Arefe günü akşam 10 sularında dominostan pizzalar alınır yol üzeri şoktan da bir cola alalım bari bi kenara çeker yeriz bir daha eve girmeyelim mantığıyla şoka gidilir. şok kapalıdır, yanındaki kocaman pastane açıktır oradan 2.5 litrelik cola alınır fakat plastik bardak yoktur ortada. endrin kişisinin gözüne karşıdaki açık olan pet shop ilişir, içeride tadilat vardır. hızlıca giderken endrin kafasında espriyi kurmuştur ama dayının tepkisi daha ilginç olacaktır.
+abi biz bir ilke imza atacağız. *
-neeeğtceniğz ?
Bizzat tanık oldugum bir olaydır. (ş:yakın erkek arkadaş, h:yakın kız arkadaş, b:ben)
ş elinde penis seklini almış buz kütlesini sallaya sallaya önüme getirir.
b: olumm o ne lan seninki küçük diye bunlara mı sardın?*
ş: hiç tuttun mu aldın mı eline? *
b: aa yok ben almayayım.
işte tam bu sırada muhabbete yarıdan giren h;
-hı?? ne? Ben çok tuttum ben tutabilirim..
b: ...
ş: ...
insan her muhabbete de atlamamalı be! *
kısa süreli travmalara sebep olabilen yanlış anlaşılmalardır. şöyle ki,
3 kardeşiz hacu. aha biz, bir de annem. markete girdik, alışveriş yaptık falan. kardeşlerime birer tane, kendime de iki tane lipton ice tea aldım. çıkarken, hastalığımdan dolayı annem "onun içinde asit ya da kafein var mı?" diye sordu. "asit yok da kafein var herhalde" diye cevap verdim.
ben poşetleri kavramaya, göt elliyormuşçasına sıkmaya çalıştığım sırada, küçük kardeşim anneme bir soru sordu ve devamında gelen diyalog, poşetleri tutan ellerimin yavşamasına sebep oldu. evet,
- anne kokain nasıl bi şey?
+ uyarıcı etkisi olan bi madde, metabolizmanı(ne bilecekse çocuk o yaşta) falan harekete geçirir
- tadı nasıl?
+ tadını bilmiyorum, kullanıyosunuz ya zaten her gün
***
"kokain" olarak anladığım şey kafeinmiş. annem her gün kola, ice tea içtiğimizi, bu yolla kafein aldığımızı ve tadının olup olmadığını, varsa nasıl olduğunu bilmediğini anlatmak istiyormuş.
(lisedeki türkçe öğretmenim ve bendenizin diyaloğudur)
-ismin ne evlat?
-ekin ozan hocam.
-baban türkçeci, anladım
-yok hocam, resimci babam, sanat tarihine de giriyo ama...
-yok, öyle değil, türkçeyi seviyor yani
-...
-ekin??
-...
diL anLatım dersinde. Hocamız tahtaya iLk yerLi romanımızın ismini yazar; Taaşşuk-ı TaLat ve Fitnat.
sınıftaki bi arkadaşım sesli sesli okumaya çalışır Taaşş.k?
herkes yerde hoca da delirmiş vaziyette.
daha 5 dk önce yaşanmıştır.
yemekteyiz televizyonda açıktır ve bende kulaklıkla müzik dinlemekteyim. bi ara durdurdum ve televizyondan gelen cümleyle kalakaldım:
"gang bang zaten zencileriyle ünlü değil mi ?"
biraz daha geçtikten sonra doğrusunu anladım ki yerlere yattım.
"gemlik de zaten zeytinleriyle ünlü değil mi ?"
öğretmen: tesadüfler ve olağanüstülük çokçadır. ipek sacli kizin iç sesi: çok çadır mı?
çaktırmadan sıra arkadaşının yazdığına bakar; çokçadır.
isk'in iç sesi: oldu o zaman.. şimdi sakinleş ve kalemi yavaşca sıraya bırak...
lisedeyiz, ders dil ve anlatım en arkadayız. arkadaşım miyoptur ama inatla hocanın elindeki küçücük kitabın üzerinde yazan yazıyı okumaya çalışır ve sonunda:
-hah buldum çöp kitabı
oysa hocanın elideki cep kitabıdır.
ne gülmüştük.
sevgili babannem ile babam arasında geçmiş telefon diyaloğudur.
b: babaanne
b: baba
sevgili babam anneler günü sebebiyetiyle babannemi aramıştır. yegane amacı babaannemin anneler gününü kutlamaktır.babanneciğim de kardeşinin torununun sünnet merasimindedir. zaten çok fazla olan gürültü ve de babannemin ağır işiten kulakları şöyle bir yanlış anlamaya sebebiyet vermiştir:
b: aloo oğlum nasılsıın?
b: iyiyim anneciğim sen nasılsın? anneler günün kutlu olsun.
b: ben de iyiyim işte x'in torununun sünnetindeyiz.yavrum daha yeni doğmuş hemen de çükünü kesmişler.
b: iyi anne hayırlı olsun. anneler günün kutlu olsun ben ondan aradım.
b: hee oğluum hee, daha da yeni doğdu işte oğlan yaa çükünü kestiriyolar.
b: anne bana ne çükten yaa,anneler günün kutlu olsun kutluuuu!!
b: hee sizin oğlanla akran ya oğlum siz ne zaman kestireceksiniz?
b: lan çüküne de kesmesine deee!! anneler günün kutlu olsuuuuun annnnnneeeee!!
b: haa oğlum sağol sağol varol allah razı olsun canım oğlum benim o değil de ne zaman yaparsınız siz sizin oğlanın sünnetini...
babam bu noktada telefonu anneme verir. kendini atmak üzere balkona gider.kerdeşimle bense yerlerdeyizdir.
(bkz: bu da böyle bir anımdır)
ders: cografya
konu: ic kuvvetler
ögretmen: kitalarin alcalma yükselmelerine en genel anlamiyla epirojenez denir.
ögrenciler: oooooooo hoca ebru hoca dedi!
ögrenciler: çok yakisirsiniz hocam.
ögretmen: ne oluyor lan! ne ebru hocasi, epirojenez dedim.
alişan'ın ikimize birden yükleniyorlar şarkısının 'ikimize bir gömlek veriyorlar' şeklinde anlaşılması. şaka değil gerçektir. zeka küpü bi arkadaşımın marifetidir.
Askerlini izmir'de anıt ve şehitlik bekleyen bendeniz izmir'li bir arkadaşımla Alsancak'ta dolaşıyoruz. Arkadaşım sordu:
- Nereye gidelim abi?
+ Böyle görmeye değer, hareketli biryerlere takılalım işte.
- Kıbrıs Şehitleri'ne gidelim mi?
+ (ifade değişir) Kıbrıs şehitleri mi? Oğlum ne şehidi ya, ben hafta içi her gün zaten şehitlerleyim. Çimlerini biçiyorum, çiçeklerini suluyorum, ziyaretçi getiriyorum. Tatil günümde şehit mehit deme bana!
-Abi yanlış anladın galiba...Kıbrıs Şehitleri Caddesi var da...Oraya gidelim diye ben şeettim.
+Cadde mi? Cadde adı mı o? Hıı... E gidelim o zaman, sorun yok.