+ehliyet ruhsat lütfen
+yanımda yok malesef
+kimlik alıyım.(aranma vs olmadıgını gordukten sonra)
+arabayı bağlıycaz inermisiniz lütfen
+peki...
+işiniz acele ise halledebiliriz ama
+?1%&**??
+at bi çorba git hadi temiz birine benziyosun.
+buyrun.kolay gelsin.
-34 XXX 34 çek kenara.
(araç sahibi kenara çeker)
-34 XXX 34 in arabadan.
(adam iner)
-34 XXX 34 bin arabaya.
(adam etrafına bakar şöyle bir ve biner hareket etmeye başlar)
-34 XXX 34 sana git diyen oldumu.
(araba durur tekrar)
-34 XXX 34 yoluna devam et şimdi.
evin önüne park edilen arabanın sabah kalkınca yok olduğu görülür. Çalınma vakası ile karşı karşıyasınızdır. 155 aranır ve diyaloglar başlar:
-155 polis imdat
+hırsızlık ihbari, arabamız yok, çalındı..........
-iyi tamam bi ara gelip karakola ifade falan verirsiniz.
+hepsi bu kadar mı? Ekip falan gelmeyecek mi? Olay yeri inceleme falan, izler vb.
-Onlar filmlerde oluyor beyefendi.
+Nasıl ya? Dalga mı geçiyorsunuz? Adınız ne sizin?
-Adımı veremem
+Tamam verme. nasıl olsa bu saatte orada kim nöbetçi bellidir.
Bu esnada arka fonda duyulan ses:
"Ne diyo lan o lavuk?"
15 dakikadır sevgilisini bekleyen genç polisin gözüne batar.
-hayırdır lan ne bekliyorsun burda?
+sevgilim gelicek.
-haa tamam..
uzaklaşır ama 15 dakika sonra geri döner.genç hala beklemektedir.
-nooldu lan otorite sıfır galiba? (eliyle sıfırı göstermektedir artık aklından ne geçiyorsa.)
+ya bi gitsene..
olayın ucu kıbrıs'a hatta ekvador'a dayanmaktadır. eshquia paşalar gibi yavru vatanda okulunu okumaktadır. ve biricik sevgilisi, dunyanın obur ucundan, ekvador'dan gelmiştir. (bkz: ekvador), (bkz: ecuador), (bkz: ekvator). 10 gunluk bir gezintiden sonra biletler gece 4:30 ucagına alınır, sevgiliyle birlikte istanbul'a uculacaktır. tabiki gecen 10 gunde otun, bokun herseyin fotografları cekilmektedir. yine arabada giderken(eshquia sofor,sevgili ise foto cekendir), girne kapı'da askeriyenın onunden gecerken sevgılının askerıyenın onundekı bustun fotografını cekmeye calıstıgı gorulur ve acık camdan hopppp sesı duyulmasıyla aynı anda sevgılının elıne vurularaktan fotograf cekmesı engellenır. saatlerce bunun kavgası yapılır, neden vurdugumu hatta neden fotograf cekmemesı gerektıgı onlarca defa anlatılmasına ragmen bır turlu konu kapanmaz. saatler gece yarısını gosterdıgınde evın kapısı calar ve ıkı adet sivil polis dy*** plakalı arac sahıbının ben olup olmadıgını sorar. eshquia olayın farkındadır ama salaga yatar. polisler ise ne oldugunu ısrarla soylemeyerekten karakola cekmeye calısır. sevgili, fotograf makinesi ve pasaport uclusu alınıp karakola gıdılır. gidilen departman bi o kadar ilginçtir. 'suc ve cürüm onleme bürosu'. selamun aleykum diyerekten yıldızlı abilere bakılır, siklemezler. koparan diyalog o anda baslar.
(haliyle diyalog kıbrıs aksanıyla gecer. boru degil, 5 sene full kıbrıslılarla birlikte olan eshquia'da kıbrıslılar gibi konusmaktadır.)
komiser-k
eshquia-e
k- sofor sensin ama?
e- evet cavuşum. bi hata yaptıg acaba?
k- soyleycem simdi. pasportunu ver once.
e- buyrun amirim.
k- bugun girne kapı'nın oraçdan geçtingiz sanırsam.
e- geçmişizdir amirim, kimdir ama ispiyonlayan? (birde gulen yuz var burda.)
k- ama dalga gecen sen benimnan? nedir be senin derdin?
e- estagfirullah cavusum. neçin dalga geceym.
k- sizdingiz o askeriyenin fotografını ceken degil ama?
e- cekemedik zaten cavusum, benim gızcık bilmezdi yasag oldugunu, luzum bassın flaşa da cegecegmiş fotograf. dur be dedim genne, naban sen ama dedim? cegemedik yani.
k- necin cekmek isder ki?
e- bilmez be cavuşum, buralı degildir.
