sabah herkes uykulu istiklal marşı söylenirken, marş esnasında.
-hadi hep beraber!
edit: bunun yapan aslında müzik dersi hocamızdır. neyseki bir sonraki yıl kontrat imzalatmamışlar.
istiklal marşı istediği gibi okunmazsa bitene kadar bekleyip ve bittikten sonra tekrar okutan hala aynı devam edersek defalarca okutan bir müdürümüz de vardı bir zamanlar. helal olsun kendisine.
*** sigara tiryakisi bir arkadaş olayı iyice abartıp sınıfta sigara sarmaya başlamıştır. * ve işin kötüsü bunu sınıfta yaptığı için her türlü alet edavatıda sınıfın kilidi kırık dolaplarında saklamaktadır. bir gün bu olay yapldığı anlaşılır ve sınıfı aramaya gelen müdür yardımcıları ve müdür dolapların altından sarma sigaraları, onun makinesini, tütününü, filtresini, kısacası herşeyi bulmuşlardır. müdürün dediği laf ise şudur.
"kim yaptı lan bunu? bakın söyleyin yoksa hepiniz disipline gidersiniz. hatta disiplinle kalsa iyi. uyuşturucu sarmaktan narkotik şubeyi çağıracağım oraya gidersiniz. bakın söyleyin kim yaptı hepiniz narkotiğe gideceniz lan!" **** (bkz: nedim namdar)
sabah ders başlamadan herkes hizada dizilmiş, müdürün yapacağı konuşmayı beklemekte, derken müdür eline taktığı naylon torba ile tuttuğu ve iğrendiğinden uzak tutmaya çalıştığı bir içecek kutusu ile kürsüye çıkar..
- günlerdir kanalizasyon şebekemizi tıkayan bu kutuyu tuvalete atan kişi lütfen geçerken bunu alıp bir şekilde imha etsin... ayrıca her kim attı ise x* lira belediyeye bu kutu yüzünden tıkalı kanalizasyonu temizleme parası ödedik, onu da gelsin ödesin...
okul kopar, müdür sinirlenir, sinirden elindeki kutuyu fırlatır, düştüğü yerin yakınındaki sıra kaçışır, hiç bir şey değişmez, aksine mesajı alan öğrenciler alaturka tuvaletlerin deliğini teneke kutu imha bölgesine dönüştürür, müdür defalarca çıkar kürsüden tehditler savurur, o sinirlendikçe millet azar, en sonunda sorun müdürün bir daha bu konuyu açmaması ve tuvalete kutu atmanın eski popülerliğini kaybetmesi ile son bulur.
öğrenciler toplanmış, okulda yanmayan kaloriferler için müdürün odasına doğru yol alırken müdür görünür ve herkes dağılır. ortada müdürün gıcık aldığı bi tip kalır.
-ne var, niye geliyorsun odama doğru yine? hangi hoca yolladı?
+kimse yollamadı da hocam, okul çok soğuk üşüyorum.
-(sapıkça bi edaya bürünerek-şakadan-) benim odam sıcaah gel istersen.
yıllar önce iuatml indeki muhteşem müdürümüz* mustafa koç'un bombaları:
-Yavrum gonuşma bakiim..
-Tehrar söylüyorum.
-Ben Osman hocanız gibi yavşak yavşak gonuşmam. ***
-maçlara kaçıyorsunuz , hadi onu anladıh devamsızlığınızı gullanıyorusnuz. ama maçlarda o**spu çocuğu, bezemenk diye bağırıyorsunuz olmuyor. *
güneş öğrencilerin kafalarıyla 45 derece açı yapmışken ve tören 20 dakikadır sürerken
+sizi çok fazla bekletmek istemiyorum
ama tören yaklaşık 15 dakika daha sürdü.
yıllar öncesinde lisede şiir dinletisi yapacaktık..hepimiz hevesli gençleriz elbet..yeni fikirler, sürekli değişik bir şeyler yapma isteği var içimizde..duvarlara şairlerin fotograflarını asmışız..müdür içeri girdi kontrol etmek için..yavaşça yaklaştım organizatör olarak: "hocam bir şey daha düşünüyoruz...hani böyle fax kağıtları sarksa tavandan üstünde de kalın kalemlerle şiirler yazsa, çok hoş olmaz mı" **
karşılığında gelen cümle: " fax makinasını nereyee kocaanız çıçığımm"
o gün bugündür hala hayatın anlamını sorguluyorm...
müdür:evladım kim yazdı bu sıraya yazılar şiirler?
sınıf:...
m: bak söyleyin hemen, zaten yazı çok karakteristik vallahi adli tıba gönderir yazanı teşhis ettiririm sonra bütün okulun önüne çıkarır rezil ederim yazanı..
huffas : ben de bunu yedim...
s: sdgfhgfjhfds
geçen seneden sıfır aldığı arabasının boydan boya çizilmesini unutamamış ve yeni dönemde ilk konuşmada arabasını çizen öğrenciyi aramak için sarf ettiği sözlerdir.
-olum kızım yavrum bir susun ya .ne bu şimdi bu okulun öğrencilerine yakışıyormu.olum kime diyorum.sen sen kafanı yere eğen çocuk.sana diyorum heeyyy.bana bak bana.lan gelmeyeyim yanına bak.seni milletin içinde deşifre etmek istemiyorum .ismail olum sana diyorum ya .
bir suskunluk alır herkes sağa sola bakar .müdür sonunda yere bakan öğrencinin yüzünü görür ve;
- kusura bakma yavrum seni ismail le karıştırdım da
okul gülmekten iptal olur tabi .herkes olduğu yerde kopar..
her cuma istiklal marşında:
pazartesi okula şöyle gelin böyle gelin traş olun falan filan diye konuşur ve en sonunda da vay efendim ben anlamadım yok efendim ben duymadım anlamam. der.
