http://www.youtube.com/watch?v=MHekDnrkNbo
bu videonun ilk on saniyesi stad hoparlörlerinden yapılan anons dinlenerek ne derece yaratıcı oldukları anlaşılabilecek olan taraftar toplulugu, tribün showları kulüp önderliğinde yapılıyor, o derece yaratıcılıar..
biz küfür etmiyoruz diyerek ve bununla güya övünerek diğer takım taraftarlarını kendilerince ayıplayan ve oldukça yaratıcı olduklarını zanneden taraftar topluluğudur. açtıkları pankartlar ve çığırdıkları tezahuratlar sadece rakip takımın önceki maçlardan birinde fenere ucundan dokundurması sonucu cevaben açılmış pankartlardır. ayrıca maçlarda maksimum 50. dakikadan sonra çenelerini kapatıp maçı ananem gibi izlemeleri de yaratıcılıktan çok uzaktır bence.
son olarak olası bir seri eksi dalgası için şimdiden edit: çaykur rizesporluyum.
edit: bu entry tekrar okunduktan sonra, her ne kadar haklı olsa da, tarafımca ağır bulunmuş, bazı gerçek fb taraftarlarına haksızlık yapıldığı hissedilmiş ve kısmen ağır sayılabilecek kelimeler editlenmiştir.
hatta onunla kalmayıp fenerbahce'nin genel özelliğini yansıtıyor. dikkat edeceğiniz üzere aynı mesaj bütün futbolcular anlasın diye üç ayrı dilde yazılmış. bence türkçe yazmasalarmış da olurmuş, üç futbolcu için değmez.
-ha sonra bu adamlara çakma brezilya deyince kızarlar, ama portekizce pankart yapmaktan geri kalmazlar-
yaratıcılık konusunda en iyi taraftar beşiktaşındır. bunu kabul etmek gerekir. ancak yaratıcılık konusunda galatasaray tarafarının laf etmesi komik olmaktadır. *
- abi sizi artık 3. büyük olarak görmüyorlar
+ boşver oğlum biz yaratıcıyız.
- ödül mü veriyorlar abi yaratıcı falan olunca?
+ tabii oğlum bak koluma, saat, kol saati.
(bkz: yaratıcısın da nooooldu)
fenerbahçe'nin çok yaratıcı şekilde yuhlayan, alkışlayan ve ıslıklayan taraftarıdır.
o kadar yaratıcılardır ki, galatasaray'ın gercekleri tarih yazar tarihi de galatasaray bestesini "ne beşiktaş ne cimbom ne de trabzon" şeklinde söyleyebilirler.* hatta abartıp destanlar yazan adlı besteyi de kendilerinin yaptıklarını iddia ederler ve tribünlerde söylerler ki bu galatasaray taraftar albümünde yer alır.* bir de milyonlarca taraftarın yan yana vardır ki dillere destan. yani böyle çok yaratıcı şekilde beste çalarlar. sonra çıldırın çıldırına bok atıp dale cavese'yi falan uygulamaya çalışırlar. hatta y viva espana'nın ne olduğunu falan bilmezler, işçi marşını 100. yıl marşı yaparlar, utanmadan hala başka takım taraftarlarını hırsızlıkla suçlarlar. ilginç bir taraftar grubudur yani.
türkiye'de tribün taraftar ve tezahürat kültürünü ilk defa başlatmış tek yaratıcı taraftar grubudur. gelin size hikayenin başlangıcını anlatayım. o devirler haydi bastırlar vardı, bir baba hindiler vardı...
mehter marşı vardı ya bizim ceddin deden olan hani. onu aldı fenerbahçe taraftarı tezahürat yaptı. ne doğduysa bu mehterden bu tınıdan bu nakarattan buradan doğdu buradan türedi. ne geliştiyse bu noktadan gelişti. -ki tek yaratıcılık budur. sene 1977,
dediler ki!
kalemizde ivançeviç var! (X2)
geri dörtlü çelikten duvar!
orta saha hepsi canavar!
ileride cemil-antiç var!
ilgilenenler için oha artık dedirten edit: güzel günler göreceğiz bestesi 90'Lı yılların ortalarında çıkmış. enteresan! o kadar ortalarında çıkmış ki aslında albümü 90'lı yılların sonlarında çıkaran edip akbayram besteyi çarşı'dan yürütmüş. hatta derler ki nazım hikmet şiiri çarşı grubunun ileri gelenlerinden çakmış.
geyik bir yana işin aslı şu ki beste tarafımızdan 10 seneyi aşkın söylenmektedir. albümün piyasaya verilme tarihi ocak 97, bugünün fenerbahche ya da vamos bien'i olan ekip kısa bir süre içerisinde şarkıyı tribünlere adapte etti. o yıllarda çok popüler oldu yürütüldü. iki-üç senedir yeniden biz gündeme taşıdık.
bir de belgesi varmış. gidin bir çay koyun kendinize gelin, iftarda içersiniz başınıza vurmuş. *
"şereftir seni sevmek
senle ağlayıp gülmek
fenerbahçe sevgisi
sürecek sonsuza dek
yetmiyor ki stadlar
kalbimiz senle çarpar
layıksın bu sevgiye
şanlı fenerbahçe"
---
"ölüm varmış korku varmış
bu dünyanın sonu varmış
bizim için yoktur tasa
kalbimde sen yaşadıkça
başarılar gelir geçer
asaletin bize yeter
deplasmanda kadıköyde
taraftarın hep seninle"
eserlerinin sahibi olması beklenen taraftar grubu.
yaratıcı olmadan önce okumayı bilmek gerekir ve bazı şeyleri bilmek gerekir.
mesela sözleri nazım tarafından yazılan 97 yılında edip akbayram tarafından yapılan ve albüme koyulan bir türk hafif müziği bestesinin 80'li yıllarda x tribününde söylenemeyeceğini bilen taraftır. hani soruyor ya bazıları mal mısınız lan siz diye? *
bu anlamda 80'de biz söyledik 90'da biz söyledik kolpasına, boş keseden atara gidere girişmeden, kapak bulduğu yerde uyan yere monte eden taraftır.