bugüne kadar gördüğüm en büyük yaratıcılıkları ligin en az gol yiyen ve en az gol atan takımda başarısızlığın faturasını kaleci rüştü'ye kesip maç boyu onu ıslıklamaları olmuştur.
maçta doğaçlama tezahurat yapabilen taraftardır. şöyle ki kapalıda demirörenin hafta içindeki laflarına istinaden temizlesene temizlesene bütün tribünü temizlesene diye bağırıyorduk. sonra ferrari atıldı temizlesene temizlesene federasyonu temizlesene diye bağırdık.. maç içinde böyle doğaçlama tezahurat yapmak her takımın harcı değil.
en fazla taraftar bizde diyen fenerbahçelilere "en çok sinek bokun üstünde olur" diyen, bu kadar mükemmel insan nasıl aynı yerde olur sorusunu akla getiren, kıskanılan beşiktaş taraftarlarıdır.
deplasmana giden taraftar topluluğu bellidir, deplasmana giden taraftarların içinde mutlaka o tribünün kemik grubu vardır. bizzat dünkü maçta bjklilerin olduğu tribünün yanında olduğum için gözlemleme şansına sahip oldum ki maçın başından sonuna "beşiktaş" diye bağırmamış adamlar, ali sami yen'e küfür edildiğini duyunca yumrukları kaldırıp hep bir ağızdan bağırdılar.. tabi ki milyonlarca taraftara değil ama geniş bir kitleye mal ederim ben bu olayı..
yaratıcılığına bir sınır koyamayıp bokunu çıkaran taraftardır. galatasaray taraftarı ile son dönemdeki göreceli ittifak ve kankalık muhabbeti dün akşam itibariyle sona ermiştir. yakıştıramadım çarşı'ya, bu sefer olmadı gençler. ortada hiç bir gerilim yokken ali sami yen'e küfür edip, alpaslan dikmen tezahüratlarını ıslıklayarak en büyük zararı kendinize verdiniz. daha da çarşı, hepimiz kardeşiz muhabbeti etmem, deniz anası güftenize gülmem.
arada çıkan amele çapulcular baz alınarak bok atılmaya çalışan güruhtur. ulan sanki tüm gs ve fb taraftarları melek. o zaman fb taraftarlarının tümünün iki ekmek bi süt pankartı ile; tüm gs taraftrarının da kuş avlama sezonu başladı pankartı ile değerlendirmek gerekir. var mı böyle bi mantık?
her grupta olduğu gibi içlerinde kendini bilmezlerin de olduğu taraftar grubudur.
dün o hengamede türk sorı tarihinin büyük ayıplarından birini yapmışlarıdr. ha içlerinden aklı başında olanlar bunun farkına varıp işi düzeltecektir elbette. ama o heryerde bulunan şerefsizler başka bir zaman diliminde başka bir yerde yine birilerine gereksiz küfür edecektir.
süleyman seba'ya da küfür edenler yine o kendini bilmez şeref yoksunlarıdır.
şu anda forumlarından takip ettiğim kadarıyla, "manu maçında Ali Sami Yen'den özür dileyelim" diyen birine bir diğeri "ali sami yeninden metin oktayına hepsinin..." şeklinde cevap vermiştir.
metin oktay'ın ölüm yıldönümünde böyle demeleri de kendileri hakkında az çok fikir sahibi olmamızı sağlıyor.. sen bu tür şerefsizlikleri yaptıktan sonra nesli tükenen karetta karettalarla ilgili pankart açsan nolur, kahrolsun istanbul belediyesi desen nolur..
gerçekten kopuk bir taraftar grubudur. bir fenerbahçeli olarak taktirimi almıştır diğer takımların taraftarlarının aksine.
bir ramazan günü beşiktaşlı taraftarlar oruç bir şekilde maç saatini beklemektedir inönüde.
yavaş yavaş sesler yükselmeye başlar ve en sonunda hep birlikte
türkiye'de herkesin kabul edebilecegi gibi dünyanin en 'aykiri' taraftar grubudur. neden mi? ben daha kendine bile karsi olabilen bir grup görmedim, isitmedim. belkide yesil sahalardaki en güzel ironidir.
olimpiyat stadında kamera ve mikrofon altında oturmalarına rağmen seslerini çıkaramayan fenerbahçe taraftarına bir kaç kilometre ötedeki(vallada öyle uzak) tribünden yine ayar vermiş takımdır. zaten mutlak galibi olduğu bir kupanın hoppala cuppala karşı takıma gönderilmesi de çok umursanmamış, şampiyonluk bizim kupa bizim sen ne vasıfla buradaydın ey arkadaş? dedirtmiştir.
bunun yanısıra 'bu sene dertlere son vermiş' ve yeni sezona yine yeni yeniden bir tezahüratla merhaba demiştir. (çalmadan önce bir dinleyin tribünde ama ha sonra melodi tutmaz filan)