Beni telefondan ilk kez arayan arkadaşa "yanlış numara kardeşim. Burda öyle biri yok!" diyerek gerçekleştirdiğim hadise. Sonradan anlattıklarında yarmıştır.
üniversitenin ilk yıllarında batakla geçen klasik bir gecenin ardından koltukta sızan arkadaşın;
-as çıkmadı kızı atma!....kavurmalı pilav da güzel ayran varsa gide...ası atma kızla al..kavurma!
şeklinde sayıklamasıdır.
saat gece 12 civarlarındadır ve kız kardeşim çoktan uyumuştur. ben de giderim odaya yatarım yatağa ama bi türlü uyuyamam. nedense kardeşe seslenme ihtiyacı hissederim ve hişşşt uyuyo musun tarzı sözler sarfederim. o da birden uyanır abla kalk ezan okunuyo der. o gece gülmekten uyunmamıştır.
doğuda askerlik yapılmaktadır ve ani müdahale mangasında 2 asker ranzada altlı üstlü yatmakta.
aşağıda yatan manga komutanıdır ve dün geceki taciz oldukça korkutucu olmuştur.
manga! emrimle ilerlenecek türünden bir şeyler bağırır.
üstte yatan hazır diye bağırarak cevaplar.
şimdi komutu ile üstte yatan kendini ranzadan aşağı atar.
bölük gülmekten ölür.
ablamla stephen king'in yazdığı sis romanının film versiyonunu izlemiştik. filmi izlerken de çok uykum vardı, ara ara kopuyordum. film tamamen bittikten sonra yattım ama sabah öğrendim ki, gece duvara tırmanıyormuşum ve şu sözleri söylüyormuşum;
"gelme.. gelme!..."
duvara nasıl tırmanıyorum? izlemediğim filmden korktuğumu iddia ediyor ablam da. tamam duyduğum için sayıklamış olabilirim fakat şu an var ya sadece mavi ışık ve sis hatırlıyorum. bir de sarışın bir kadın vardı.
amerika'nın ırak'a girdiği dönemler. babamla deli gibi gündemi takip ediyoruz. ırak'lı sivillerin cesetleri gösteriliyor.
+ cmpeloaded kalk yat * izleme kötü olursun. *
- bi şey olmaz baba.
biraz sonra babam kanepede sızar. yarım saat sonra gelen ses:
+ el sahaaf el sahaaaaaf.
içses: kötü oldu.
askerdeyken yaşanan bir olay;
çoğumuz daha uyumamıştık ferdi diye bir eleman vardı hemen uyuyakalmış
ve gecenin karanlığını yaran o haykırış:
-efsaneyim ben efsane efsane!
5 saniyelik bir sessizlik sonra bütün koğuş koptuk tabi.
artık ne gördüyse rüyasında hakan pekerimi gördü naptı.
yıl 2005 ev arkadasım o zamanlar geçimini iddaa'dan sağlıyor ve uykusunda şu sözlerle yarılıyorum; "manisa , marsilya , italya bas 100 tl 3.5 üstü olsun."
lise 1'deyiz. yurtta kalıyoruz. 6 kişilik bir grubun içinde 3 kişilik bir grup daha kuruyoruz. aslında 6 kişiyiz ama saat 11den sonra -yat saati olur 11- bu 3 kişi biz yurtta yardırmaya devam ediyoruz.
ben
turgay
ve bayram.
kahraman bayram. gelenekçi, türkü dinlemeyi ve söylemeyi çok seven, futbola aşık, oynamaktan ziyade oynarken spiker taklidiyle ağzımıza sıçan bi tip.
bir gün yine her zamanki gibi yatakhaneye giriyoruz. malum biz her gece terasta sohbet etmeler, müzik dinlemeler, masa tenisi oynamalarla müthiş vakit geçiriyoruz.
neyse hemen hemen her gece saat 12yi geçtiğinde girerdik yatakhaneye. ve tabiki de herkes fosur fosur uyumakta.
şurdan burdan konuşuyoruz. konuyu hatırlamıyorum. kısa süren bir sessizlik oluyor.
turgay:
-bayram!
-...
ses gelmiyor. ben:
-uyudun mu lan hemen?
-...
turgay: oha amk ne ara uyudun lan, daha şimdi konuşuyorduk...
ve bayram bombayı patlatıyor:
-cansın (samuel johnson'dan bahsediyor) cansın, cansın gidiyor, cansın cansınnnnn ve gooollll...
tabi biz şaşırıyoruz çünkü uyumuş numarası yapmış sanıyoruz ve alakasızca böyle bir şey yapması ilginç geliyor.
-bayram, olm millet uyuyor lan! bağırma gece gece.
bayram 2. bombayı patlatıyor:
--ezgiyle- döktür muazzezz döktür, dügmeelerii söktür...
-bayram, ohaaa olm, nabıyon? -fısıldamayı kesiyoruz tabi biz de-
-aman amann amannn haldan düştüm yaaarr yaaarrr yaaarrr...
bayramın yanına gidiyoruz. korkarak tabiki de. iki üç dürttükten sonra kendine geliyor. hatta sıçrıyor biraz:
-ne var lan, tam dalıyordum amına koyim!
oda arkadaşımın tüm vücut animasyonlu sayıklamasıdır...
sohbet esnasında sızmış kalmış ve uyandırmamız gerekiyor, ancak bu imkansız gibi görünüyor..
zürafa : eren ! kalk lan !
eren : çevir ordan, çevir, çevir, çevir...
mert : adam rüyasında raid yapıyor lan zürafa. huahahahah.
zürafa : lan eren kalk lan, kahvaltı vakti hadi olum yemekhane açıldı.
mert : kalkacağı yok bunun dayı...
-- bu eleman iki eli kanda dâhi olsa annesinin aramalarını cevaplar... özel birde melodi atamış annesinin profiline, apaçi marşı çalıyor bildiğin telefonda annesi ararken. bunun telefondan açtım apaçi marşını koydum telefonu kulağına... eleman başladı uykusunda titreye titreye dans etmeye, öyle böyle değil. eller, ayakler ve popo ileri geri oynuyor paso. pes ettim gülmekten.
öğrenci yurdunda geçmiş bir olaydır. antalyalı bir arkadaş yurtta antalyalı bir kız görür kızda böyle heryerinde piercing olan bi tiptir. ve bizimki o gece konuşmaya başlar.
a blokmu b blokmu c blokmu d blokmu hangisiydi lan. (ben o sırada uyuduğunun farkında değilim ve sordum) ne diyon olum. cevap çok manidar. yokmuydu olum şu götüne başına piercing takan kız onu soruyorum.
tabi sonra kahkalar kopmalar yerde yuvarlanmalar amuda kalkıp tek parmağın üstünde şınav çekmeler falanlar filanlar.
base e gelin oğlum... dps yapın lan hadi enrage olcak...
hey yavrum draneideki göte bak...
gel duel, hadi gel...
bi kere de fuck demeyin amk ya...
combatta kaldım gelemiyorum oğlum...
heal bas heal...
abi dps zayıf ona dal...
hassiktir rogue var...
sayıklama halinde
ben:düşüyorum, tutma!
arkadaşım: nereye? nasıl?
ben: düşüyorum işte, bıraksana beni.
arkadaşım:tamam çattık iyi mi?
ben: ben hep böyle düşerim.