arkadaşla tatile gittik ve plajda sevgili arkadaşımdan "aa duydun mu kadın sağlıkçıymış" gibi bir cümle duydum. sonradan anladım ki "falcıı" diye bağırarak dolaşan bir kadın var plajda.*
hayır sağlıkçının ne işi var plajda, ayrıca kadın giyimiyle kuşamıyla tam bir çingeneydi, nasıl sağlıkçı olabilir?..
tabelabada ankara seğmenler klubü yazıyordur.
yazar ankarayı sevmeyenler klubü olarak okumuştur. sonra düşünür allah allah niye böyle bir hede açsınlar ki ?
yalçın çakır'ın "sorunlarınız varsa bize başvurun" sözünü "torunlarınız varsa vize başvurunuzu konsolosluklardan şahsi olarak kabul edebilmekteyim" diye über saçma anlamak gibi.
Öğretmen: (bir taraftan patlamış mısır tıkınmakta) Hangi kelime?
Öğrenci: Şu hocam, ship yazan.
Öğretmen: (hâlâ patlamış mısır tıkınmakta) Ha o mu! Gemi demek gemi. Yaz.
Öğrenci: ...
Öğretmen: Yazsana, gemi gemi. (geviş getirmeye devam modu)
Öğrenci: Peki madem hocam.
Öğrenci ship'in altına "emi" yazmıştır.
Öğretmen: Emi ne ayol, gemi gemi!
Öğrenci: Haaa!
Öğretmen: Biraz daha patlamış mısır alabilir miyim ben?
Apocalyptica'nın i don't care şarkısının nakaratı;
sandığım: if you are dead? or i still love. i don't care.
Orijinali: If you are dead or still alive. I don't care!
hani bir de şarkı ne esaslı lan 'adam ölmüş mü diye merak ediyor, ama çok seviyor ama umursamıyor' diyip kendimce türkçeye çevirmeye çalışıp rezil olmasam iyiydi. çok üstüme geldiler lan. oysa ben can bonomo kadar ingilizce bilen bir adamım. peh.
efendim dün akşama doğru 17.10 sularında okulda oturuyoruz yanımda bir arkadaşım. neyse çocuğun biri arkadaşlar türkeşçi misiniz dedi ben...sessizlik arkadaşım evet dedi çocuk anketimize katılır mısınız dedi ben değilim ama neyse hehehe falan dedim arkadaşıma o da gülümsedi. neyse soruları yanıtladık bölümden memnun musunuz vırt zırt derken aynı arkadaş yeni gelenlere ''Türkçeci misiniz?'' deyince çaktım köfteyi ama suç ben de değil. Türkçe mi satıyoruz lan biz Türkçeci ne !