--spoiler--
(wolverine'in sevgilisini öldüren sabretooth barda takılırken aniden olayı görüp hücuma geçen wolverine'in uluması uzaktan duyulunca sabretooth ile barmen arasında geçen ve orijinali aslında argo içermeyen diyalog:
sabretooth-buranın sigortası var mı?
barmen+yok.
sabretooth-o zaman kaçtı kıça hocu.
--spoiler--
(Kızlı erkekli 5 genç ormanda yorgun bir vaziyette yürüyorlar. )
- Hey dostum, o kadar acıktım ki, şekerleme için babaannemi bile satabilirim.
+ hey dostum, şu çeneni kapamazsan bu ormandan atılman için oy kullanabilirim.
(kahramanımız sawyer bir türlü metal çantayı açamaz, en sonunda yüksek biryerden bırakmakta bulur çareyi ve olaylar gelişir... )
sovyır:You son of a...(çanta bu noktada açılmaz)...unbeliaveble !
çeviri:Seni...inanılmazın evladı !
predator'de arnold schwarzenegger binbaşı dutch karakterini canlandırır, dillon film boyunca muntazaman kendisine dutch diye hitap eder, divx.planet altyazısında bu sahnelerde "hey hollandalı" ibaresi yarar atar.
ziyaretçiler bir mekana gelirler ve kapıda "John May Lives" yazmaktadır. yani "John May Yaşıyor." fakat bizim usta çevirmenimiz "may" kısmını ihtimal anlamında kullanınca altta koskoca harflerle "John yaşayabilir" yazar ve biz mavi ekran veririz diziye kaldığı yerden devam ederiz.
hangi film olduğunu hatırlamadığım bir filmde adam "tanrı yok" diyor. bu altyazının hemen ardından dindar çevirmenlerimiz haşa de lan! yazmışlar.
lost'un tnt de yayınlanan altyazılı versiyonunda kahramanımız hurleyin sürekli kullandığı dude kelimesi hacı, moruk gibi değişik şekillerde çevriliyor idi.