okulda artan olaylar ve derslerde ortaya çıkan sürüsüne bereket walkman,cep telefonu gibi şeylerden ve kılık kıyafete uymayan öğrenciler yüzünden bir sürü şikayet alan okul müdüremizin sabah tören ve ders saati sırasında yaptığı duyuru:
- öğrencilerin dikkatine okulumuzda genel kontrol yapılacaktır. ben ve ekiplerim sınıflar tek tek dolaşıp basacağız ve kontrol edeceğiz. uygunsuz olan öğrenciler derhal disipline gönderilecektir. saygılar okul müdürü...
tabi sonrasında ki sessizlik ve ardından şok olmuş dimaların puahuahauh şeklinde kopmaları ve o dersin öğretmeninin öğrencileri susturmasına gerek kalmadan müdürün hakikaten ekipleriyle* sınıfı basması .
ne gündü bee sabahın köründe susuz sabunsuz traş olmuş yüzüm kan revan içinde okula gitmiştim ve bu müdire elinin tersini yüzüme sürttükten sonra beni sakallarımı kesmediğim için disipline vermişti.
beyoğlu anadolu lisesi müdürü ahmet figankaplan'dan, benim okuduğum dönemde nerdeyse her törende duyulan laflardır. misal;
-yangın dolaplarına gaffa atiyolear. *
pezeveng kilikli, kalin biyikli mudurlerin pazartesi sabah ve cuma aksam torenlerinde insani kil eden laflaridir. bizzat duyduklarim:
- sizi kiniyorum, kiniyorum, 5 kere daha kiniyorum. ne hayvan adamlarsiniz siz ya !
- evladim sen, kirpi sacli, uzun boylu, gozluklu, yesil cantali cocugun saginda duran. gel buraya.
tatilde öğrencilerin gazıyla biraz içen ve gece discoya gidelim sorusuna hayır diyemeyen müdür:
+hadin çocuklar sabaha kadar eğlence sabaha kadar danceee*...
lisede diz altı beyaz çorap giymek kuraldır.
kız öğrenciler asilik olsun diyerek renkli çoraplar giyerler.*
ve şöle bir konuşma geçer:
müdür:kızım söyle annene renklilerle beyazları beraber yıkamasın;ayırarak yıkasın.
öğrenci:efendim hocaaam duyamadım.
müdür:annene diyorum söle renklilerle beyazları ayrı yıkasın.
öğrenci:bilmem öyle mi yapıyormuş? siz görmüşsünüz söyleseydiniz.
müdür:çıkar sen onları çıkar;gel tuvalete gel ben sana öğreteyim.**
-pazartesi gününne herkes pantolonlarını boyasın, ayakkabılarını ütülesin.
-hahahahah!
-ne gülüyorsun yavrum ya. yanlış söleyezmiyim. tamam sırıtma tam tersi olacak.
sınıfta yoklama kağıdını her gün yoketmem sonucu, bende dahil 8 kişi okul müdürü tarafından göz altına alınmıştır, olaylar gelişir:
-evet cocuklar bu yoklama kağıdını alan kişi hanginiz, eğer ortaya çıkmassa şüphelenilen kişileri okuldan atıcam.
(sınıf başkanı konusur) -hocam yalçın diye bir arkadaş var, o olabilir.
-eminmisiniz?
-evet hocam yusuf diye bir arkadaş ta çalarken görmüş onu.
-çağırın o orospu çocuğunu bana, sizde ayağınızı denk alın, bir daha böyle bir olay istemiyorum.
sinif başkanının en yakın arkadaşım olmasından dolayı, olaydan sıyrılınır. bir daha asla fiş çalınmaz, yalçın adlı masum arkadas, okuldan atılır.
seçmeli ders kağıtları sınıfa dağıtılır.
-müdür: çocuklar ikinciyi işaretleyeceksiniz.
-sıradan bir öğrenci:iyi de hocam seçmeli ders değilmi bu. zorunlu mu hocam müzik dersini seçmek?
-müdür:zorunlu değil mecburi. oğun içün ikinci kutucuğu işaretleyeceksiniz çocuklar.
okula her sene olduğu gibi yeni üniformalar gelmiş ve sağlam fiyattan öğrencilere pazarlanmıştır. her yıl yeni üniforma almaya mecbur kalmış bir kaç öğrenci müdürün karşısına çıkmıştır:
-hocam ne bu böyle hersene yeni forma aldırıyosunuz, eşşek yüküyle para veriyoruz..
-öyle deme çocuğum bak bu yeni getirttiğimiz formalar ithal.
-nerden ithal hocam çinden mi?
-yookk şeyden itall şeyyydenn italya'dan.
tüm grup yarılır. muhteşem müdür 2 saniyede ithalden italyayı türetmiştir. her yıl üniformaya verdiğimiz paralar helal olsundur.
müdürenin boyu 1.25 filan bu konuşurken öğrenciler ses yapar ve bombayı patlatır.
oraya gelirsem senin ağzını yüzünü dağıtırım gerizakalı evladım. kartal-yakacık lisesi.
-okulumuz bu sene başarısını kanıtlayacak! kendini türkiyeye değil tüm dünyaya adıyla şanıyla bir kez daha tanıtacak!! öss'de ilk 10'a 100 öğrencimizi sokacağız evelallah!!!
-100 kişi nerde hocam, 96 kişiyiz biz.
-ee, şeyy, mm... ***
hıh!