türk dili dersinde geçmekte olan bir olaydır. hoca dillerin ortaya çıkışını, yazıları, kitabeleri felan anlatmaktadır. o sırada içi geçen öğrenci uyuklamaktadır. beklenen olur ve hoca cocugu farkedip uyandırdıktan sonra soru sorar;
hoca- hede nerde bulunmuştur?
öğrenci- hmmm
hoca- ipucu verim mi?
öğrenci- ...
hoca- orta asyada hani.
öğrenci- ...
hoca- neresinde orta asyanın evladım?
öğrenci- * içinde hocam içinde
hoca- hah be oğlum sonunda. çinde tabi.
sınıf- !:%^?*^+@½[!.
ankara'da, bundan yaklaşık 5 sene önce dersane çıkışı fena halde dayak yeme ihtimalimiz söz konusuydu. madem dayak kaçınılmaz, biz de hepberaber yiyelim ki paylaştıkça azalsın diye düşündük. ancak o sırada bir arkadaşımız birşeyler almak üzere dışarıda bulunuyordu. onu da arayıp buluşma yerini tayin etmemiz icap ediyordu bu durumda. konuşma aynen şu şekilde gerçekleşti;
-alo! mustafa! karacan'ın * önüne gel abi, tek yakalamasınlar. temiz dayak yersin yoksa!
+tamam abi ben hemen gidiyorum.
ardından biz de çantaları kapıp karacan dersanesinin önünde gittik ve bekle ki mustafa gelsin... aradan yarım saat geçti ve biz mustafa'dan umudu kestik. bir süre sonra dayak yememenin sevinciyle dağıldık evlere.
akşam yine bir telefon. arayan mustafa (ağlamaklı ses tonuyla):
-niye gelmediniz lan adiler! dayağı ben yedim lan mutlu musunuz?
+abi nasıl olur biz hepimiz oradaydık. sen nerede bekledin ki?
- sen bana karaca'nın önüne gel dedin ben de gittim.
+allah allah nasıl olur?
not: ertesi gün anlaşıldığı üzere: kızılayda hem 'karaca' hem de 'karacan' dersaneleri bulunmaktadır.
tuvaletlere soğuk su verimi kesilmiştir. sadece sıcak su akmaktadır. Dolayısı ile tuvalete girenler su sıkıntısı yaşamaktadır ve bu sırada tesisatçı aranır biraz tartışmadan sonra yüksek sesle,
s: yaw hocam sular niye kesik millet tuvalette kaldı?
t: beyfendi alt kattaki tuvaletlerin tesisatı değişiyor veremiyoruz suyu!!
s: ya ne yapalım kovayla mı taşıyalım!!! Adamlar içerde kaldı diyorum.
t: Alla alla. Uzat hortumu ve eline sıcak sıcak görsün işini.
s:...
Avrupa Yakası'nı izleyenler bilirler, yeni bir karakter girdi diziye. Şahika'nın halası rolünü oynuyor yine Binnur Kaya. Bizim bir arkadaş halamızın klasik lafını "Ayyy terledim haa" söyler. Ardından biz o zamanlar hala olduğunu bilmiyoruz tabi Şahika'nın teyzesinin taklidi yapıyor falan diye yanımızdaki soranlara söylüyoruz. Ordan biri atlamaz mı?
"Şahin K'nın teyzesi de mi pornocuymuş?" diye varın sınıftaki kopuşu siz tahmin edin.
lisede proje calismasi icin izin alınır, 4 sap olmanın getirdigi rahatlıkla kahveye okey oynamaya gidilecektir, projede bulunanların biri buyuk ihtimalle hayatında kahveye gitmemis bir adamdır. okey bilip bilmediginden kuskulanırız:
-olm caner sen okey biliyon di mi lan?
-yok ya bilmiyorum...
yapacak bisey yoktur, "tamam ogretiriz" denir ve kahveye gidilir, okey takımı alınır. oynanmaya baslar, caner hic anlatmaya gerek kalmadan dizmistir, oyununa bakmaktadır. sonra bir bakılır ki caner her el canak kırıyo, masallahı var adamın, utanmasa tasları tukurukleyip alnına yapıstıracak, o derece. saskınlık icinde sorulur:
-lan hani bilmiyodun okey?
-olm ben hokey anladım...
-ahahahahha, kahvede ne hokeyi amına koyayim, ne adamsın yaa!!
bugün saat 18 civarlarında bakırköy karuselde en üst katta burger kingde otururken ablamla geçen muhabbetin arasında nietzscheden konu açıldı arada ben nietzsche kitabı olan "böyle buyurdu zerdüşt"ün adını andım o an anlamayan ablamın tepki ise; "buraya buldozermi düştü?"
sünnet ile ilgili bir konuşma geçmektedir.
- ben + karşımdaki
- o sünnet görüntülerini hiç sevmiyorum
+ neden ya? hatıra işte
- tamam da kestiler. daha neyi seyredecen? **
lisede bir arkadaşın yüzüme hapşırması, benim de refleks olarak "ebeni s.kim" demem, arkadaşın "çok yaşa" dediğimi sanıp "hep beraber" diye cevap vermesi, tüm sınıfın yerlerde yatması, sonra olayın yüzüme hapşıran arkadaşa anlatılması, arkadaşın bile olaya gülmesi.
ntv de reklamlar arka fondan yayınlanmaktadır. selfless kardeşinizde pırasalardaki son gelişmeler diye bir şey duyup durmaktadır nette sörf yaparken ve dikkat başka bir yöne odaklanmışken, zira reklam hava durumu sponsoru mu ne olduğu için açılış ve kapanışta sürekli olarak tekrarlanmaktadır. o pırasanın piyasalar olduğunu anladığında ise aha bu entry yazılmıştır.
ortaokul yıllarıydı ve fen bilgisi dersiydi sanırım. bitkilerde çoğalma filandı galiba konu. fakat konuyla ilgili ilk derstir ve hoca yoklamadan sonra sınıfa sorar ;
- evet arkadaşlaaar, spor deyince aklınıza ne geliyor, nedir spor ?
lise son sınıftım.. yılbası tatili mi ne olmuştu ama önümüzdede kurban bayramı vardı.. kurban bayramıyla bizim bulundugumuz tatil arasında 3 iş günü mevcuttu..
ve msnde sürekli kişilerin iletilerinde
-kurban birleştiii!!
şeklinde iletiler yazmaktaydı..
ahanda dedim tatil uzadı bende arkadaslarıma haber veriyorum kurban bayramı tatiliyle birleşti uzadı bizim tatil..
velhasıl dağılmış olan kurban grubunun tekrar birleşmiş oldugu haberini aldım..
'istanbul seni kaybetmiş....davul gibi gerilen derini aman allah' sözlerini içeren şarkı arkadaşım tarafından 'istanbul seni kaybetmiş....yağmur gibi eriyen elini aman allah..' şekilnde anlaşılmaktaydı. yine aynı arkadaşım düşler sokağındaki 'bir kuş konsa badi parmağıma' cümlesini 'bir kuş konsa hadi parmağıma' olarak anlıyordu.