( kıza seslenir ve onun da pasaportunu ister.tabiki turkce anlamadıgını bılmeden)
k- ver da bagalım senin da pasportuna.
e- turkce bilmez cavuşum. (kızdan pasaport istenir ve polise verilir.)
k- be nerden bu gızcık be ama?
e- ekvador cavusum.
k- amman ya ule. ekvatordan hangi ulkedir ama?
e- ekvador kendisi ulke amirim.
k- be, zeflen sen bennan ama? ekvator uzerinde hangi ulke derim?
e- ekvador derim bende saa. gormen pasportta ekvador cumhuriyeti yazar?
k- amman ya ule. (arkadasına seslenır) be esat, gel be bura. gorun bu gızcık nerdendir?
esat- nerden olaak turkiye'dendir.
k- yok ule senda. ekvador'danmiş be gardaş.
esat- (bombayı patlatır) ekvatordan hangi ulke be gardas?
k- (komiser genel kulturunu konusturur bu sırada, eshquia ise gulmekten yerlerdedir) bilmen ekvador'u be esad, ulkedir be o.
esat- amman ya ule. nerdedir be ama o?
k- ekvadorun ustunde işde be hayvan. nerde olaak.
k- neysa, fotograf makinesi nerdedir? luzum kontrol edelim.
e- buyrun cavusum. silmedim benda o fotografı. arabanın gapı kolu gozukur oracda.
k- tamamdır.
e- baska bir durum var acaba cavusum. luzum gidelim biz da, 3 bucukda ucak alanında olacayık.
(komiser birden eshquia yı cok sevmiştir. ayaga kalkar)
k- be gardas, tebrik edecem seni. hem bunun içinde okursun, hem gıbrısca gonusun, hem da ekvador'dan gızcıgı daktın goluna da getirdin buraclara. tebrik ederim be seni.
e- sagol cavuşum. teşekkur ederim.
k- bir sey daha deycem. tarihe gecdin be hayvan. adaya ilk gelen ekvadorlu budur ha. anlatın argadaslarına da kıprıs'a ilk ekvadorluyu ben getirdim deye.
e- anladırım ya. (cok heyecanlı soyledi, kıramadım da)
k- hadi bıraksın cocuklar sizi eve. soyle gızcıga da cok fotograf cekmesin. bela alacan basına. zaten canakkale degil de dogulu falan olsan nezaretteydin simdi.
e- sagol cavusum. yok daha fotograf cekmek.
k- be gızcık, annaman beni ama sana da iyi geceler dilerim.
hayatımda en cok guldugum, hıcbır zaman da unutamayacagım polis anısıdır. tabi aradaki detaylar apayrı bombalardır. yinede ilk giriste bir karıs suratla duran, cıkarken ise sırtıma elını atan komisere can-ı gonulden sevgiler.
uno marka otomobilde 8 kişi aynı anda içmektedir, gelenin sivil polis olduğunun kimse farketmemiştir.*
p: gençler selamın aleyküm.
g: aleyküm selam abi.
P: *
g: hassiktiiir..*
P: bi boşaltın bakim arabayı.
g: ?!?!?!
p: bu ne lan? göt kadar arabaya kamyon dolusu adam binmişsiniz!
p: aç kapıyı polis (telsiz sesleri)
p: aç kapıyı aç
( kapı bir şekilde kırılır ve aynı anda
p: yat yat yat yat yat yat. şunlarıda kelepçeleyin
p: kamera kayıttamıydı
p: evet abi
1 yıl önce çalıntı bi telefonda sim kartımı sokmuşum sözde, üzerinden 1 yıl geçmiş, karakola çağırdılar.
+çalıntı siemens c35 marka telefonda sim kartının kaydı çıktı ne diyeceksin?
-evet abi diğer polis arkadaş bahsetti.
+kabul ediyosun yani
-abi ne kabul etmesi c35 model siemens mi kaldı piyasada.(pis pis gülüyorum ben) hem ne bileyim kimin telefonuydu. hatırlamıyorum hiç bişey.
+12 dakika 38 saniye konuşmuşsun
-oha! kimle konuşmuşum abi ya.
+ne bileyim lan. yanındamıydık. konuşmuşsun işte.
-38 saniye falan dedin ya bende herşeyi biliyon zannettim.
