar uçmuşsam aile içinde mi yaparım yahu, edep, haya, bunlar eski türkçe kelimeler olmuş azizim. kaldı ki olaya böyle bakacaksak yatağa yüzü koyun uzanınca da şey mi oluyor, öhhö, saçma.
ama serinleme amacı yoksa kesin bir yalnızlık, güçsüzlük, sığınma duygusu falan vardır, çocukluğuna mı inip incelersiniz, kaba kuvvetle yastığı yatağa mı dikersiniz bilemem, ben doktor değilim. *