+....(ters ters yüzüme baktı)
-ne yani 12 dakka 38 saniye konuştum diye ben mi çaldım telefonu
+orasını biz bilmeyiz.
-abi ne biliyonuz siz de çağırdınız beni ya. onu bilmeyiz bunu bilmeyiz
+lan densiz densiz konuşup durma.
-ya ne kızıyosun napcam ben şimdi onu söyle bari.
+ifade ver ne halt edersen et.
-ne dicem ifadede?
+ebenim .mı dicen. söyle işte bişeyler. hatırlamıyorum de. arkadaşımındı de. söyle işte bişeyler.
-tamam yaz abi...
+bunu alın lan benden (diğer polislere)
bizzat tarafımca yaşanmış bir hikayedir. gecenin bir yarısı tinercinin biri gelir ve kapımızın önünde bağırır çağırır sonra da sızar. derhal 155 aranır polis olay yerine intikal ederler.
+ hanfendi şikayetçi misiniz?
- iç ses ; yok biz çok memnunuz hiç tinerci misafirimiz olmadı bırakın uyusun.
- herhalde şikayetçiyim ki sizi aradım
+ aşağı gelip gelip şahsı teşhis edin o halde
- gelemem ya o da beni teşhis edip yarın öbür gün kapıma dayanırsa
+ polis korkmayın onun kafası bir dünya hiç bir şeyi hatırlamaz biraz hırpalar salıveririz
- ee o zaman zahmet etmeseydiniz onu bizde yapardık
+ !!!
gece sigara almak için dışarı çıktığımda, bomboş olan çark caddesi'nde polis otosu durdu, kimlik sordu, işin kötüsü cebimde muşta var.
p1: kimliğin?
c: yanımda, buyrun.
p1: ne işin var bu saatte dışarıda?
c: sigara almak için çıkmıştım. ama kapalı her yer, bulamadım.
p1: ne yapacaksın sigarayı?
c: içeceğim?
p1: yaşın kaç ki?
c: 19. (kimliği ne sikime verdik o zaman amk?)
p2: tamam, gidelim.
p1: fazla oyalanmadan eve git.
c: iyi sabahlar, kolay gelsin.
--konu--
hemcinsinizle, belli bir saatte arabada sohbet etmek...**
--konu--
iki polis yaklaşır.
+ oh. alkol de var.
- yok memur bey.
+ ehliyet de yok tabi.
- var.
+ ruhsat da kayıp.
- yoo.
+ öyleyse kız bekliyorsunuz bu saatte.
- hayır memur bey.
+ ne bok yemeye burdasınız oğlum o zaman siz.
kimlikle yavru vatana giriş-çıkışın yapıldığı zamanlar. bilmiyorum belki hala yapılıyordur. sıramız gelince memure hanım kimliğimizi ister. kimlik memurenin eline tutuşturulur. memure hanım yarı çığlık-yarı azarla karışık elinde tuttuğu kimliği bana göstererek;
- beyfendi bu neeee?
-(ufak bir şaşkınlıktan sonra) kimliik.
-dalgamı geçiyorsunuz. onu bende görüyorum.
-e öyleyse ne diye bana soruyorsunuz?
-sen ne ukala şeysin öyle. sen bunu nerden aldın?
-kimlik nerden alınır ki?
-ben sana soruyorum. bunun veriliş nedeni doğumdan.
-memure hanım doğmayana verilmiyor o elinizdeki.
-terbiyesiz, sen benle dalgamı geçiyorsun.
-lütfen hanımefendi. kabalaşmayın. cevabını bildiğiniz soruları bana sormaktan da vazgeçin.
-evladım bunun üzerinde resim var.
-biliyorum. benim o resimdeki.
-onu bende görüyorum ama bunun veriliş nedeni yenileme olmalı.
-eeee
-ama deyiiilll
-eeee
-daha ne eee si? bu seferlik bişey demiyorum ama bu kimliği değiştirmeden birdaha seni burdan içeri almammmm.
-daha ne diyeceniz. çocuk gibi azarlıyosunuz iki saattir.
-ya tamam git burdan. bir daha da karşıma çıkma.
-ama böyle yaparsanız ben zaten birdaha gelmem ki.
-bak hala konuşuyor
-tamam tamam. kolay gelsin.
işi gücü bırakıp bizi izleyen kalabalık işine geri döner. hain nufus memuru yüzünden nerdeyse papaz oluyorduk devletin güvelik güçleriyle. Allah onlara zaval vermesin. iyi dayanıyolar.
yazar motoru ile alsancakta turlamaktadır. o sırada çok güzel (ama harbi güzel dikkat çekmicek gibi değil ) olan bir afeti devran dişi kişilik geçmektedir tabi polisler de bana bakıo ben de hatun kişiye bakarak gidiyom bir anons megafondan
motorlu motorlu karıya kıza bakacağına yola baksana lan
tabi dumur bi vaziyette arkaya bile bakmadan gazlanır...
geçen gün bizim bu civarda streetball vardı, ben de izlemeye gitmiştim. final maçında yenilen takım yenilgiyi hazmedemeyince pislik çıkardı. iki takım birbirine girer gibi oldular. o sırada kendinden emin bir polis abim geldi ve aynen şu cümleleri sarfetti:
- tamam gençler relaksss...
avrupa birliğine girme aşamasında olduğumuz şu günlerde hoş şeyler bunlar. *
PTT de bir kuyruk sırasında şahit olunmuş hadisedir.Bir polis memuru sırayı önemsemeden işini halletmek ister ve sırada edebiyle bekleyen bir vatandaş müdahale eder
Vatandaş:geç kardeşim sıraya bize saygısızlık etme
polis:ne sırası ya
V:hayvan mı bu kadar insan geç sırana ne hakla sırayı es geçiyorsun
P:bizim sıraya girmeden bu işi yapma yetkimiz var bir kere be adam bilip bilmeden konuşma
V:yok senin yetkin falan kandırma milleti
P:şu işimi bir halledeyim görüşürüz senle
V:ben senle değil amirinle görüşürüm
P:kimsin lan sen böyle artistlik yapıyorsun (vatandaşın üzerine gelerek)
-O esnada sırada olan bir başka vatandaş:Birader cumhuriyet savcısı o arkadaş
polis o vatandaşın cumhuriyet savcısı oldugunu teyit ettikten sonra boynunu bükerek işine gider.
kaçtığın gün okulun çıkışına gidilir sivil biçimde . ne salaklıksa onu da hala anlayabilmiş değilim . kimlik olmadığı o an anlaşılır . ekip aracı yanaşır , polisin hiç bir sözünü beklemeden ekip arabasına binmeye çalışılır .
p : nabionuz lan siz .
- : ya abi kimlik yok zaten alıcaktınız hiç uğraştırmayalım sizi .
p : heee afferim lan size gelin bakalım içeri .
- : peki abi .
p:şş gençler bakın bi bakiyim.
tg:noldu abi hayırdır.
p:verin bakiyim kimliklerinizi
tg:neden ki?
p:biramı onlar.
tg:yok abi tam yağlı süt
p:t.şak mı geçiyonuz lan benle ibineler binin bakiyim arabaya
tg:abi kimliklere bakmican mı?
p:sittirtme kimliğini bin.
ardından karakolda beklemekle geçen 3-4 saat sonrasında bi polisin gelip
-alın kimliklerinizi sittirin gidin bi daha da görmiyim buralarda demesi...
güler misin ağlar mısın?
trabzon-kalkınma mah.
ekip arabası gelir:
+gençler bi kimlik kontrölü yapabilirmiyiz.
-buyur ağbi,hayırdır?
+3 kişilik grup ihbar edildide, burada mı oturuyorsunuz siz?
-evet. ee ağbi bak orada da 3 kişi var.hem bak pijamalıyız daha evden yeni çıktık.
+tmm bidaha arabaya ters ters bakma.
yurtdışından gelen arkadaşı karşılamak üzere havaalanına gidilir. dönüşte ehliyetini yeni almasına rağmen türkiye'de hiç araba kullanmak nasip olmamış arkadaş arabayı kullanmak ister. saat epey bi geç olduğu için kennedy caddesi üzerinden gitmek koşuluyla arkadaşın ricası kabul edilir. arkadaş gelirken verilen siparişler üzerine viski, votka, tekila ne ararsan getirmiştir. daha havaalanında zula açılır ve arabaya biner binmez başlanır içilmeye. hatunun direksiyon deneyimi olmadığı için nizami kurallarla seyahat etmekte. şehir içi hız limiti olan 50 km ile kağnı aracı modunda ilerliyoruz sahilden ufaktan.
kumkapı civarında polis çevirir ve olaylar gelişir.
polis: p
ben: kk
aracı kullanan kız arkadaş: ka
p: iyi geceler gençler alkol var mı?
ka: ebeeee huuu beeee(arkadaş ilk kez oturduğu direksiyonda dakika 1 gol 1 yaşıyor. ilk kez polis tarafından çevirilince heyecan basıyor kendisini ve konuşamıyor, bu noktada piçliği tavan yapan ve hafif yollu kafası güzel seyreden ben devreye giriyorum)*
kk: ne lazımdı abi, votka olarak smirnoff ve absolut, viski olarak johnnie walker ve jack daniels var, bira yok onun yerine smirnoff ice var, miller gibi bişey ama güzel gidiyo. hangisinden verelim?
polis: höynk!
(kafanın taşak kıvamında olması ve polisin tepkisizliğinden gaz alan ben)
kk: abi bak hangisini istiyosan söyle yoksa birazdan bizden sana bişey kalmayabilir.* bunu dedikten sonra orta konsoldaki boş smirnoff ice şişeleri gösterilir. 2 şişe vardır ve ikisi de found deep kurbanı olmuştur tarafımdan.
şişeleri gören polis hafif yollu bir şok geçirmektedir.
p: lütfen araçtan dışarı çıkar mısınız? (pek bi kibardı hakkını yemiyeyim*)
kk: abi n'aptık, altı üstü 3-5 şişe içtik şimdi, değer mi bunun için birbirimizi kırmaya? ***
(bu esnada bir polis aracı aracın önüne gelir, arabanın etrafında bir anda 4-5 tane polis birden belirir. arkadaş yaşadığı şok'tan yavaş yavaş kurtulup çeşitli beyin fasilitelerine kavuşunca saçmalamaya başlar)
ka: abi ne alkolü, daha ülkeye ayak basalı 1 saat anca olmuş. bu orospu çocuğu içti ne var ne yoksa.** amnıavradınısktiğm çocuğu içtin içtin polisi başıma sardın bide bla bla bla bla...
(işin en komiği, 8 senedir tanırım arkadaşımı. bu arkadaştan o güne değin bir kez dahi en basitinden siktir lafı duymamış olmama rağmen bütün ömrüm boyunca yetecek küfrü 15 dakikalık zamanda bana saydırması, polislerin bi saatten sonra kızın alkollü olmadığını anlayıp arada geçen ayaküstü komediyi seyre dalması)
(polise dönerek yediği ömürlük küfürlere istinaden gayet aklı başında piç modunda)( o değil o kadar küfürü yedikten sonra gayet kendime geldim* ama eğlence bozulmasın diye kafa güzel ayağına devam ederek)
kk: abi alkol muayenesi yapın, üfletin bu karıya, birlikte içtik yaw beraber. ben o kadar zıkkımı tek içemem ki.
ka: amınoğlu beni niye siktirmeye uğraşıyosun siktir bla bla bla...(aralıksız küfre devam)
bu arada polisler ne olur ne olmaz diye elinde alkol muayene cihazıyla gelir. arkadaş istemeye istemeye üfler. sonuç malum olduğu üzere 0 promil çıkar. bu arada ben tuttururum ben de hüflijeeem şeklinde. bana doğrultulan ucu kullanıp kendimce ıslık çalmaya çalışırım. nasıl olduysa %20 promil alkol de bende çıkar.
polis tamam der, ehliyet ve ruhsat kontrolünü de yaptıktan sonra arkadaşa gidebilirsiniz der.
akşam akşam polisleri epey bi güldürmüşümdür. arkadaş ise sinir küpü. ülkeye ayak bastığına basacağına pişman olmuştur. o sinirle araca biner ve pati koyup uzaklaşmaya başlar. ben afedersin sik gibi polislere bakıyorum bu esnada.
polise dönerek: abi araba emanet, yol bilmez iz bilmez bu kız. onu boşver cüzdan çanta para ne ararsan arabada. bi güzellik yapın yetiştirin beni şuna.
p: koşmaya başla sirkeci ışıklarda yakalarsın.(adamlar halen taşak modunda)
kk: abi bu kız kaza yapar bak yanında biri yoksa yetiştirin beni şuna.
p: itin götüne soktun kızı aklın nerdeydi. bin arabaya.
der ve takibe başlarız. arkadaş ne sirkeci ışıklara dikkat etmiştir ne hız sınırına öfkeden. 130 km ile galata köprüsünde yanına geldiğimizde polis megafondan anons yapar sağa çek diye. bizimki istemeye istemeye durur.
bu sefer ortam pek tiyatral değildir ve hız sınırına riayet etmemekten, kırmızı ışıkta geçmekten arkadaşa orta yollu bi ceza kesmeye hazırlanır. bu sefer arkadaş ciddi ciddi krizdedir. ceza kesilir. arkadaş neye uğradığını şaşırmıştır.
harbiden hoşgeldin yapmışımdır kendisine olan bitenden habersiz polisler eşliğinde.